chp

Kapatma davaları ve getirdikleri

Yargıtay başsavcısının açtığı kapatma davası bugüne kadar olan kapatma davaları içinde en kritik karar olarak tarihteki yerini alacaktır. Bunun vicdani muhasebesi bu davanın taraflarını derinden sarsacak kuşkusuz. Bu davanın o kadar fazla görülen ve görülmeyen sebep ve sonuçları var ki, böyle bir şey ancak bizim kültürümüze özgü olabilir. Yavaş yavaş başlayalım:

Yaşasın cumhuriyetçi laiklik ve statüko

22 Temmuz Seçimlerine gelirken, bu süreç içinde geçtiğimiz aylarda yaşanan birçok siyasi gelişmeden birbiriyle ilişkili iki tanesine değinmekte yarar var. Bir tanesi 27 Nisan 2007’de askerin verdiği e-muhtıradır.(1) Konumuzla asıl ilgisi olan mesele ise, muhtıranın öncülü ve ardılı olan mitinglerdir. Ve bu mitinglerde saf tutan bir partinin, mitinglerde kullandığı jargondur asıl mevzuumuz. Türkiye’de hala CHP’ye, az da olsa, “sol” diyebilen oluyor. Sol jargonu pek kullanmayan,…

İki direk arası demokrasi

Çarpık çurpuk Türk demokrasisi yeni bir sınav vermek üzere 22 Temmuz seçimlerine kilitlenedursun, bir seçimde daha kitleleri etkilemek için sözler, fikirler, projeler değil de bangır bangır seçim otobüsleri, milyonlarca YTL harcanan abuk sabuk bayraklar sardı dört bir yanı. Tüm ana yollar, stratejik meydanlar birbirinden sinir bozucu bir havaya büründü. Nedir anlamıyorum, en çok AKP’nin bayrağı var ona basıcam oyumu diyen bir seçmen kitlesi mi var?…