Similar Posts

10 Comments

  1. Benim yıllardır aklıma takılan bir şey var . Sanırsam cevabını buldum gibiyim. Gerçi yazıyla alakası ne kadar vardır ya..

    Fifa 96 zamanları , yeni İngilizce öğreniyorum . Andy Gray ve John Motson üstadların futbol deyimlerini sorardım hocalara , kimse bilmezdi.

    Gol kaçınca “ohh the wood work” derlerdi. Tehlikeli bir atak sırasında “bişey bişey SEX PİSTOLS ” derlerdi. Yıllardır bu terimi anlama çalışır dururum.

    Hani bloglardan ve Altınsay yazılarından öğrendiğim kadarıyla Margıret Tiiçer döneminden sonra holiganlık ve futbol muhabbeti bu kadar ön plana çıkmış

    Acaba diyorum , o günlere değinen bir futbol deyimi mi?

  2. At izi , it izine karışmış durumda ülkemizde. Geçen gün bir üniversitemizin bahar şenliğine düştü yolum. Sahnede kendi “rockçı” diye tanımlayan bir sanatçımız. Dinleyeci kitlesine de öyle denebilir. Giyim/kuşam en azından.

    Neyse konser başladı . Abinin 3 albümü olduğu için hitleri okuyabildi. Sonra bilindik “yeni gitar öğrenenlerin çaldığı rock şarkıları” na geçildi. Sonra anadolu’dan görünüm faslı. Bir ara futbol muhabbetine girildi.

    Sahi punk,rock,hip-hop…Ülkemizde gerçekten “muhalif” olabilmişler midir?

    Bi grup çıkıp , “genelkurmay” la ilgili bir şarkı yaparsa “sex-pistols” un başına gelenlerden daha beteri mi gelir?

    Bizdeki punk çılık daha çok karı kız kaldırma amaçlı sanki.

    Gerçi dünya hep onun üzerine dönüyo ama , o da ayrı konu.

    Ayrıca sex-pistols u kötüleyenler de var. Müzikal açıdan özellikle.

    Derin devlet muhabbetine girenlerde..

    Ama hoş bir yazı oldu , kafamızın bi köşesinde kalsın.

    Bu fifa96 repliğini inşallah biri hatırlar.. veya bilir..

  3. Avutulmuş çocuklar çoktan sustu mu?
    Yoksa
    İşi gücü olanlar çoktan sustu mu?

  4. İki satır yazayım dedim ama Fifa serisine 97 ile başlamıştım ben. Del Piero Togon filan. Andy Gray’in cümlesini bilemedim o yüzden. Zaten punk munk gelmez bana pek. İbocuyum ben 🙂

  5. 3 gundur internete giremiyordum. Bu tezahurati hatirlayamadim maalesef, internette aradim taradim pek bir sey de bulamadim, o yuzden maalesef bilgim yok. Yalniz muzikal acidan bir degerlendirme yaparim, simdi uyumam lazim ama cok yorgunum, onu yarin okursunuz.

  6. Sex Pistols deyince aklıma geldi, o oyunda spiker yahut yorumcu ara sıra şöyle bir cümle kurardı

    “Now Raul is left with lots of Sex Pistols”

    Benim aklıma direk bu geldi..İşe yarar mı, bilmem..

  7. Tezahurat olayini arastirmaci gazeteci ruhlu arkadaslara birakip muziksel yonunu kisaca anlatiyim o zaman.

    Sex Pistols icin muzikal anlamda kotu bir gruptu seklinde iddialar bolca duyulabilir. Zaten dunyada basarili olmus hangi grup varsa mutlaka birileri “oeverrated” demistir o grup icin. Ingilizce’de en nefret ettigim kelime bu oldu hatta artik. Isin icinden cikamayan herkes bir seyleri kotulemek icin overrated diyor.

    Sex Pistols’un kalitesiz muzik yaptigi inancinin temelinde punk muzigin felsefesi var tabii. Herkes istedigi gibi muzigini yapabilir hatta yapmali felsefesi bu. Boyle olunca eline gitar alip 3 akor ogrenen muzik yapabilir diye dusunuyor insalar. Bir noktaya kadar haklilar, fakat yukaridada uzun uzun anlatildigi gibi zaten ilk punklar uzun ve teknik gitar sololari istemiyorlar. Tempolu, hizli, kisa, eglendirici muzikler yapmak istiyorlar. O yuzden gitari Jimi Hendrix gibi calmaniza gerek yok zaten. Sex Pistols’un tek albumu var, onlari ancak o albumle degerlendirebiliriz.

    Never mind the bollocks albumu sanilanin aksine muzik olarak ve teknik olarak iyi bir album. Davullar metal gruplari veya daha sonra ortaya cikacak hardcore-punk gruplari gibi hizli degil ama tempoyu cok iyi tutuyor ve ritmi iyi yakaliyor. Ayrica davullarin basla uyumu neredeyse mukemmel. Bu yazida bahsi gecen God Save the Queen sarkisinda bu uyumu cok net hissedebiliriz. Zaten gitarist Steve Jones iyi bir gitarist ve sarkilarin bir kisminda ilk basci Glen Mattlock var. Bunlar cok yetenekli muzisyenler. Daha sonra gruba alinan Sid Vicious basci oluyor ama bastan da gitardan da haberi yok, yalniz bu albumde onun caldigi parca yok. Tek parcada calmasina izin veriyorlar gonlu olsun diye fakat Steve Jones onun uzerine dubbing yapiyor daha sonra. Bu albumun punk ritmini billurlastiran bir album olmasinin bir sebebi de enstrumanlar arasindaki bu mukemmel uyum. Rotten’in vokali tabii ki Robert Plant ya da Freddy Mercury degil cunku vocal range dedikleri sesinin frekans araligi daha dusuk ama onun kisitli sesiyle gelistirdigi bazen kulak tirmalayan vokal stili daha sonraki butun punk gruplarinin taklit ettigi bir stil oluyor. Ayrica bu albumu onemli yapan baska bir ozelligi de mukemmel sozleri. Punk muzigi anarsist ve politik anlamlar yukleyip tarzin yonunu belirleyen bir album bu.
    Grubun 1976 basinda Manchester’da verdigi bir konserin tum izleyicilerinin daha sonra onemli gruplar olmasi da ne kadar etkili olduklarinin ve gerek muzikleri gerek sahne performanslari ile felsefelerini ne kadar iyi yansittiklarinin gostergesi. The Damned ve The Clash buradan cikan iki grup mesela.

    Tabii sadece tek album, bir kac senelik bir omurle grubu daha fazla degerlendiremiyoruz. Bu noktadan sonra punk’in ve muzigin yonunu anlamak icin The Clash’e bakmak gerek artik. Onlarin muzige getirdigi yenilikleri simdi radyoyu acarsak hemen duyabiliriz. Belki baska bir yazida da The Clash’ten bahsederim…

  8. “Now Raul is left with lots of Sex Pistols”

    Aha işte bu..Eyvallah beyne , gri hücrelere kurban 🙂

  9. “Now Kemalettin is left with lots of Grup Yorum”

    Bu anlamda kullanıyor herhalde de mi?

Comments are closed.