Seyircili seyir defteri
Seyir ve Hidrografi ve Oşinografi ve Kazan Dairemizden Bildirilmiştir.
Kaptan’ın Sesi:
Etenşın pliiz! Atansiyon sivuple! Ahtung bitte! Dikkat dikkat, Korrrrramiraliniz konuşuyor! Gut ivining leydiz en centılmıns, bonsuvar medam, bonsuvar matmazel, gutın abınd mayne damın und damın, dobriveçer gaspodini gaspoja, bona sera sinyorina sinyorita, selamün-Atatürk!
İçinden Dalga Geçen Tiyatro’ya hoş geldiniz, Korrrrramiraliniz hepinize iyi ve neşeli yolculuklar diler. Yolculuk süremiz yaklaşık iki saat, yüksekliğimiz su seviyesi, hızımız saatte sıfır mil! Bir yere gittiğimiz yok, bindiğiniz yerde ineceksiniz.
-Doktor girer. Selam çakar.-
Kaptan: Rahat doktor! Bak bakalım şu tansiyona, ne durumda?
Doktor: Baş üstüne Korrrrramiralim, fakat yüzünüzün renginden düşük olduğu gözümleniyor.
Kaptan: Göz kararı tansiyon sormuyoruz, tak şu fıs fıs aletini, pompala!
Doktor: Emredersiniz sayın Korrrrramiralim!
Kaptan: Sonra Hilmi’nin tansiyonuna da bak, şu ara aşırı yükselmiştir. Kamuran takıntısı başladı. Cebelitarık’ı geçince, kendini eve gelmiş sayıyor… Denizcinin canı, pamuk ipliğiyle dalgaya düğümlü. İstanbul’dan İzmit’e giderken batmış gemi var. Denizcinin kaç gün yaşayacağını doktor bile bilemez! Di mi doktor?
Doktor: İnsan ömrünün daha da uzatılması üstüne salak çalışmalar devam ediyor. Uzatılıp da ne olacaksa? Bu yetmiyormuş gibi, herkes ölümden sonra bir yaşam olup olmadığını merak ediyor! Şunu hiç merak eden yok örneğin: ölümden önce bir yaşam var mı acaba?
Kaptan: Tamam doktor, kes. Tansiyonum kaç onu söyle.
-Gemide kaçak bir yolcu bulunur ve Korrrrramiralin karşısına getirilir. Kaçak yolcu cebinden Fidel Castro ile çekilmiş bir fotoğrafını çıkarır ve arkadaşı olduğunu söyler.
Kaptan: (K. Yolcu’ya) Du yu vant sam dirink? Vi hev votka end viski!
K. Yolcu: yes… ken ay van viski pliiz?
Kaptan: of kors! Hilmi, viski ver adama!
Hilmi: Emredersiniz sayın Korrrrramiralim, fakat niçin bu kaçak yolcuya cumhurbaşkanı muamelesi yapıyoruz onu tam anlamış değilim
Kaptan: adam öyle kordiplomatik bir adam, Fidel Kastro’nun yakın arkadaşı, belki komünizmden kaçıyor, yarın birdenbire bütün dünya bu herif için ayağa kalkabilir. Amerika herifi destekleyebilir. Amerika destekleyince bizim hükümet göklere çıkarır. Herif bizden şikayetçi olursa, oyarlar bizi…
Hilmi: (K.Yolcu’ya) Du yu vant ays?
K.Yolcu: No tenks!
Hilmi: (viskiyi sunar) buyrun! Afiyet to be!
K.Yolcu: Çok teşekkür ederim! (kalakalır)
Kaptan: Aaa, Türk bu herif! Türk müsün lan sen?
K.Yolcu: yes! Ay em furom Gaziantep!
Kaptan: (hızla elinden viskiyi alır) Ver lan viskimi eşşolueşşek! Konuş! İtiraf et! PKK’dan mısın? Bacağına ip bağlar, denize sarkıtır, pervaneye parçalatırım lan seni! Her şeyi anlat! Nerden bindin gemiye?
K. Yolcu: Panama’dan
Kaptan: Niye biniyorsun?
K. Yolcu: Yıllar önce, ben türkiye’den bu gemiyle kaçmıştım. Yurda dönmek istiyordum. Panama limanında Türk bayraklı gemi aranıyorudum. Bu gemiyi görünce memlekete gelmiş kadar oldum. Kader işte, dedim. Türkiye’den yıllar önce kaçtığım gemi ayağıma geldi, hemen girdim alt ambara yerleştim.
Kaptan: Türkiye’den bu gemiyle mi kaçtın?
K. Yolcu: Evet.
Kaptan: Ne zaman?
K. Yolcu: 9 Temmuz 1972… Venezuella’nın Caracas limanında indim.
Kaptan: Yok yahu? Vay canına! Doğru! Honduras’a nohut götürüyorduk.
K. Yolcu: Evet, ben ambarda leblebi gibi nohut yiyordum. Ondan sonra 5-6 yıl nohut yemedim. Bu sefer nohut yerine sunta yüklemişsiniz, kolay yenilmiyor.
Kaptan: Vay eşşolueşşek vay…
İçimden Garip Bir Ses Al Demiri Git Diyor
Güneş batmış
Gök lacivert kırmızı
Henüz ortada yok
Kutup yıldızı
Bir soluğan dalga var
Tam kıçımdan vuruyor
Ben votkayı koyarken
Haydi demir tarıyor
İçimden garip bir ses
Al demiri git diyor
Derinden gelen bir ses
Sen sabahı bekleme
Geceden al demiri
Gün doğmadan git diyor
Gece korkunç
Bir tür savaş durumu
Henüz ortada yok
Beklenen kurtarıcı
Bir sarışın abla var
Uzun etek giyiyor
Enflasyon azdıkça
PKK’yı vuruyor
İçimden garip bir ses
Vira demir git diyor
Denizden gelen bir ses
Sen sabahı bekleme
Geceden al demiri
Al demiri gel diyor
Gün doğuyor
Gök bulutlu turuncu
Henüz ortada yok
Beklenen güneş
Yukarda bir baba var
Bizle dalga geçiyor
Tam uslandı sanırken
Birden faul yapıyor
İçimden garip bir ses
Vira demir git diyor
İçimden garip bir ses
Sen sabahı bekleme
Geceden al demiri
Gün doğmadan git diyor
Uyarım içimin sesine
Varsın bozuk olsun pusula
Sular nereye götürürse
Karalar çok sınırlıdır
Dünya denizden ibaret
Vira demir, eyvallah
Varsın sizin olsun
Rüşvetli
Pet şişeli
Kasvetli
Dolarlı, doyç marklı
Mülti mega medyalı
Hem aidsli
Hem nükleer bombalı
Hem kardeş kavgalı
Terbiyesiz
Kültürsüz
Saygısız
Denizinde sebzeler yüzen
Yeşili traşlı keltoş
Çimentosu göğü delen
Gökdelenler arasından denize bakan
Çok arabesk
Ne zırvalasan rap
Çalışmak çok ayıp
Hırsızlık grekoromen
Kenefleri denize akan
Dünyanız,
Varsın, sizin olsun
Güneş doğdu
Gök günaydın turuncu
Henüz ortada yok
Huzur bilinci
İçimden garip bir ses
Al demiri git diyor
İçimden garip bir ses
Sen sonunu bekleme
Tezelden al demiri
Gün doğarken git diyor.
http://www.youtube.com/watch?v=14F6x3ESNSA
Ferhan Şensoy yaptığı her işte kalitesini sonuna kadar belli eden muhteşem bir insan. Kendisi ile iki çift muhabbetin belini kırma şansı da yakalamıştım ki sahiden çok tatlı bir adam