Kafkasya’da savaş!

Modern Dünya’nın yumuşak karınlarından birisidir Kafkasya. Ve şu an o topraklarda yıllardır beklenen kıvılcımın hızla alev almasıyla savaş çığlıkları yükseliyor. Gürcistan Devleti kendisi için daha çok bağımsızlık isteyen Özerk Osetya bölgesine “anayasal düzeni korumak” amacıyla operasyon başlattı. Kuzey Osetya bölgesini içinde barındıran ve kendisini Osetya’nın özerkliğinin garantörü ilan eden Rusya, bölgeye asker çıkartarak duruma müdahil olunca bir anda savaş patlak verdi. Gürcü ordusu 4 Rus uçağını düşürdü, Rusya Savunma Bakanlığı en az 10 askerinin öldüğünü doğruladı. Ve Tiflis yakınlarındaki Gürcü askeri tesislerini bombaladı. (Bu tesislerin modernizasyonu Türkiye tarafından yapılmıştı) Ve şu an Rus tankları Osetya bölgesine girmiş durumda. Güney Osetyalı bir yetkili 1000’den fazla sivilin öldüğünü, başkent Tshinvali’nin harabeye döndüğünü söylüyor.

Konuyu derinlemesine anlatacak ne mecalim ne de bilgim var. Ancak az çok okuduğum ve takip etmeye çalıştığım bu coğrafya ile ilgili şunları söyleyebilirim:

Öncelikle Rusya ve Gürcistan’ın durumu herkesin malumudur. AB ve ABD destekli Gürcistan NATO’ya üye olma aşamasında. Ve elbette o karışık coğrafyanın abisi durumundaki Rusya buna karşı. Savaşın önemli nedenlerinden bir tanesi bu.

İkinci olarak Osetya bölgesi -yapay olarak- ikiye ayrılmış durumda. Osetler gönül ve kader birliği olarak ayrılmış vaziyette değiller ve birleşme arzuları ile yanıp tutuşuyorlar. Ancak bölgenin makus talihinden ötürü Kuzey Osetya Rusya Federasyonu’na, Güney Osetya ise Gürcistan’a bağlı. Savaşın sebeblerinden birisi de bu zorunlu ayrılık ve birleşme arzusu.

Gürcüler ile Osetler -bildiğim kadarıyla- birbirlerinden nefret eden iki ulus. Bunun sebebi 1920’li yıllarda (yılı tam bilmiyorum) Rus Çarlığı’nın dağılması ile Gürcülerin Oset halkına soykırım uyguladığı iddia edilmekte. Tabii bu Oset halkının iddiası. İkinci soykırım da bu kez Sovyet Rusya’nın dağılması ile 1990’ların başında yaşanmış. Son günlerde ise 3. soykırımın yaşandığı şeklinde iddiaları var Osetlerin. Ve Rusya kendi vatandaşları kabul ettiği Osetlerin soykırıma uğradığını ve bunu yapanların cezasız kalmayacağını ilan etti. Ve yazının başında dediğim gibi kendisini özerk Osetya’nın garantörü olarak görüyor.

Tabii aslında tüm bu sayılanlar ve Oset halkının huzuru ABD ve Rusya’nın Kafkas bölgesi üzerinde oynadığı hakimet oyunları düşünüldüğünde esamesi bile okunmayacak küçük teferruatlar olarak kalıyor ne yazık ki. Yeraltı zenginlikleri ile baş döndüren bu coğrafyada biri hali hazırda süper, diğeri tekrar süper olma gayesinde olan iki gücün hakimiyet savaşından başka birşey değil yaşananlar.

Zaten ülkesine yardım etmesinin ABD’nin çıkarına olduğunu söyleyen Saakaşvili’nin, “Bu artık sadece Gürcistan’ı değil, Amerika ve onun değerlerini ilgilendiriyor. Biz şu anda saldırı altında olan, özgürlük seven bir ülkeyiz” açıklaması da vaziyeti net bir şekilde ortaya koymakta.

Uzun kelamın ötesinde Kafkasya’da bir yangın başladı, bazıları bunun çok daha ciddi boyutlara ulaşabileceğini söylüyor. Biz ise bu kirli güç odakları yesin dursun birbirini, umrumuzda olmaz, ama keşke sivil halkın burnu bile kanamasa diyoruz.

Savaşmayı öğrendiği günden beri insan, bir daha insan olamadı.