Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Author page: dea

Ve Dünya Kupası Finali!

32 ülke ile başlayan Dünya Kupası heyecanımız, oynanan 62 maçın ardından finale çıkan iki takımın belirlenmesi ile son düzlüğe girerken, şanlı Arjantin ile büyük Almanya'nın kapışacağı final maçına kilitlenmiş durumdayız. Tabii arada bahtsız Hollanda ile yer ile yeksan Brezilya'nın oynayacağı 3'lük maçımız da var. Yine tahminleri geç almış olanın utancını yaşarken, konuyu şuanda sıralamada kendisine ilk 5'te yer bulmuş yarışmacılarımıza getirip sıyrılmak isterim: Birinci sırada 309 puanla superc, ikinci sırada 296 puanla meto, onları üçüncü sıradan takip eden 294 puanlı ismail, 283 puanlı nikosmahlas ve 283 puanı bulunan fenerkut kalan 2 maçta alınabilecek 26 puan için kıran kırana yarışacaklar. Tabii ilk 5'e giremeyip, birincilik şansını kaçıranların da almak isteyeceği bir 26 puan var ortada.

Geldi yarı final maçları, gevşer gönül yayları!

Bu da biraz geç oldu, önce bunun için özür. Server kapanmış gün içinde, parasını ödemedik diye. Kuralları tekrar tekrar yazmayacağım, konuyu zaten biliyorsunuzdur, üşendim. Buyrun karşınızda yarı final maçları... Elimizde kalan takımlar: Güney Amerika'dan Brezilya ve Arjantin, Eski Kıta'dan Almanya ve Hollanda. İlk 5'te kendine yer bulmuş tahminciler: superc, meto, ismail, fenerkut ve mucek

Çeyrek Final Maçları Tahminleri

64 maçlık serüvenin 56 maçı dün akşam itibariyla tamamlandı. Kalan 8 maçı yani çeyrek final maçları'nı oynayacak 8 takım kaldı elimizde: Brezilya, Kolombiya, Fransa, Almanya, Hollanda, Kosta Rika, Arjantin, Belçika. Eleme turları için daha yaptığımız uyarıyı dikkate alarak, çeyrek final maçları için tahminlerinizi bekliyoruz. Yarışma Kuralları:

Dünya Kupası Son 16 Tahminleri

Değerli kardeşlerim, 64 maçlık Dünya Kupası 2014 heyecanının 48 maçını geride bırakmanın ve son 16 elemelerine başlamanın heyecanı içerisindeyim. Buradan sizin nezninizde gruplardan çıkarak dünya kupası son 16 oynama hakkı ele eden tüm dünya ülkelerini en kalbi duygularımla selamlıyorum. Dünya Kupası Son 16 maçları oynama heyecanını yaşayan Sao Paulo'daki kasap Pedro'yu, Santiago'daki öğretmen Salvador'u, Buenos Airesli doktor Ernesto'yu, Bogota'daki seyyar köfteci Juan'ı, Montevideo'daki eczacı Eduardo'yu, Paris'teki ressam Danielle'yi, Abuja'daki akaryakıt kaçakçısı Adebayo'yu, Berlin'deki rapper Karl'ı, Algiers'deki köktendinci Muhammed'i, Amsterdam'daki torbacı Daan'i, Mexico City'deki uyuşturucu karteli Miguel'i, San Jose'den sokak dansçısı Eduardo'yu, Atina'dan kardeşim Demetrios'u, Zürih'den kara para aklamacı Noah'ı, Brüksel'den diplomat Adelbert'i ve son olarak Utah'lı tüm redneck kardeşlerimi selamlıyorum.

2014 Dünya Kupası Tahmin Yarışması Başlıyor

Uzun uzun anlatmaya mecalim yok (17 saatlik bir mesaiden kendimi eve zor attım), Dünya Kupası Tahmin olayını zaten üç aşağı biliyorsunuz. Bir Fasulyeden klasiği. Detayları daha sonra iletirim. Şeytanınız bol olsun. Bol katılımcılı, bol goygoylu bir yarışma olsun. Kazanananı da bu vatanın bir evladı, kaybedeni de. İkilik olmasın yeter. Kurallar / Puan Mantığı:
  • Tahmin yapabilmek için siteye üye olmanız gerekiyor. Üye olmak için buraya; "üyeydim ama nerden hatırlıycam, 1 sene oldu girmeyeli" diyorsanız, hatırlatma için şuraya tıklıyorsunuz.
  • Maç başlama saatine kadar tahminlerinizi kaydetmeniz gerekiyor. Daha önce kaydettiğiniz tahminleri (yine maç başlamadan) değiştirebilirsiniz. Tüm tahminleri tek seferde girmek zorunda değilsiniz. Parça parça da kaydedilebilir.
  • Maçın skorunu doğru bilen (Skoru doğru bilmek demek = kim kazanıyor, kaç kaç kazanıyor doğru bilmek demektir) 10 puan; skoru değil ama kimin kazanacağını veya skoru değil ama berabere biteceğini bilen 5 puan alır. (Örnek verip sizi salak yerine koyasım geldi: A takımının 3-1 kazandığı bir maç için A:3 - B:1 yazan 10 puan, 1-0 yazan 5 puan alır. 2-2 biten maç için 2-2 yazan 10 puan, 1-1 yazan 5 puan alır.)

Güzel olan ne varsa…

Güzel olan ne varsa -ki çok azlar aslında- öldürüyorlar. 2 yaşında bir bebek kalıyor geriye, bir daha hiç gülmeyecek gözleri yaşlı bir kadın. Bir bir, Bir gün hesabı sorulmazmış gibi.. Öldürüyorlar... Hepimizi... Seçilmiş katillerin atanmış katilleri!

Ölüm Üzerinden Siyaset Yapalım

Türkiye gibi kaderciliğin, biat etmenin, dizini kırıp oturmanın makul; sorgulamanın, şikayet etmenin, hesap sormanın, “yeter” demenin ise hainlik sayıldığı bir coğrafyada yaşıyorsanız, kitlesel ölüm haberleri izlemenin asla sonu gelmiyor. Herhalde gelişmiş bir ülkenin ortalama bir vatandaşına son bir kaç yılda yaşadıklarımızı anlatsak, yani nasıl desem, kaçakcılık yapan köylülerin savaş ucakları ile bombalandığını, patlayıcı yüklü araçların ilçe merkezlerinde, hatta başkentlerde patladığını, ülkenin en büyük kentinin en işlek caddelerinde doğalgaz patlamaları olduğunu, zorunlu askerlik görevlerini yerine getiren 20’li yaşlarındaki askeri tecrübesi olmayan gencecik çocukların cephane patlamasında paramparça olduğunu, ülkenin en büyük ve muhtemelen en çok para kazandıran tersanesinde hemen her gün bir kaza yaşanıp tersane işçilerinin 3’er, 5’er öldüğünü, yine ülkenin en büyük şehrinin en kozmopolit ve işlek meydanına komşu küçücük bir parka yapılan hafriyat müdahalesini engellemek için sokağa çıkan barışcıl eylemcilere yapılan hayvani müdahalelerin tırmandırdığı olaylarda gencecik çocukların kah silahla, kah gaz bombası fişeği ile, kah sırf göstericiler hükümeti eleştiriyor diye delirip aracıyla gösterici ezen partililer tarafından öldürüldüğünü söylemeye kalksak mesela, adam der ki “siz nasıl bir lanetin tesiri altındasınız böyle?"

Kötü Hayatlar, Kötü Yaşamlar, Kötü Ölümler…

Bu sitede yazdığım yazıların en az yarısı gibi başlıyorum buna da: Genel halet-i ruhiyemin tesiri, özellikle son birkaç haftadır hayatımın ne kadar saçma, boktan ve olması gerekenin çok çok uzağında olduğunu düşünüp kendimi depresyona sokmaya çalışıyorum. Sigarayı mesela, sanırım daha fazla içiyorum. Alkolle arama koyduğum mesafeler yerle bir. Sağlıklı beslenme gazına gelip bir-iki gün kadar salata ve diyet bisküvileri yedikten sonra yine fast food’a, dürümlere, tostlara, poğaçalara geri döndüm mesela. Evet, benim şu kıymetli “hayatım” çok kötü… Depresyona mı girsem?

3565

2004 yılından beri, öyle ya da böyle, bir şekilde ayakta tuttuğumuz göz bebeğimiz FasulyedenKom’un -kaç kez kapandı, kaç kez açıldı unuttum- yeniden açılışına hepiniz hoşgeldiniz. 2011 Eylül’de ilgisizlik mevhumu nedeniyle ara verip, 2012 Haziran’da bir cansuyu olur umuduyla Tahmin Yarışması’na girişerek yaptığımız deneme de Avrupa Şampiyonası’nın bitmesi ile bünyede hüzün ve hayal kırıklığı bırakarak son bulmuştu. Bu süreçte sitenin fişini tamamen çekmek, nasıl desem, bir eşeklikler fasikülü formatında yayınlanan kişisel tarihimde kendisine hakettiği yeri buldu. Şimdi geldiğimiz bu noktada, muhtemeldir ki yine kimsenin -ya da iyimser olalım- çok az kişinin ilgi göstereceği yeni dönemde temel düsturumuz, buraya emek harcayıp yazı yazan, sayısı nerden baksan 20’den fazla kişinin dilediği her an yazısına ulaşabilmesini sağlamak olacaktır.