“Sen daha komiksin Nuri”

Turkcell’in 3G reklamları ile ilgili söyleyebileceklerimin bir sınırı var. Ve o sınıra oldukça yakın bir yerlerde duruyorum. Tamam, 3G dediğimiz şey Türkiye için yeni bir teknoloji. Ve cep telefonu ile bütünleşmiş, yekpare olmuş bir toplum olduğumuz göz önüne alınırsa eğer, bu kanaldan sağlam cukka yapılabilir. Haliyle reklamlara abanmanızı, televizyonda, gazetede, dergide, sokakta, sinemada filan gözümüze gözümüze sokmanızı anlayabiliyorum. Keşke reklam bütçeleniz daha da kabarık olsa da daha çok yapsanız. Ne bileyim, bizi uyutmasanız, sadece gözümüze değil, gö.ümüze de soksanız, ebemizi s.kseniz. Hepsine eyvallahımız var. Neticede mobilize bir hayatın orta yerindeyiz toplum olarak, biz bunu istiyoruz, bunun için yaşıyoruz. Belki cep telefonumuzda 3 kontör bile yok ama biz 3G’yi çok seviyoruz.

Lakin o birbirinden rezalet reklamların ne gereği var be Turkcell? Ha? Senin o Selocan’lı reklamlarını bile sevmişti bu toplum. Bağrına basmıştı o küçücük veletler üzerinden yaptığın sevimlilik istismarını. Hatta bu 3G ayağına 2 kızkardeşi takside konuşturduğun aptal saptal reklam vardı ya, hah, onu bile sevebilirdik biraz çaba göstersen…

Ama sen naptın Turkcell? Koskoca NBA’de final oynamış yıldız bir basketbolcuyu aldın, yanına Nuri diye bir karakter verdin. Sonra da oturup “Ne yapıyorsun Nuri? Gel beraber oynayalım Nuri. Turkcell Vınn istasyonu Nuri. Bu mu komik Nuri? Sen daha komiksin Nuri.” gibi salaktan da, gerzekten de öte dialoglarını izlettin bize.

Bak dikkat ettiysen bu reklamları yapan reklam ajansına tek bir kelime etmedim. Ajansa kızmıyorum çünkü. Bilhassa bu kadar salakça bir fikri milyon dolarlık reklam bütçesi olan dev bir firmaya yutturabildikleri için hayranlık besliyorum kendilerine karşı. Reklamcılık tarihinin en güzel kazıklaması olarak Cem Yılmaz & Türk Telekom’u görürdüm daha önceleri lakin, bu, bu bambaşka bir boyutta. Kimsenin yarışma şansı bile yok. Öyle değil mi Nuri? Afferin sana Nuri! Kafamı siktin be Nuri!