Gırtlak gırtlağa
Bir şeyler yemek hayatımın en önemli özetlerinden birisi olsa da gelişmiş bir yemek kültürüm yoktur. İşbu nedenle bir mekanda yemek yiyorsam beni o masada mutlu etmek çok kolaydır. Ben, alt tarafı, lahmacun, pide, her türlü kebap, pizza, patates kızartması, kuru fasulye-pilav’dan keyif alan ortalama bir mideye sahibim. Lakin öğle yemeği sırasında Le’Passione, Suzy’s gibi abuk sabuk isimlere sahip mekanların abuk sabuk mönüleri arasında sıkışıp kaldığımdan dolayı öğle yemeklerim işkence haline gelmişti.
Plazalar ve oto sanayinin arasında kalmış, yemek konusunda ciddi bir ikilem yaşayan bir yer Maslak. Tabii ben olayın oto sanayi lokantacılığı kısmına geç vakıf oldum. O yüzden de orada işe başladığım günden beri zarafetten kırılan garsonların getirdiği bilmem ne soslu, eciş bücüş makarnalara 8-10 YTL vermek zulmünden kurtulmak için gözüm hep kebabçı aradı. Bir süre sonra kebapçı aramaktan vazgeçip Burger King, Pizza Hut semalarında dolandım. O da bünyeye ters gelince Alaturca isimli bir yer keşfettim. Tavuk olsun, kırmızı et olsun ya da sebze yemekleri olsun, gayet güzel ve gayet mide alışkanlıklarıma uygun olduğu için ilk günler gayet keyifli geçmişti.
Ama günlerden bir gün, genişçe bir tabağa sıkıştırdığım tavuk sote, az biraz patates ya da makarna ve klasik salata bana yetmemeye başladığında tavuğun yanına iki tane de biber dolması sıkıştırmıştım. Benden fahiş bir fiyat istemişlerdi iki ana yemek almışsınız diye. “Sokarım lan ana yemeğinize de, size de” diyerekten arabesk bir kararla bir pasajın içinde pilavcı buldum. Kuru fasulye ve ciğer kavurma mevzusunda gayet başarılı bir mekandı. “İşte bu ya, işte benim insanım, işte benim mutfağım” derken kendi imal ettikleri ayranın içinden hamam böceği çıkmasıyla birlikte pilavcı macerasına da henüz çiçeği burnundayken son vermek durumunda kaldım.
Ve sayın seyirciler, en sonunda özlediğim lahmacun, pide, adana, çöp şiş kokusunu Efes adlı kebapçıda buldum. Hani bana deseniz “cennette yemek için bir yer varmış, Allah ü Teala sevdiği kullarına leziz mi leziz nimetler sunuyormuş, sence nasıl bir yerdir orası?” diye, size Efes Pide ve Kebap salonunu tarif ederim, yemin ederim.
Sokayım mantarlı kremalı fettucininize de, beşamel soslu bilmemneli tavuğunuza da, brokoli salatanıza da… Ben aradığım cenneti Ezo Gelin çorbasının mükemmelliğiyle kuşbaşı ve kaşarın tatlarının harmanlandığı efsane ötesi pidesiyle Efes’te buldum. (Buldum bulmasına da bu göbeği napacağız yahu?)
Ahh yemek mevzusu açılmışken, hakkını yemek istemem; Gümüşpala’da, İ.Ü. Avcılar yurtlarının hemen arkasında kalan Edirneli Rüştü Ustam’a da selam olsun diyorum. Dünya üzerinde sadece 3 YTL vererek doyabileceğiniz, “çoklardan daha çok” bir az porsiyon anlayışına sahip, ucuz olduğu kadar da güzel sulu yemek yapan müstesna bir lezzet durağıdır kendisi, ki sayesinde 5 kuruşsuz günlerde bile boğamızdan sıcak bir kap yemek geçmiştir, “Yahu yabancı mısın, sonra verirsin” diyen dillerine kurban be ustam!
Kimse kusura bakmazsa eğer, bu yazının yorum kısmını yemek tarihçesi olarak kullanmak niyetindeyim 🙂
27/03/2008
Sabah: Hafif bir açma + çay
Öğlen: Mercimek çorba + yaprak sarma + çay
Akşam: Patates Kızartması + Salata
Akşam: Fruko gazoz + Badem içi
top ol ulan dea top ol. adamin actigi mevzuya bak, hayir bir de resim falan koymus. ah ulan pideye bak en sondaki, ulan dea ulan dea…
konu bomba da esas soru başka. doğruyu söyle lan reşo, kaç para aldın bu yazı için efes kebaptan…:)
28/03/2008
Sabah: Bir simit + çay
Öğlen: Levrek ızgara + salata (Kol gibi)
Akşam: Kuşbaşı Pide + Kola + ??
* * *
Mercutio: Cukka sağlam 🙂
29/03/2008
Sabah: –
Öğlen: Mercimek Çorba + Köfte + Pilav + Salata
Akşam: Lafı uzatmadan bira + tuzlu fıstık
ulan bugün ne yedin diye sorsanız, verecek cevabım yok yemin ederim :/
Üstad yeri de tarif edeymişin , biz de nasiplenirdik .Maslak civarı mı?
Aslında bunu çerçeveletip duvara assalar ne güzel olur.
Maslak Oto Sanayi’nin orda Doğuş Power Center var, biliyorsundur. Doğuş’tan ver kendini aşağıya doğru, sol tarafında Yurtiçi Kargo filan var. O dükkanları geçip ilk soldan dön, dur hatta dönme, o köşede Efes Pide ve Kebab Salonu arz-ı endam ediyor.
sağolasınn..sağolasın..bir de Pando Usta’nın yeri diyör ama…
Pando köfte Beşiktaş’ta mıydı ki?
Artık nerede ne yenir?Gizli kalmış lezzetler bölümü açılmalı diyorum.En güzel köfte ekmek hangi stadtadır mesela?İzmit diyorlar. En güzel sosisli ise hiç tartışmasız Caferağa’da 🙂 (Sosis mosis başka anlamlar çıkmasın ya ..)
Pando köfteci değil, kerameti bal-kaymak ve sucuklu yumurta olan bir kahvaltıcı. Balık pazarı’nın az yukarısı.