Arnavut Ciğeri
Her Perşembe, kendi gününde, kendi saatinde;
Arnavut Ciğeri + Pilav + Rus Salatası + Patlıcan Kızartma + Kırmızı Lahana
İlkokul zamanları. Okuma ve yazma ile aram iyi. Doğan Kardeş’te bir hikaye okumuştum. Senaryo yazarlarının da sık sık kullandığı bilindik hikaye işte. Olaylar gelişir, dudaklar uçuklar ve hikaye “O an annemin sesiyle uyandım, hadi oğlum okula geç kalıyorsun” muhabbeti ile biter. Bi sıçrıyor ki rüyaymış! Aman şeytana bismillah, Aynaya bakıyor faça sağlam, Lan gene seviyor Allah! Bkz: MFÖ – Anında Görüntü Hiç unutmuyorum, “Geldiler” albümü…
Sorgulanması gereken aslında çıkan değil bence. Yani çıktığında yerine ne yerleştireceğinizi bildiğinizde, aslında çıkanın da çıktığı zamanın da çok fazla önemi olmuyor. Asıl soru, çıkanlarla birlikte aslında orada olmayana ne yapacağınız. Eğer ki yerinde sayanlardan eleştiri almaktan korkuyorsanız, yapabileceklerinizin sınırlarını belirlemede de bir kısımdan yardım almak yerine kendi içselliğinizle birlikte küçük kapalı çevrelere yönelmeniz doğal bir davranış olarak görülür çoğunluğa dahil kişiler tarafınca.
Kahramanlarımız –ki neresi kahramanlık tartışılır– havaalanı polisi tarafından bir süre tutulduktan sonra Luton Karakolu polisleri tarafından ayrı ayrı teslim alınır. Hiçbir suçu olmayan AVANAK karakola ilk gelen zanlıdır. Bindiği ilk sağdan direksiyonlu araba polis aracıdır malesef. Birden İstanbul’da oynana Chelsea maçı sonrasını hatırlar. “Sallasana sallasana mendilini, Abramoviç kurtarsana piçlerini”… Tekrar görebilecek miyim acaba İstanbul’u, başıma ne gelecek soruları ile kafa patlatır. Ellerde kelepçe ufak bir odaya…
Previously On SİALD ; SALAK ; “AVANAK oğlum ben can yeleğini alcam.” AVANAK ; “lan manyak mısın oğlum ne yapcan onu nerene sokacan?” ********************************************************* -Arkadaşını göz altına aldık -……………………….. -Ne dediğimi anlıyorsun değil mi? -Evet -Arkadaşını göz altına aldık -……………………….. -Ne dediğimi anlıyorsun değil mi? -Evet -Şu an karakola götürülüyor. ********************************************************* – Ben SALAK’a danışmak istiyorum bakayım o ne yapacak? – Hayır polisler sormanıza müsade…
Turistik bilinçle gezmediğimiz Bükreş şehrinin bende bıraktığı iki farklı tat var. Şehre girip yürümeye başladığımız sokaklar ve merkez olduğunu düşündüğümüz kısım boyunca binaların soluk renginden (gezdiğimiz balkan ülkelerinin çoğunda yer yer hakim olan komünist dönemden kalma bloklar, çok kişinin yaşadığı renksiz apartmanlar) sokakların renksizliğine ve insanların mütevaziliğine kadar her yerde boyun eğmişlik ve kabullenmişlikle gelen bir tutukluk hakimdi diyebilirim. Kaldığımız hostel çevresinin ise daha şık, renkli,…
Ben çocukken, kimse beni tek başıma dünyanın akışını değiştirebileceğime inandırmadı. Ama ben kendim inandım. Etrafımda küçük bir çocuğun anlam veremeyeceği koşuşturmalar yaşanırken, herşeyden soyutlanmış bi gerzeklikle, bir süper kahraman olup dünyanın ya da ne bileyim hayatın akışını değiştirebileceğimi düşünür, büyümeyi beklerdim. Bahsettiğim süper kahramanlık çizgi film kahramanlarından daha gerçekçiydi aslında. Uçamazdı, lazer tabancası yoktu, daha cılız, daha insan, haliyle daha bir gerçekti. Ama tarif edilemez…
Comments are closed.
Ben ne yapıcam seninle, bilmiyorum… 🙂
Arnavut ciğeri yapıcan, ciğer kavurma yapıcan, ciğer tava yapıcan 🙂 Daha sayiiim mi ki? 🙂
son zamanlarda ayak üstü atıştırma olayında kendimi alamıyorum, bambisinden en berbat büfesine, ne döner ne ıslak hamburger.
yalnız amerikan çok koyma tadı kalmıyor kısmını içimden mi söylüyorum, yoksa hiçbiri duymuyor mu anlamıyorum.
hadii bu kim yine ya.
La havle vela…
Pilavin cigerden cok oldugu isletmenin samimiyetine guvenmem arkadas…
Nerde bunun sumaklı soğanı ? Ayrıca patatesleri ekleyerek çiğeri çokmuş gibi göstermişler. Bülent Ersoy gibi bir oturuşta 6 porsiyon arnavut ciğeri yiyorsan alnından öperim dea
Dünya ciğer gününü kendi içimizde kutlamaya devam edicez.
Caferağa porsiyonu idealdir.
Yine bir perşembe, yine arnavut ciğeri…
Ciğer demek hayat demek ulan!
Toplandığımız zaman Perşembe olmasına bilhassa dikkat edelim. dea kardeşimiz hepimize ciğer ziyafeti çekecekmiş izlenimi yaratıyor. “Yeter ki gelin bana, senede bir gün” gibi. Sonra da Güllüoğlu’na gideriz. Baklavalar benden… 🙂
hemen screenshot alıyorum, o gün öğlen izin alıp karaköy’e inzivaya çekiliyorum.
a cigerim söyle neyleyelim..