seçim

Sandıktan hırsız çıktı!

Sandıktan hırsız çıktı!

Her seçim döneminde olur bu. Burun farkıyla kaybeden parti seçim sonuçlarına itiraz eder, seçime şaibe düştüğünden yakınır. Hatta bazen öyle ki, %0,3 oy almış parti başkanı bile çıkıp oy oranlarının aslında çok daha fazla olduğundan ancak oylarının çalındığından yakınır. Ciddiye alınmaz genelde. Ya da en iyi ihtimalle “3 çaldılar, tamam; 5 çaldılar, o da tamam; 1 milyonu nasıl çaldılar lan Allahsız” diye karşılanır. Bazen de…

Oyum Satılıktır

Oyum Satılıktır

Geçtiğimiz gün, akşam işten çıkmış eve doğru yürüyorum. Önümde 35 yaşlarında bir adam, biraz yüksek sesle telefonla konuşuyor. Tabi ister istemez ben de muhabbeti duymak zorunda kalıyorum. Adam şunu diyor, “bizim parti oy başına 1 milyar veriyor. Sizinkiler ne veriyor?”. Bir an duraksadım. Abi yoluna düz devam ederken o sırada ben sokağıma geldiğim için sola dönüş yaptım. Ama düşünmedim değil, “adamı yakala Fatik, 1 milyar…

Deniz Feneri noldu, Deniz Feneri?

Deniz Feneri noldu, Deniz Feneri?

Yaşlı Teyze: Deniz Feneri ne oldu, deniz feneri? Yediğiniz paralar ne oldu? Bakan Şahin: Deniz Feneri yargıda. Gereği yapılacak. Yaşlı Teyze: Yargıdaymış. Seçim bitince o da biter. Hadi gidin size rey-mey yok. (Ellerle “yürü git” hareketi) Bakan Şahin: Sizden oy istemiyoruz. İstediğiniz yere verebilirsiniz. (Bakan basar, gider) Yaşlı Teyze: Yol yapıyorlar, kim yol istiyor? Fabrika açsınlar çoluk çocuk çalışsın. Boşta geziyorlar…

Yürü yavrum yürü, Kenyalı’m yürü…

Yürü yavrum yürü, Kenyalı’m yürü…

Barack Obama Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni başkanı seçildi. Nasıl bir seçim sistemidir, nasıl olur da bir seçim 2 yıl sürer, hiç anlamıyorum. Ama anladığım tek şey, bu adamlar herşeyi olduğu gibi başkanlık seçimini de bir “entertainment”e dönüştürmeyi başarmışlar. Seçim kampanyaları, mitingler, mitinglere katılan ünlüler filan, tamamen pazarlama üzerine kurulu ve koltuğunda Kentucky’sini kemiren Amerikalıları etkilemeye dönük bir süreç. Katılım oranı da gayet düşük zira. Neyse,…

Beledi Ye!

Malumunuz Deniz Feneri, Ergenekon derken gündem epeydir boş kalmıyor. Bu sıkışık gündem içinde gözlerden kaçan bir hadise de tabii ki önümüzdeki yıl yapılacak olan yerel seçimler. 29 Mart 2009 tarihinde yapılacak bu seçimler öncesinde buradan halkın nabzını yoklamak ve çıkacak sonuca göre de müsait bir yerden adaylığımı koymak istiyorum.

Haydar Haydar

Haydar Haydar

Lan düşünsenize bi şekilde durup dururken Haydar Baş’ın iktidar olduğunu, alakasız. Oy pusulalarında kaydırma falan oluyormuş, yeminle adamın kalbine iner valla. Ananskm mazot 80 kuruş demiştik di mi diyerek son nefesini verir. Hadi kalbine inmedi diyelim, gayet normal şekilde vakur bi duruşla karşıladığını varsayalım sonuçları. Ulan bu durumda da bizim kalbimize iner şerefsizim, kim lan bu bindirilmiş kıta seçmenleri diye.

İki direk arası demokrasi

Çarpık çurpuk Türk demokrasisi yeni bir sınav vermek üzere 22 Temmuz seçimlerine kilitlenedursun, bir seçimde daha kitleleri etkilemek için sözler, fikirler, projeler değil de bangır bangır seçim otobüsleri, milyonlarca YTL harcanan abuk sabuk bayraklar sardı dört bir yanı. Tüm ana yollar, stratejik meydanlar birbirinden sinir bozucu bir havaya büründü. Nedir anlamıyorum, en çok AKP’nin bayrağı var ona basıcam oyumu diyen bir seçmen kitlesi mi var?…