Mankenler
Öyle bir toplumuz ki herkes her şeyi yapabilir her konuda fikr yürütebilir.En ufağından bir trafik kazası anında bile onlarca doktor, hemşire türeyebilir. Zati milyonlarca teknik-direktör ve antrenör hali hazırda bulunmaktadır. Ülkeyi kurtarmak adına ise milletçe silme ekonomisttizdir. Ama toplumda son 10 yıl içerisinde öylesine muhteşem, öylesine yüce bir sınıf oluştu ki sanırım daha öncesinde dünya üzerinde bu tip üstün yaşam formlarının bir arada bulunduğu bir ülke hiç olmamıştır. Hatta eminim olmamıştır.
Okyanus sularında kaybolmadan önce çağının binlerce yıl ilerisinde bulunduğu iddia edilen Atlantis halkı bile diger cühela ademoğulları arasından sıyrılıp ileriye fırlayamıştır. Peki kimdir? nedir? Allah’ın biz necip Türk milletine böylesi armağanları? Aslında hepimiz biliyoruz cevabı. Tabi ki mankenler zümresinden bahsediyorum. Herbiri birbirinden yetenekli ve komplike organizmalar. Elbette muhteşemler,elbette kusursuzlar. Aksini düşünenin ya aklı kısadir ya da hasetinden çekemezliğinden böylesine dengesiz fikirlere kapılmıştır. Yoksa insalığın,milletlerin yüzlerce yıllık birikimlerinin sonucu ortaya çıkan, değil icra etmek adını bile ağzına anabilmek için mangal gibi bir yürek isteyen sanatın kollarını oluşturan alanlarda hepsinin aynı anda aynı üstün düzeyde yeteneğe sahip olması nasıl açıklanabilir ki.Sinemada,tiyatroda taparcasına sevdiğiniz oyuncuların yeteneklerini birbiriyle toplayın, karesini alın yüzle çarpın gene bahsi geçen düzeye kenardan mahçup bakışlar firlatabilirler. O kadar yani. Ya şarkıcılık. Aman Allahım yazarken bile heyecandan tüylerim diken diken oluyor. Yunan mitolojisinde sirenlerden bahsedilir. Sesleri o kadar güzeldir ki seyahat halindeki gemicileri büyüler, alır onları alemlerden alemlere taşır,ha bu sırada gemi kontroldan çıkar ve kayalıklara bindirmek suretiyle paramparça olur ama olsun bu konumuzla alakası olmayan bir ayrıntı sadece. Neyse nerde kalmıştık ha evet,seslerin yanında şarkılarıda birer sanat eseridir. Mana bütünlüğü,melodi ile sözler arasi ahenk yani ancak bu kadar uyumlu olur.Bir şarkı bi insana kendinden ancak bu kadar bir şeyler katar, dinleyen herkes kendinden bir seyler bulabilir. Çeksene Elini adlı şaheseri düşünün bi. Eminim “lambada titreyen alev üşüyor” diyen Mahsuni’nin kemikleri kıskançlıktan sızlıyordur. Bunlar güzide insanlarımız,toplulumuzun yüz akları mankenlerin sadece bir iki yönü. Toplumun yapısına olan katkıları var ki saatlerce yazsak gene kafi gelmez.