Martı
Kız birasından ufak bir yudum alıp bardağı masaya bıraktı. “Bugün yolda gelirken ne düşündüm biliyor musun?” diye sordu çocuğa.
“Hani demiş ya şair, ‘Bir de rakı şişesinde balık olsam’. Aslında rakı şişesinde balık değil, martı olmak lazım.”
Çocuğun aklı karışıktı, ne demek istediğini anlamadı. Kızın yüzüne boş baktı bir süre. Kız devam etti; “Martı olacaksın aslında, o rakı şişesine bir pike, hem rakı beleşe gelecek hem balık…”
Gülümsediler ikisi de. Tokuşturdular biralarını, çocuk bir sigara yaktı…
ben ulvican’lığımdam memnunum. hem martı, hem rakı, hem balık : )
Madem Ulvican’lıktan memnunsun, ne diye kamu efkarında “Abi Ulvi’yi bir kenara bıraksak” diyorsun. Ben seni Ulvi bildim, iyiydi Ulvi. “Beşiktaşlı I. Ulvi” ve “Taksim’deki II. Ulvi” olarak iki ulvi döneme ayrılan ulvi hayata geri dönmek için, sana Ulvi demeye devam edeceğim Ulvi. Sağol Ulvi. Ullevi…
hahahahah valla çok vakit geçirmesek de abim kadar seviceğim biri potansiyeli var sende hahahah. kendimi bile savunamadım o derece ofsaytta kaldım.
beni de teyzen gibi sev ulvi, beni salonda sev…
oha çok erotik oldu bu salon mevzususeni neyzen gibi seviyorum..