Hayat ne kadar şey…
– Hayat ne kadar da şey.. hım.. sikik.. Evet sikik.. sanırım.. Sence de öyle değil mi?
– Hayata haddinden fazla anlam yüklemeye çalışıyorsun, sadece yaşa işte..
O kadar kolay mı? Hayır o kadar kolay. O kadar kolay olmamalı zira Hayat milyonlarca, ne milyonu yahu, milyarlarca insanın içinde kendisi için birşeyler aradığı, belki birşeyler bulduğu, ama hep kaybolduğu, hep kaybolduğu, ulan hep kaybolduğu bir oda. İlkokulda beynimize soka soka öğretilen kümeler gibi. Kesişim kümeleri, birleşim kümeleri, boş kümeler bazen de, tamlayan, tamlanan, kesirler, ondalık sayılar ve pi ulan !!
“Benim hayatım” dediğimiz şey başkalarının hayatlarını kümenin tamamından çıkarında bize kalanı sahiplenmemiz aslında. Milyarlarca diyorum yahu, gerçekten inanılmaz. Herkes bir köşesinden nasıl da yakalamaya çalışıyor, nasıl da iflah olmaz bir hırs.
“Fasulyeden Hayat Dersleri” vermekten sıkıldım, siz de okumaktan sıkıldınız sanırım. Birisinin -ki bu örnekte ben oluyorum- kendi boktan hayatından genellemelerle sizin hayatınız hakkında ahkamn kesmesi belki de sinirlendiriyordur sizi. Bilemiyorum belki mutluluğunuzun resmi ile uğraşırken yan odadan gelen cızırtılı bir televizyon sesi kadarızdır. Kadarımdır. Kadar.
Küfürsüz bitirmek de istemiyorum. Açık konuşmak gerekirse neyi isteyip neyi istemediğimi de bilmiyorum. Hayatımın -Çanakkale Şehitleri için orta 1’de yazdığım yazıyı saymazsak- en salak yazısını da böyle bitiriyorum.