Direnin Acemler!
Türkiye ziyareti sırasında Türk insanının abartılı sevinç gösterilerine maruz kalan, Anıtkabri ziyaret etmekten köşe bucak kaçan, ABD karşıtlığının ekmeğini yemek için popülizm sınırlarında dolanan radikal bir liderdir Ahmedinejad. Seven sever tabii, yer yer bizden de bir kuble “helal” almıştır heralde. Lakin özellikle son günlerde yaşananlar bu faşist liderin dikta rejimini güçlendirmek için neler yapabileceğini, bu adamın Ortadoğu için nasıl bir bela olduğunu gözler önüne sermiştir. Elbette derdimiz Ahmedinejad gitsin, komşu İran yola ABD’nin güdümünde kalan bir siyasetçiyle devam etsin filan değil. Mesele hür iradeye saygılı, dini zaafiyetleri cehaletle harmanlayarak dizginlenmesi mümkün olmayan kitleler yaratmaktan kaçınacak reformist, çağdaş bir lidere sahip olabilmek. Ne kadar da benziyor kaderimiz, öyle değil mi?
Allah sonunu benzetmesin ama, İslam Devrimi öncesinde İran gayet laik bir ülkeydi, asker ve üniversiteliler laikliğin savunucusu; radikal dinciler de cami köşelerinde örgütlenen cemaatler şeklinde tezahur etmekteydi. Şimdi İran şerii hükümlere bağlı bir İslam Cumhuriyeti. Dedim ya Allah sonumuzu benzetmesin, İran ordusunun “Her şey kontrolümüz altında gibiydi, şeriatın gelişini nasıl oldu da anlayamadık” anatemalı pişmanlıkları ile birlikte tarihin tozlu sayfalarında kaldı o Pers kültürünün son temsilcisi çağdaş İran.
İran’da reform yanlısı, çoğunluğu kadın ve üniversite öğrencilerinden oluşan kitlenin umudu Mir Hüseyin Musevi olmuştu. Geçtiğimiz günlerde yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri ile birlikte Ahmedinejad zaferini ilan etti etmesine ancak, Musevi yandaşları, seçime hile karıştırıldığını düşünerek sokaklara döküldü. İran, İslam Devrimi’nden bu yana yaşadığı en büyük sokak hareketi ile karşı karşıya ve internete düşen görüntülerden gördüğümüz kadarıyla Devrim muhafızları ve milis güçler bu harekete katılanları otomatik silahlarla tarayacak kadar kendinden geçmiş durumda. Resmi kayıtlara göre 8 ölü var ama, resmi kayıtlara güvenilmeyeceğini en iyi biz biliriz sanırım.
İnternete düşen görüntüler diyorum, çünkü İran hükümeti yabancı ajansların sokaktan görüntü almasını yasakladı. İran’da yaşananlar internetin ele avuca sığmaz, dizginlenemez yapısı sayesinde dışarıya taşınınca da hükümet internet kullanımını sınırlandırmaya çalıştı. Ancak başta twitter olmak üzere sosyal medya sayesinde tüm dünya orada neler yaşandığını anbean takip etmekte.
Bugün de Independent gazetesi İran’ın dini lideri Ayetullah Hamaney’e verilmek üzere İçişleri Bakanı tarafından hazırlanan bir raporu yayınladı. “10’uncu cumhurbaşkanlığı seçimi konusundaki endişeleriniz ve sayın Ahmedinejad’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi için verdiğiniz emirler doğrultusunda, bu hassas dönemde, seçim sonuçlarının devrim ve İslami rejimle uyumlu olması için tüm gerekenler organize edilmiştir. Buna göre sonuçlar planlandığı şekilde halka açıklanacaktır. “ ifadesini içeren raporda, gerçek seçim sonuçlarına da yer verilmiş. Buna göre Musevi 19 milyon oy ile birinci olurken, Ahmedinecad sadece 5.600.000 oy alarak 3. olmuş. Lakin raporun gerçek olup olmadığı bilinmiyor elbette. Bilinen tek şey, seçim sonuçlarının muhalif reformistleri çok kızdırdığı.
Şimdi dileğimiz bu yaşananların bir son bulması elbette. Ancak özgürlüğünün peşine düşmüş İranlılar için bu ayaklanmanın son şans olduğunu düşündüğümden, lafı uzatmadan, eğmeden, bükmeden “Direnin lan Acemler!” diyorum. Toplum olarak İslam Devrimi’nden ders çıkarmadığımız ortada, bari şu son yaşananlardan bir ders çıkaralım.
Gecen mangalda da dedigim gibi, bizim sert bu adamin bire bir aynisi yahu…
Di mi altar?
direnin ulan acemler… gayet laik ve çağdaş olduğunuz zamanlardaki gibi amerikan taşşağı yalamayın… amerikan taşşağı sevdalılarıda benim reformist çükümü yesin..
İşim vardı gidemedim ama haberler de gördüm, Antalya/Kemer’de Altın Nar Kültür ve Sanat Festivali’nde Volkan Konak,
“Onlar Ankara ziyaretlerinde Anıtkabir’i ziyaret etmiyorlarmış. Aman etmeyin. Onlar çorap kokulu adamlar. Onlar topuklarının arkasına basarak girmesinler zaten Anıtkabir’e. Onlar girerse, Anıtkabir’i dezenfekte etmek gerekir” demiş.
İlk duyduğumda ne demek istedi? diye düşünmüştüm ve bir anlam verememiştim. Şimdi bu yazıyı okuyunca kafam dank etti. Cidden, doğru da söylemiş. Ağzına, ağzınıza sağlık.
Iran sah doneminde mi gayet cagdas ve laikmis? Hmm evet su basi acik kadinli, sahli falan fotograf koca ulkenin siyasi tarihini ozetliyor zaten, unutmusum. Basi acik iste, daha ne cagdasligi istiyorsak. Zaten Iran devrimi de cagdaslik ve modernlige karsi bir hareket olarak baslamistir kesin. Volkan Konak corap kokulu, topuguna basan adam derken Ahmedinejad’dan mi yoksa Iranlilardan mi bahsediyor merak etmedim degil. Ne ara koklamis Ahmedinejad’i acaba?
Ağa, yerinde bir eleştiri olmuş, haklısın. İran İslam Devrimi öncesi ülkede monarşi olduğunu, hanedanın ülkeyi yönettiğini ıskaladım yazıda. Çağdaş ve laik biraz haddini aşans öylemler olmuş. Şöyle düzelteyim o halde, o dönemde ümiversiteler ve sanatçıların başını çektiği aydın bir kitle vardı ülkede. Ve özellikle Şahın yönettiği Ak devrim ile çok ciddi kazanımları elde etmişlerdi. Ancak bu devrim paketi ulemanın ve haliyle yönlendirilmeye müsait yoksul kitlelerin tepkisini çekti ki, bu da Humeyni’nin doğuşuna işaret eder. Hatta bu bahsettiğim aydın kitle, gayet safca Şah’a karşı islamcılarla işbirliği yapmış, önemli olan şahın devrilmesidir diyerek islamcılarla aynı yolda yürümüştür. Ancak islamcıların yönetimi ele geçirmesi ile ülkede müzik yasaklanmış, gazeteler kapatılmış, yazarlar, akademisyenler tutuklanmış, hatta çok sayıda insan idam edilmiştir.
Bahsetmeye çalıştığım, İran o gün çağdaşlık yolunda önemli bir kırılım yaşamıştı, Aynısını bugün yaşıyor demekti. Ama ifade yanlış olmuş. Haklısın.
Gerci ben yorumlara cevap olarak vermistim ama sen de yazmissin evet.
Esasinda Iran’in bugun yasadigi sey rejime isyan degil. Mousavi destekcileri molla rejimine ya da seriata isyan etmiyor, artik acik secik yapilan secim hilesi onlari cildirtmis durumda. Herkes umuyor Iran’in duzelmesini ama pek mumkun degil bence su asamada. Bu asama nasil asilir bilmiyorum da, secimlerle, demokrasi icinde asilir mi, belki olur ama bana pek mumkunmus gibi gorunmuyor.
Dayan Ahmedinejad seninleyiz. Sen zarfı yolla en az 5 otobüs oradayız.
Çağdaştan kasıt nedir anlaması zor aslında bu ülkede? Atatürkün kastı çağdaşlık bu örnek aldığınız ve her fırsatta kadın, çoluk, çocuk, bebe demeden milyonlarcasını katleden ülkelerin çağdaşlığımıdır? Muasır deniler gelişmiş denilen medeniyet laiklikmidir? Ülke iyi yönetildiğinde monarşi ile dahi çağdaş ve muasır olursunuz. Türk Selçuk imparatorluğu ve Osmanlının istanbul fethine kadar ki dönemini de mi okumadınız?
Burda bizim sıkıtımız veya iran’ın sıkıntısı monarji, şeriat veya laiklik tabanlı değildir. Biz laik bir devletiz ve geri kalmış 3. sınıf bir ülkeyiz oysa israil şeriat devleti ve dünyada ki nufûzu bizimle kıyaslanamayacak kadar fazla!
Neye bindiğimizi tam bilmeden yolculuk yapıyoruz gibime geliyor. Geylaninin dediği gibi toz duman dağılınca anlarız merkebdemiyiz atdamıyız.
Türkiye’de ne kadar iran eleştirisi varsa din ve rejim üzerinden oysa gidip iran’ı görmek lazım, halkıyla görüşmek lazım. Turizm için buraya kaçanlardan çok ordakiler önemli. Medya manipulasyonu ile çullanılan irandan da türkiye pek güzel gözükmüyor. Yıllarca komunizmin halkı derbeder ettiği yalanlarına kanan bir neslin evladı olarak gürcistan gibi komunizmin en az lutufda bulunduğu ülkede bile halkın nelere sahip olduğunu görünce uyanıyor bazen insan.
Irandaki seçimlerde hile olmuştur ve her ülke seçimlerinde ne kadar olduysa o kadar olmuştur. Hile ile %20 fark yaratılmaz ki bu kadar gözlemci varken. Enteresandır bu garip ademoğlu son 20 yıldır Türkiyede ve dünyada hilesiz kaybeden muhalefet görmemiştir. Hep hile vardır yoksa muhalefet aslında kaybetmez. Saçma gelmiyomu sizede? Adabıyla kaybettik demeden fitne çıkaran, sırf kendi iktidarı için halkını öne sürüp masum canlara kasteden Musavi -ki körkütük bir başka şeriatcıdır- için buralarda destek yazıları yazmak! %62 lik acem milletini yok sayıp %38 lik acem milletine destek olmak.
Yok sürekli halktan yana tavırı gösterip halkı yok saymakta bu çağın hastalığı olsa gerek. Roma’nın ruhu şad olsun, onlardan miras bu sevda!