Alavere Dalavere Şaktar Koydu Werder’e

Yalnız ve güzel şehrimize UEFA finali gelmiş, üstüne de sponsor bileti gelmiş. Daha ne ister bir genç futbolsever? Bira, evet bira. Sözümona, maç biletini gösterene stat etrafındaki Carlsberg standlarında beleş bira veriyorlarmış diye beni kim yediyse yazıklar olsun, ulan gururumla oynadın. Geçen seferki final öncesinde de Liverpoollularla Taksim’de içip sıçıp eğlendiğimizden bu sefer daha tecrübeli ve yılışığız. Bir gece önce Nevizade’de 50 kadar Bremen’liyle takılmıştık ama sönüktü, bunun acısı çıkmalıydı.

Öncelikle, beyaz fanilalılar olarak Fenerbahçe kimliğimizle devriye turizmine çıkarken baktık ki lan herkes Fenerli zaten. Tek tük diğer takımlı arkadaşlar vardı, onlara da zaten tektük. Sonra maça odaklanmaya başladık, Şaktar taraftar bölgesinde in cin top oynaması ve bu in ve cinlerin de beklenen güzellikten uzak olması direkman ilgiyi Alman bölgesine çevirdi. Gelmişti adamlar, kalabalıklardı da. Bize de düşen bu güruhu provoke etmekti haha. Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği’nin önünde adamlara “Aziz İstifa”yı öğrettik, onlar da bıkmış demek ki baya içten söylediler. Bu olaylar sırasında tam yanımızdan geçen grubun NTV’deki taraftar programına çıkıp Azizbahçelik yapan arkadaşlar olduğunu öğrenip iki çift laf da onlara ettik. Tam da haftaiçi ilk defa seyretmiştim o programı ve ortalarındaki kızdan aşırı nefret etmiştim iticiliğinden dolayı, günün sürprizi oldu bir bakıma. Bremenliler’in kendine has bir “Hindi Baba”ları var ve hep aynı adam yaptırıyor. Türkiye diye bağırıp bize jest yaptılar devamlı, biz de bu jestlerine “Fuck You Lucescu”larla karşılık verdik. Hatta tam bu jestimiz sırasında bir Şaktar taraftar otobüsü aramızdan geçmek durumunda kaldı ve otobüse resmen saldırdık hahaha. Boğaz kesme hareketi yapanlar, cama vuranlar, tükürenler 🙂 Hayır, bir de üstümüzde Şaktar atkıları var, adamlar ne düşünüyordur acaba şimdi. Bremenliler sağduyulu yaklaşınca, maraza çıkattıramadık iki tayfa arasında. Özür dileriz. Elindeki fazla bileti yazlık Fener atkısıyla değiştiren arkadaşa da saygılar.

Yavaştan maça girdik, ama atmosfer cidden bayık. Telsim Üst’te bir 50 kişi hariç herkes oturuyor ve bize de çök çök yapıyorlar. Nesiniz abicim siz? Sizden daha çok heyecanlandık ve gollerde sevindik valla. Ayıp. Ey sosisliye ve hamburgere 14 milyon isteyen zihniyet, sana da ayıp. Hayır, başkan görücek fiyatları kaldırmıcak tabelayı. Aç ve susuz kalıcaz sonra. Herkesin malumu Türk işi bestelerle tribünlere hareket getirmeye çalışanlar vardı. Fener diye stadı inleten yürekler vardı. O sahada olmak işten bile değildi belki fakat egolara geldik. Sonuç olarak sahada Şaktar, tribünde Fenerbahçe kazandı 🙂 Bize de maçtan hatıra sopası kırık bir bayrak kaldı.