Güle Güle Kaptanım!
Kaç gündür konuyla ilgili iki satır karalayayım diyordum ama akşam eve geldiğimde monitöre ve bir de bu konuyla ilgili haberlere bakmak istemeyişim alıkoyuyordu. Geç te olsa büyük kaptana güle güle demek bugüneymiş. Hepimizin malumu, Fenerbahçe’nin eski, Köln’ün yeni kaptanı Ümit Özat yaşadığı sağlık sorunlarından ötürü futbola veda ettiğini açıkladı. Dediğim gibi konuyla ilgili detaylara bakmak bile istemedim, haber sitelerindeki başlıklar yetti bana. Hatta yetmek ne kelime, fazlasıyla ağır geldi. Haberi duyar duymaz, ilk olarak birçoklarının aklına sol kanattan sağ ayak dışı ile kestiği ortalar gelmiştir heralde. Benimse, Kadıköy’de Maraton Alt tribünü müdavimi “gibi gibi” Fenerbahçelilerin ıslıkladığı maçtan sonraki ilk deplasman olan Sakarya’da tribünün gerçek sahiplerinin “Bu dünyada her şey yalan” daha doğrusu “Yalan dünya her şey bomboş” melodisi ile dakikalarca “Ümit Özaaat, Ümit Özaaattt” tezahüratı yapması geldi. O ne güzel bir kucaklaşmaydı öyle…
Çok iyi bir futbolcu olmadığını, yetenekli bile olmadığını biliyoruz zaten. Ancak çabalaması, tırmalaması özel kılıyordu Ümit’i. Müthiş özverili, müthiş vefalı, adam gibi adamdı ya, bu dünyada her şey yalan olduğu gibi, bu saydığım özelliklerin de bir değeri yoktu aslında. Bu yüzdendir bu kocaman yürekli, kocaman adamın yüreksiz, ufacıklarınca her fırsatta küçümsenmesi, aşağılanması…
Lakin, gerek Fenerbahçe gerekse Köln formasıyla son sahaya inişinde ona gösterilen sevgi ve gözyaşı adamlığın da, birkaç dakika bile olsa değerli olabileceğini gösterdi. Ümit Özat’ın kendisi gibi, inadına, ite kaka…
Olmayan bir ayakla, hiç olmayacağı bir mevkide ve Fenerbahçe’nin en başarılı sayılabileceği yıllarda kaptan olarak hizmet etti. Ardından nedenleri çok belli olan bir Köln yolcuğuna çıktı ya, ne yazık ki, erken bitti yolculuğu.
Fenerbahçe’nin futbol mantığı nedeniyle eksikliğini hissettiğimiz Oğuz, Rıdvan, Aykut, Müjdat serisine yine kendisi gibi inadına, ite kaka eklediğimiz son demirden halkadır Ümit. Lafı uzatmak da yersiz, güle güle Büyük Kaptan. Yolun açık olsun. Ve yolun bir gün Kadıköy’e düşsün… İkinci hoş geldin için biz bekliyoruz, çabuk gel!
Yolun açık olsun büyük kaptan.
Umarım teknik adamlığında futbolda yakalayamadığın başarıları yakalarsın. İnşaallah hep beraber yakalarız.
Kezman’ın golüyle inönü’de Beşiktaş’ı yendiğimizde, maç öncesi eminim tribündeki büyük çoğunluğun maçtan umudu yoktu. Ama ne zaman ki büyük kaptan yüzündeki hırsla tribüne koştu o dakka oradaki herkesi galibiyete inandırdı. Kaptan olunmaz, kaptan doğulur ya işte öyle bir şeydi. En çok o zaman sevdik Ümit’i. O an ömür boyu hatıralarda kalacak şekilde kafalara kazındı. Tekrardan yolun açık olsun büyük kaptan!
Dikkat ve algı seviyesi yerlerde bu günlerde. Güle Güzel Kaptanım yazmışım başlığa… Hay allah…
Büyük Kaptan Yolun Açık Olsun;
Fenerbahçeye nice üst düzey yetenekler gelmiştir, nice yıldızlar. Yaşımımın elverdiğince izlediğim Fenerbahçe’de görmedim Ümit Kaptan kadar herşeyini zorlayan, yılmayan, bıkmayan. Yolun açık olsun tekrar. Kadıköy’e bekliyoruz:)
her zaman söylediği bir sözü vardı, bence bizim takımla ilgili şu anki durumu anlatıyor. Bir takım kötü oynayabilir, bir oyuncu kötü performans sergileyebilir ama kötü mücadele edemez, kötü koşamaz. Buna hakkı yoktur…
Yolun Açık olsun Büyük kaptan.