Destiny Calls…
108 günün sonunda, uğruna yaşadıkları, öldükleri, dua ettikleri herşey gerçek oldu. 6’sı kurtuldu, kalanları ortadan kayboldu. 2009’da Oceanic altılısı geri dönmek için herşeylerini riske edecekler. Çünkü kader onları çağırıyor.
108 günün sonunda, uğruna yaşadıkları, öldükleri, dua ettikleri herşey gerçek oldu. 6’sı kurtuldu, kalanları ortadan kayboldu. 2009’da Oceanic altılısı geri dönmek için herşeylerini riske edecekler. Çünkü kader onları çağırıyor.
Ergenekon’un şu meşhur 10. dalgasından, yeraltından çıkan silahlardan, Tuncay Güney isimli maskara ajanın kasetlerinden dolayı pek dillendirilmeyen bir soru var. Malum 10. dalganın sabahında TRT2 isimli haber-kültür kanalımız Yargıtay Onursal başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun gözaltına alındığını duyurdu. Haber üzerine Kanadoğlu’nun evine bir medya ordusu akın etti. Ama ortada bir gariplik vardı, zira herhangi bir gözaltı durumu söz konusu değildi. Ancak birkaç saat geçmeden polis gelerek Kanadoğlu’nun…
Türkiye sanırım çizgi filmle bizim kuşakta tanıştı. Yani genel anlamda, kitlelere yayılması bizim kuşakta oldu. Televizyonun tek kanal olduğu dönemleri hayal meyal hatırlıyorum. Sadece TRT-1 vardı. Bir de Voltran izlediğimizi hatırlıyorum. Hayatımızda görmediğimiz bir hayal dünyasının içinde bulmuştuk kendimizi. Düşünsenize, hayatında ilk kez çizgi film gören kaç çocuk, aklına çizgi romanları getirip “Şerefsizim aklima gelmişti benim!” dememiştir ki!
Bazı insanların hayatında ya da dur, insanların hayatlarına giriyoruz bir şekilde. Ve nasıl girdiysek, öyle hatırlanıyoruz. Hatırlamak istedikleri gibi hatırlıyorlar. Şizofrenik bir durum aslında. 33 yaşındaki Semih’in hâlâ Genç Semih olması gibi… “Ya şeyi gördüm geçen Karfur’da, hani şey ya, bu şeyde oynar, ayyy dilimin ucunda, çok iyi sanatçıdır, ya işte eski filmlerde oynar, hep kötü adam rolünde oynardı, beyaz saçlı…” Böyle tarif edilir, eğer…
47 Ayın Sultanı Dünya Kupası’nda tonla maçı geride bıraktık. Çok sıkıcı geçen grup maçlarının ardından, özellikle çeyrek final maçları ile müthiş maçlar izledik. Dünya Kupası tadı fazlasıyla yakalandı diye düşünüyorum. Uruguay-Gana, Brezilya-Hollanda, Almanya-Arjantin, İspanya-Paraguay maçlarının hepsi de kendi içlerinde müthiş öyküler yarattılar. Dünya futbol antolojisine geçecek nitelikte dramatik ve heyecanlı maçlar oldu. Ehh, geride kala kala 4 maç kalmışken, Fasulyeden tayfası olarak sıkı sıkı sarılalımk…
Recep İvedik ve Recep İvedik-2 filmlerinin yapımcısı Faruk Aksoy Recep İvedik-3 için çalışmalara başlayacaklarını açıklamış. Bu sitede, Fasulyeden’de, Şahan Gökbakar’ın TV ile tanıştığı ilk andan, TV8 günlerinden beri kendisini deliler gibi izlemiş, desteklemiş, Türk komedisinin bir devrimin eşiğinde olduğundan bahsetmiştik. Lakin gele gele geldiğimiz nokta Recep İvedik-3. Ne büyük hayal kırıklığı… Şahan Gökbakar’ın o ilk, efsanevi günlerinden müthiş bir hiciv yeteneği olduğunu hepimiz biliyoruz. Türk…
Envai çeşit 3G reklamı ile gece, gündüz demeden hayatımızın, evimizin, ailemizin, mahremimizin orta yerine daldı yine telekomünikasyon sektörü. Türk insanı cep telefonundan arkadaşını arayıp “La Mahmut, aha bu sana girsin” demek için yanıp tutuşuyormuş demek ki. Turkcell’in iğrençlikte Bülent Ersoy ile yarışabilecek düzeydeki Merak Etmiyor musun? reklamlarını geçtim, Vodafone’un Zülfü Livaneli’nin Özgürlük şarkısını jingle seçmesinde kalakaldım. Bu konu ile ilgili 3-5 satırım vardı ama etilen.flagg…
Comments are closed.
Bu ne olm, herkes the office izlesin. Artik boyle, ben soyleyecegim siz izleyeceksiniz. Son bolumu izlerken komaya girdim yine. Komedi dizilerini ve fimlerini arkadasla izlemek lazim, anira anira birlikte gulunce gulme efekti ikiyle carpiliyor ve icinizdeki enerji bosaliyor. Tek basiniza cok tehlikeli. Mesela ben office izlerken defalarca yere atlayip 3-4 dakika yerde debelendigimi bilirim. Yanda gulme efekti saglayan adam olmayinca tam verim almak icin yeri yumrukluyorsunuz. Yalniz ben zemin kattayim tabii, oyle bir avantajim var, siz yumruklamayin yeri. Yataginizi yumruklayin onun yerine, o da iyi. Benim burada hicbir arkadasim komediden anlamiyor, hep osuruktan seylere guluyorlar o yuzden tek basima izliyorum ve boyle oluyor. Kismet.
Bizim tayfa Lost izlemiyor sanıyorum 🙂 Yine de linkleri vereyim ben:
http://netload.in/dateiJUHGpwBlTr/lost.s05e01.hdtv.xvid.pushercrew.avi.htm
http://netload.in/datei6ZgP36FHd8/lost.s05e02.the.lie.hdtv.xvid-2hd.avi.htm
eyvallah Reşat 🙂 Bir arkadaşım istiyordu. Ben sıfırdan izlemeye başlıyorum. şu okulu halledeyim 1-2 haftaya 🙂 Bu arada az kaldı siteyi yasaklatacaksın adnana 🙂
2. Bölümde sevimli kahramanımız hugo 4 sezonu bir çırpıda annesine özetlemiş. Aslında düşünüp okuyunca hepimiz hugoyuz. 🙂
***spoylır***
Düştük…
…ama şu çılgın adaya.
Kurtarılmayı bekledik ama gelen
giden olmadı.
Sonra bir duman canavarı vardı…
…adada başka insanlar vardı.
Onlara diğerleri dedik ve bize
saldırmaya başladılar.
Bazı ambarlar bulduk…
…birinin içinde her 108 dakikada
basman gereken bir tuş vardı…
O kısmı hiç anlayamadım.
Ama… diğerlerinin ambarlarla
bir alakası yoktu.
Onlar Dharma girişimcilerini işiydi.
Ama hepsi ölmüştü.
şimdi de bizi öldürmeye çalışıyorlar.
Sonra diğerleriyle iş birliği yaptık.
Çünkü daha kötü insanlar gemiyle
geldiler.
Desmond’un kız arkadaşının babası
onları bizi öldürmeleri için yolladı.
Biz de onların helikopterini
çaldık…
…ve gemilerine uçtuk, ama patladı.
Adaya da geri dönemedik…
…çünkü ortadan kayboldu. Sonra
okyanusa düştük…
…ve bir süre sürüklendik.
Ta ki bir gemi gelip bizi
alana kadar.
O zaman, altı kişi kalmıştık.
O kısım doğruydu.
Ama…
Ama insanların geri kalanı…
Uçaktaki insanlar…
Hâlâ o adadalar.