Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Tag: kahve

Saçmalamaktayız

Memlekette milyon tane sorun varken, şimdi de buna mı kafayı taktın demeyin rica ediyorum. Söyleyeceklerimi sonuna kadar dinleyin, ondan sonra en azından haklı olduğuma inanacaksınız diye umuyorum. Şu aralar, bildiğiniz gibi evde aylak aylak yatıyorum. İş yok, işe gitmiyorum. E para da yok, haliyle evden pek dışarı da çıkmıyorum. Çıkıp ne yapacaksın bu soğukta zaten? Neyse, geçen gün salonda bilgisayarla zaman geçiyorum. Evdeki televizyonda da Yemekteyiz programı açık, arada göz ucuyla da bakıyorum ne olup bittiğine...

Acaba Ses Çıkmış mıdır lan?

İş yerine yeni geldim. Sabah mahmurluğu hâlâ üzerimde. uykuyu açmak için kahve içmeye ihtiyacım var. Sigaramı söndürüyorum ve kapıya doğru yöneliyorum. Kahvem kalmadığı aklıma geliyor. Biraz yolumu uzatacak, ama koridordaki makinadan kahve alıp masama gitmeye karar veriyorum. Binaya giriyorum.

Kahvehane

Hani kahvede oturup bir çay yudumlamayalı, muhabet aromalı sigara kokusunu üstümüze başımıza sindirmeyeli bayağı da olmuştu. Bayağı derken, bayağı bayağı olmuştu. En son lise yıllarında 7 sene kadar önce, yeni başladığımız sigara ile rahat rahat suni tenefüs yapmanın, okey şıkırtısı ile başlayıp 52'liklere geçişin, özellikle cuma günleri öğleden önce peş peşe gelen Edebi Metinler ve Matematik derslerinden kurtulmanın en keyifli en güzel yoluydu. Açılışını, yarım saat kadar daha erken kepenk kaldıran karşı pasajdaki atari salonunda bekleyerek geçirirdik ki; bi' şeyi beklemek ancak bu kadar zevkli olur hani. Yalnızca, sağlamda kareydik diye geçiştirilmeyecek derecede de sağlam kareydik doğrusu. Mekan (Selçuk İşhanı Yıldızeli Kıraathanesi) desen güzide lisemizin mezunlar lokaline dönmüştü. Eskisi yenisi herkes oradaydı. Sonra ne oldu yaklaşan öss stresi mi? Yoksa bi şekilde baş gösteren ortacılara tavır mı? -18 polis baskını korkusu mu? Ya da hepsi birden mi? Tam kestiremiyorum şimdi ama büyüsü birden bozuldu gitti.

Kahve’nin tadı

İstanbuldan kaçmak, uzaklaşmak arzusuyla başlayan bir yolculugun hikayesi ve bir manyağın izlenimleri -1- (biz bir diyelim belki devamını çeken olur) Siz de mi bunaldınız İstanbul'un keşmekeşinden, ustunuzdeki "ne oldum, ne olacaksın" stresinden, buyuyunce ne olacaksın sorularından ve bu soruların kafanızın içindeki o boşlukta yankı yapmasından? İlacı var... En azından öyle söyluyorlar.