Çirkef Demokrasi
Yerel yönetim konusunda dünyada eşi, benzeri olmayan, en büyük Türk dehalarından birisi Melih Gökçek Çankaya ilçe sınırları içerisinde bulunan 7. cadde ile ilgili bir referandum hazırlığında. Referandumda sorulacak 15 adet sorudan birisi “Burada içki içilsin mi içilmesin mi?” Yöneltilen eleştirilere, literatüre de kendi ismiyle kazınan bir aymazlıkla karşı çıkıyor Gökçek. “Halk kendi caddesinde ne yapılıp yapılmayacağına kendisi karar verecek. Bu demokrasidir.” Hasiktir sen ordan.
Yapılan şeyin referandum olması, halkın kendi kararını sandıkta arayacak olması demokrasinin işleyişi anlamında ciddi bir sıkıntıyı gözardı etmemizi sağlamaz. Demokrasi, başka insanların özgürlüklerini kısıtlama hakkı vermez kimseye. “Haydi demokratik biçimde oylama yapalım, sonuç ne çıkarsa ona uyalım” demek demokratlık değildir. Zira demokratlığının da bir sınırı vardır. O sınır özgürlüklere müdahale edilip edilmediğidir.
Mesele içki meselesi de değil. Bakış açınıza göre 50 bin farklı soruna denk düşebilecek bu uygulama, misal “bu caddede başı açık dolaşılsın mı, dolaşılmasın mı?” seviyesine gelirse, ve çoğunluk dolaşılmasın derse ne yapacağız mesela? Kararı uygulayıp ehe demokratız mı diyeceğiz? Uç bir örnek olduğunu mu düşünüyorsunuz yoksa? Kısmet.
Çankaya’dan çıkacak muhtemel bir “burada içki içilsin” kararının da ciddi sıkıntıları var. Ki bugün Kanat Atkaya Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde yazmış. Konunun Keçiören’de yapılacak olası bir referanduma yasal zemin teşkil etmeyeceğini kim garanti edebilir? “Çankaya’da yaptık, kararı uyguladık, burada da yapacağız, kararı uygulayacağız” noktasına gelineceğini düşünmek, Kanat Atkaya’nın dediği gibi paranoyaklık mı?
Demokrasiyi, demokrat olmayı kıçından başından anlayan çakma demokratlar var ülkede. Hem de müktedir bu insanlar. Ve bu ülkede hüküm süren demokrasinin adı “çirkef demokrasi” Başka bir şey değil!
ağzına, kalemine sağlık bu iş bilmez insanlar ülkeyi yönetiyorlar…yanarımda ona yanarım…