Likya Yolu
Fethiye’de başlayan, Antalya’da sonra eren; 52 Likya kentinden en önemli 19 tanesinin dahil olduğu; zaman zaman deniz kenarına indiğiniz, zaman zaman da 2300 metre yüksekliğe tırmandığınız muhteşem bir yoldur Likya yolu. Çok ilginç bir şekilde bu yolu 1999 yılında Kate Clow isimli bir İngiliz oluşturmuş. Tabii oluşturmuş derken, yaptığı o güne kadar birbirinden kopuk ve çoğu ilgi görmeyen irili ufaklı rotaları, üşenmeyip tek tek taşları işaretleyerek bir bütün haline getirmek ve ortaya bir harita çıkarmak. Daha sonra Garanti Bankası’nın sponsorluğunda rotayı belirleyen taşların yerine tabelalar koyulmuş, haritalar basılmış, kitaplar yazılmış. Ehh bize de endüstriyel trekkinge karşı Likya kültürü oluşturmak adına bu yazıyı hazırlamak düştü. İşte karşınızda dünyanın en güzel 10 yürüyüş rotasından birisi kabul edilen Likya Yolu.
Kısa kısa Likya yolu:
- Fethiye’de başlıyor, Antalya’da içlerinde son buluyor.
- Yolun uzunluğu yaklaşık 500 km’dir.
- Tüm rota yürünmek istendiğinde yaklaşık 30 gün sürmektedir.
- İlkbahar ayları yolu yürümek için en ideal zamanlar.
- Yazın aşırı sıcak ve su eksikliği nedeniyle tavsiye edilmez.
- Rota üzerinde konaklama ve yeme-içme faaliyetleri için uygun tesisler var. Yeterli mi bilmem, ama var.
- Rota üzerinde birçok noktada deniz seviyesine inilmekte, zaman zaman da yüksek noktalara çıkılmakta. Misal Tahtalı’da yükseklik 2300 metre.
- Yerel halk oldukça sıcak davranıyor.
- Alkol için muhteşem manzaraya sahip.
- Rotanızı tabelalar, en kötü ihtimalle boyalı kayalardan kendiniz takip edebiliyorsunuz. Yine de harita ve pusula işe yarayabilir.
- Patara, Kalkan, Kaş, Demre (Myra), Finike, Adrasan, Olympos, Çıralı ve Tekirova’da en kötü ihtimalle 2 ya da 3 yıldızlı otel bulursunuz, ancak diğer noktalarda en iyi ihtimalle pansiyon ya da çadırda kalmanız gerekiyor. Ki ben otele para vermeyin, camping ya da dağ başında kalın derim 🙂
- Bol yiyecek, bol su dolu bir sırt çantası, çadır ya da tulum taşımaya hazır olun.
- Demre’den geçecekseniz, bana muhakkak ulaşın…
bu fotografta ulvi ve dea’nin 10 sene sonraki hallerini gorebiliyoruz
http://www.fasulyeden.com/wp-content/gallery/likya-yolu/likya-yolu-02.jpg
Sitenin ismi de likyadan.com olsun…
Ooooooo cennet vatan Likyammmm….
Seni çekemeyen bütün Sivaslıların iklimine koyammmmmmmm…
Ooooooo cennet vatan Likyammmm….
Seni çekemeyen bütün Sivaslıların bitki örtüsüne koyammmmmmmm…
Ooooooo cennet vatan Likyammmm….
Seni çekemeyen bütün Sivaslıların temel geçim kaynağına koyammmmmmmm…
Ooooooo cennet vatan Likyammmm….
Seni çekemeyen bütün Sivaslıların plaka koduna koyammmmmmmm…
Kim Sivaslı?
Bir kışlaya girerken bir de kışladan çıkarken gördüm Sivas’ı ama severim.
Hele dağıtım iznine giderken, çarşıda bir kıdemli başçavuşun geçmesi. Eğitim boyunca uzmandan bile tırsan çocukların kendisini görünce, dikkat çekip çantaları yere atarak esas duruşa geçmeleri ve sese duyarlı ben mekanizmasının da aynını yapması. Halkın “Manyaklara bak” dikizi…
Ha bir de bölükteki üçüncü günde, yazıhanedeki beşinci dakikada telefonun çalması. Öğretildiği gibi açmam ve sonrası…
– Er Barış.
– Tuğgeneral Nihat.
– … (Yıldızlar)
– Aloo. Evladım… Kaç günlük askersin sen?
Aga o fotoğraf hakikaten gelecektekten gelen Ulvi ve Dea gibi. Lan yoksa…
Hahaha previously on fasulyeden
Şaka bir yana, ulviye benzettiğiniz kişi Demre’de camping işleten bir arkadaşım. Kendisi Likya yolunun Üçağız, Myra kısmının gönüllü bakıcılığını üstleniyor.
Bana benzettiğiniz kişi ile ilgili bilinçli olarak yorum yapmıyorum 🙂
Benim abi Sivaslı. ATBS kişisi de emmoğlum olarak Sivaslı oluyor haliyle, ama reşotun o gideri kime yaptığını çözemedim ben…
bu rotada yürüyüşü abimler kuzenler falan yapmıştı 15 gün falan sürüyor sanırım sırtta çadır eşşek ölüsü bi çanta falan dağda bayırda geçiyor sürekli 15 gün, burdaki genel insan profili böyle bi rahatına düşkün insanlardan oluştuğundan ötürü çok bize göre bi şey değil sanırım
Valla benim böyle bir arzum var. Ehl-i keyf adamımdır, çadırmış, kilolarca çantayla dağ, bayır gezmekmiş pek bana göre değil ama, ehl-i keyifliğin nirvanasını yaşamak adına, şöyle dağ başında yumuşak, otçul bir alana yayılıp, sigara tüttürmek, aşağıya Kelebek Vadisi’ne, ne bileyim Simena’ya, Andriake’ye bakmak; Phaselis’te uyuklamak için buna değer diye düşünüyorum.
Hem sıkılırsam, atlarım arabaya baba ocağına dönerim en kötü, nolcak 🙂
lan harbi benziyo muhauhauhua
Selam,
17 – 24 Mayıs arası Olimpos – Kaş arası yürümek için beklemedeyim. Bir aksilik olmaz ise o tarihlerde olacağım..Rotam dahilinde köyünden de geçeceğim…Bakalım nasıl geçecek, artık bir çay içer sana selam ederim..
Dea’ nın ismini pek zikretme. Sevilen bi sakini değilmiş. Gerçi DP’ de etkin bi isim hala.
@zibidi: Sen dinleme bu içten yanmalı Altar’ı. Dea ismi her kapıyı açar orda 🙂
Bu arada Andirake Camping’i tavsiye ederiz, on numara ortamı var. Yakında web sayfasını da açıyoruz kısmetse.
O zaman şöyle söyleyeyim Zibidi sakın Dea’ ların eve uğrama. Ya da uğra en iyisi oğlunuz böyle böyle olmuş de. Bilmek onlarında hakkı.
kötü emellerinize alet etmeyin beni yahuuu (:
Zibidi, bakma sen şakacı kimliği ile iz bırakma kaygısı ile yanıp tutuşan ama gittiği yol bir arpa boyu kadar olmayan, dolayısıyla tutuştuğu ile kalan altar iblisine 🙂 (ohaa cümleye bak)
http://www.andriake.com/photo-gallery
Şurdan, fotolara alalım seni. Bak burda kalmazsan altara veririm seni, ne kadar ürkütücü olduğunu idrak etmiş olman lazım 🙂