Bu siteyi ısrarla okuyan bir insan olarak, internet dünyasına uzak olmadığını tahmin ediyorum ey sevgili okur. Haliyle, iki gündür devam eden #blogumadokunma mevzusundan da haberdarsındır haliyle.
Yuotube, fizy, google falan derken sıra blogger'a da geldi. Her internet sitesi bir gün sansürü tadacaktır şiarından hareketle, kullanım listesinin tepesinde ne kadar site varsa, hepsini sırayla kapatıp kapatıp açıyorlar. Bu seferkinin sebebi de digiturk denen heyula çıktı, iyi mi?
Ya bakıyorum sanal ortama, feysbuku olsun, tivitırı olsun, protesto gırla gidiyor, #blogumadokunma ve #digiturk maddeleri ülkemizin en çok hit alan maddeleri arasında görünüyor mesela. Ee, sonra? Cevabını vereceklerini bilsem, arayıp digiturk'a sorasım var, "Abilerim, haftabaşından beri kaç kişi üyeliğini iptal ettirdi acaba?" diye. Şurada kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz, çoğunuz üyeliğinizi iptal falan ettirmeyeceksiniz.
Kişisel aptallık tarihimize damga vuran olayları insanlara anlatmazsak başkalarını uyarmamış ve onların aptallık tarihlerine dolaylı yoldan müdahele etmiş oluruz. Zaten insanlık özeleştiri mekanizmasını az düzgün kullansa hem bu kadar fatura…

Ne zamandır aklımda ama fırsat bulup yazamadım. Sanıyorum ki Blog Ödülleri 2009 yarışmasıyla birlikte, reklam ajanslarının da bloglara gösterdiği ilginin tavan yapmasından hareketle; FasulyedenKom çeşitli ajansların ürün tanıtım, lansman, davet,…
Uzunca zamandır bir tarih blogu açmak için garip bir arzum vardı. Tarihin ne kadar subjektif bir bilim olduğunun, tek bir doğrusu olmadığının farkına varılmasını sağlamak, tarihi herkesin farklı bir açıdan…
Bundan yaklaşık iki ay kadar önce, bir akşam saat 21.45 gibi Kadıköy vapurundan indim. Eve doğru gelirken dedim bari bir Akmar’a uğrayayım, bazı şeyler bakayım. Tam bazı şeyler bakıyordum ki; leş, pesimist, şiir yazmayı ve kendince lirik bir dil ile kendini anlatmayı çok seven, çeşitli internet platformlarında (blog olsun, sözlük olsun) yazarlık yaşamını sürdüren 20 kadar leş karı çevirdi etrafımı.
21 Mart’ta kayıt süreciyle başlayan Blog Ödülleri heyecanı bugün, sonuçların açıklanması ile birlikte sona erdi. Blog Ödülleri’ni organize eden ekip sonuçları dün gece konuk oldukları TRT Radyo 1’de açıklamışlar. Bugün de resmi blogda sonuçlar duyuruldu. Yahu cümle kuramıyorum heyecandan, kısa keseyim bari: Birinci olduk ulan!
11 Nisan’da başlayan Blog Ödülleri oylama heyecanı dün gece, saat 00:00 itibariyle sona erdi. FasulyedenKom olarak Topluluk Kategorisinde son ana kadar kıran kırana bir mücadelenin tarafı olduk. Sonuçların açıklanmaya başladığı…
Evet, şayet Allah'ın selameti üzerimize olursa bu oylamadan alnımızın akıyla çıkacağımızı düşünüyorum. Niye? Çünkü İslam'ın bütün şartlarını yerine getiren, bununla yetinmeyip kıçıkırık bir oylama için diğer dinlerin de şartlarını yerine getiren gözleri dönmüş bir topluluğuz. Oylama bittikten sonra keşiş olarak hayatımızı geçirebiliriz.
Ickisitesi.com, alkoledoyamadim.cjb.net gibi sitelerle ilişki içindeyiz. Bir üyemiz ordan sipariş verdiğinde admin hemen bizim mümine işaret çakıyor. Yediklerimize dikkat eder olduk; brownie'de cheesecake'te bile helal kesim arıyoruz, zemzem suyunda marka seçiyoruz. En büyük rakibimiz olan bobilere kimlerin oy verdiğini de çok iyi biliyoruz. Ip'lerini, youtube'a hangi dns'ten girdiklerini, oynadıklarını oyunların cracklerini çözdük. Velhasıl-ı kelam dersimize iyi çalıştık, geçemesek bile çıkışta hocayı dövmek üzere dahkedeki arkadaşları kiraladık. Blog ödülleri sitesine de iki çift lafımız var, geri dönüşüm kutularından FasulyedenKom oyları çıkmasın lütfen. Kalbinizi kırarız.