Tekrar tekrar okuyalım?
Avrupa’da “İngilizliği”, “Finlandiyalılığı” aşağılama gibi bir suçun olmadığını anlatan Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Türkiye’de bu yönde bir suç bulunduğunu dile getirdi. Türklüğe hakareti cezalandıran TCK’nın 301. maddesinden 70 dava açıldığını anımsatan Rehn, bu davaların çoğunun beraat ile sonuçlanmasına rağmen AB olarak 301’den kaygı duyduklarını ifade etti. Rehn, özellikle Hrant Dink davasından endişeli olduklarını belirterek, 301’in değişmesini istedi.
Rehn, Fransa’da “Ermeni soykırımı yoktur” diyenin cezalandırılmasını öngören yasa tasarısının ifade özgürlüğünü kısıtlayıp kısıtlamadığı yönündeki sorulara cevap vermekten kaçındı.
Tekrar okuyalım mı?
Avrupa’da “İngilizliği”, “Finlandiyalılığı” aşağılama gibi bir suçun olmadığını anlatan Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Türkiye’de bu yönde bir suç bulunduğunu dile getirdi. Türklüğe hakareti cezalandıran TCK’nın 301. maddesinden 70 dava açıldığını anımsatan Rehn, bu davaların çoğunun beraat ile sonuçlanmasına rağmen AB olarak 301’den kaygı duyduklarını ifade etti. Rehn, özellikle Hrant Dink davasından endişeli olduklarını belirterek, 301’in değişmesini istedi.
Rehn, Fransa’da “Ermeni soykırımı yoktur” diyenin cezalandırılmasını öngören yasa tasarısının ifade özgürlüğünü kısıtlayıp kısıtlamadığı yönündeki sorulara cevap vermekten kaçındı.
Allah Allah, bi kere daha?
Avrupa’da “İngilizliği”, “Finlandiyalılığı” aşağılama gibi bir suçun olmadığını anlatan Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Türkiye’de bu yönde bir suç bulunduğunu dile getirdi. Türklüğe hakareti cezalandıran TCK’nın 301. maddesinden 70 dava açıldığını anımsatan Rehn, bu davaların çoğunun beraat ile sonuçlanmasına rağmen AB olarak 301’den kaygı duyduklarını ifade etti. Rehn, özellikle Hrant Dink davasından endişeli olduklarını belirterek, 301’in değişmesini istedi.
Rehn, Fransa’da “Ermeni soykırımı yoktur” diyenin cezalandırılmasını öngören yasa tasarısının ifade özgürlüğünü kısıtlayıp kısıtlamadığı yönündeki sorulara cevap vermekten kaçındı.
Bir gariplik var sanki, bi daha okuyalım?
Avrupa’da “İngilizliği”, “Finlandiyalılığı” aşağılama gibi bir suçun olmadığını anlatan Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Türkiye’de bu yönde bir suç bulunduğunu dile getirdi. Türklüğe hakareti cezalandıran TCK’nın 301. maddesinden 70 dava açıldığını anımsatan Rehn, bu davaların çoğunun beraat ile sonuçlanmasına rağmen AB olarak 301’den kaygı duyduklarını ifade etti. Rehn, özellikle Hrant Dink davasından endişeli olduklarını belirterek, 301’in değişmesini istedi.
Rehn, Fransa’da “Ermeni soykırımı yoktur” diyenin cezalandırılmasını öngören yasa tasarısının ifade özgürlüğünü kısıtlayıp kısıtlamadığı yönündeki sorulara cevap vermekten kaçındı.
Tekrar okuyalım mı?
Düşünceyi yasaklayan her yasaya karşıyım. Avrupalı dümbüklerinkiler de dahil… Bu işi en iyi becermiş ülke nefret edilen Amerika. El-Kaide alemin kralıdır yaz gıklarını çıkaran olmuyor. 70 sene önce Mussolininin, Hitlerin, 20 sene önce askeri cuntaların yönettiği ülkerlerde fikirlerden korkulmasını ise pek de garip karşılamıyorum.
Amerika’da El kaide alemin kralı desen gıkını çıkaran olmaz. Ancak tahminen 12 saat içinde evinizden alınıp Guantanamo’ya götürülürsünüz. Muhtemelen yıllar boyunca da mahkeme önüne çıkarılmadan hapiste işkence görürsünüz. Memlekette demokrasisi olmayan bi biziz a.k…
‘Bulent Arinc, Rehn’e “Ermeni soykirimi yoktur” demenin suc oldugunu hatirlatinca:
Rehn, ”üyelik süreciyle ilgili Türkiye’de insanların sinirlerine hakim olması gerekir. Sorunları konuşarak halletmek gerekir. Herkesin sakin ve sağduyulu hareket etmesi ve diyalog içinde olması gerekir. Aksi takdirde problemleri çözemeyiz ve ilerleyemeyiz” dedi.
muhahaha
Tosun’un da dediği gibi ABD de El-Kaide’yi öven birkaç cümle kurarsanız, insanlar önce suratınıza öcü gibi bakacaktır. Daha sonra kısa bir süre içinde Guantanamon’nun yolları taştan adlı türküyü çığırabilirsizniz…
Sözüm ona demokrasi.Sözüm ona uygarlık. Sözüm ona hürriyet duygusu.Yemişim böyle düzeni
Amerikada kimse yazı yazdı diyerekten kimseyi Guantanamo’ya götürmez. Ancak polisin birisi sakalına kıl olur, rengine kıl olur, bok atar götürür. Bu bahsedilen olayların ise düşünce özgürlüğü ve yasalarla ilişkisi yoktur. Yani polisin ve politik düzenin ortaya çıkardığı saçmalıklardır. Ama düşünceyi yasaklayan ve uygulayan bir yasaları yoktur. Elin boktan yasalarını örnek alarak boktan yasalar altında yaşamaktan gurur duyan insan prototipi de bir bizim ülkede vardır heralde.
Uzerime alindigim icin yazmiyorum. Sadece merak ettigim bir soru var: Elin boktan yasalarini ornek almayarak boktan yasalar altinda yasamaktan gurur duymayanlar Orhan Pamuk, Hirat Dink, Elif Safak, vb. satilik aydinlar olmasin? Lutfen! Bu benim dusuncem. Satilik onlar. Dusunceme saygi!
Kimse yargılamıyor zaten bu düşüncede olanları. Yoksa Nihat Genç giderdi mahkemeye. Bilmem onu linç etmeye çalışan bir grup vatansever olur muydu kapıda.
hadi polisi geçtim de politik düzene bağlanılan bozukluklar yine o memleketteki sistemle alakalı değilmidir? kağıt üzerindeki düşünce özgürlüğünden hayır gelmez…hiçbirimize, hiç kimseye
fransız mallarını ve bilhassa fransız öpücüğünü boykot edelim, hahaha
Hikayede ismi gecen Hrant Dink, hikayeye konu olan yanlis anlasilan bir cumlesinden dolayi unlu oldu ve ununun bedelini katledilerek odemis oldu. Sorulara cevap vermekten kacinan Rehn’in endiselerinde cok da haksiz olmadigi ortaya cikti. Benzer hikayenin bir baska kahramaninin “akilli ol lan” cumlesiyle akli alindi. Turkiye’de demokrasinin gozbebegi hukumet secimi yeniden kazandi ve 301 hala duruyor, Fransa’yi bir zamanlar cok sinirlenerek elestiren Turk gencliginin % 80’i su anda Franya’ya hala kil ama neden oldugunu kendisi de bilmiyor. Fransa’da ise anti-demokratik uygulamalar Sarkozy isimli Avrupa model Bush’un geleceginin sinyalleriymis. Simdi Sarkozy ve cetesi Turkiye’yi aralarina almamak icin didiniyor, boylece ozgurluklerin daha da kisilacagi Turkiye’yi bol bol elestirebilecekler, uzaktan uzaktan.
Fransa’daki yasa tasarısı ile ilgili soruya cevap vermemesi ile Dink davasından rahatsız olması arasında nasıl bir bağlantı var ki? Misal ben de Dink davasından rahatsız birisiydim, öldürülmesinden de tiksinen birisiyim. Ama doğru ya da yanlış, Türkiye en azından Türk’e hakaret edeni yargılıyor, elle tutulur bir yanı var bir bakıma. Fransa Ermeni soykırımı yoktur diyeni… Türkiye, Türk, hakaret, Fransa, Ermeni, soykırım, yoktur…
Pek bir garip geliyor bana.
Ekleme yapayım da yanlış anlaşılmasın. Bir adam düşünün, benim varlığıma aileme hakaret edeni döverim diyor. Şiddet kötü tabi ama, ben de döverim misal 🙂
Ama diğer adam da çıkıp diyor ki; yukarı köyün muhtarının kızına Hatice Hanım değil de Hatçe diyeni döverim. Ağzını burnunu kırarım hatta.
Dink davası eyvallah da, böyle bir saçmalığa da noluyor ya demek lazım sanki.
Fransa, anti-demokratik falan demisken anti-demokratik benim lugatimda cirkinlik icin kullaniliyor, anlasilmamasi pek mumkun degildir diye dusunup acikca yazmamistim. Rehn’in Fransa memleketindeki sacmaliga cevap verememesi ve Turkiye’yi elestirmesini elestirmek icin de bunlar da boyle uzaktan uzaktan elestirmeye devam edecek demisim hatta, Fransiz kankalariyla beraber. Bu dangalaklik endiselerinin haksiz oldugu gercegini degistirdi mi? Bence degistirmedi. Lakin yazdigim yorumun da direkt olarak konuyla alakasi yoktu, sadece isim benzerligi. Hani bir ask filminin sonunda kahramanlarin kalan hayatlarinda ne yaptiklari yazar ya, onun gibi, kahramanin birisi de bakkal olmustur kose basinda, konuyla alakasizdir bu bakkallik. Yok her sey alakali dersem Sarkozy falan ne alaka ki arkadasim denir ben de cevaplayamam zaten. Ben bu Sarkozy olayindan sonra daha bir sevmiyorum Fransa’yi, boyle rasgele tiklayinca, Fransa gorunce falan yazivermisim demek ki.
Hımm, uyanamadım demek ki daha, bir espresso daha lazım.
Dur o zaman ben de gireyim topa, Sarkozy olasım geliyor Mısır semalarında 🙂