Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Tag: tayyip

Sorsan adı başbakan…

"Kimse bu milletin vekili, benim milletime tepeden bakıp, bunlar cahil diyemez. Bunların yandaş medyaları, yandaş köşe yazarları var. Benim vatandaşım AKP’ye oy verdiyse, bunlar ‘göbeğini kaşıyanlar’ diyemezler. Bunların sevgili köpekleri…

Tayyip, bir çaldır, kaydedeyim teli…

Davos'la ilgili tantana devam ededursun, daha ilk günden beri aklımı kurcalayan abuk sabuk bir detay var. Artık daha fazla içimde taşıyamayacağım, bitsin bu işkence. Şimdi Davos'ta Erdoğan'la Peres/moderatör ittifakı arasında mevzu çıktı, Erdoğan zirveyi terketti filan. Buralarda bir sıkıntı yok, çok açık. Sonra Erdoğan helikopterle Almanya'ya hareket etti, ordan da sanırsam ki ülkeye döndü. Akşamın ilerleyen saatlerinde bir haber düştü ajanslara, Peres, Erdoğan'ı aramış, tavrından dolayı özür dilemiş. Burası da tamam. Merak ettiğim ise şu, şimdi bu adamlardan birisi İsrail Cumhurbaşkanı, bir tanesi Türkiye Başbakanı. Ee ikisi de Davos'ta olduğuna göre makam odalarında değiller, dolayısıyla cep telefonundan görüştüler. Peki, Peres Erdoğan'nın telefonunu nerden biliyor? Yani nerden biliyor derken, Erdoğan Başbakan olunca ABD Başkan'ından tut, İsrail'e, ordan İran'a kadar tüm başkanlara, başbakanlara telefonunu mu veriyor? Ya da onlar mı Erdoğan'a veriyor? Ya da herhangi bir uluslarası kongrede karşılaştılar, "hacı bi çaldır kaydedeyim senin numarayı" muhabbeti mi dönüyor?

Şubat Ayında Nisan Esintisi

Aşağıdaki sözler bizzat Recep Tayyip Erdoğan tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, Çetin Altan'a "2008 Yılı Kültür Sanat Büyük Ödülü" verilirken yapılan konuşmadan bir alıntı:

Davos’ta bir Kasımpaşalı

"Ayrıntıları daha ayrıntılı bir zamanda yazacağım inşallah." demiştim mevzunun patlak verdiği ilk saatlerde ama, gerek cümlenin kendi içindeki salaklığı, gerek tembellik, gerek yolculuk, gerekse de zaten 50 milyon farklı kişinin…

“Mehmetçik Gazze’ye”

Mevzu Filistinse eğer, tek ve net tavrım: Filistin’in, bir bütün olarak, El-Fetih, El Aksa Şehitleri Tugayı, Hamas, FHK-C örgütleri ile, Batı Şeria, Gazze, tek tabanca direnişini savunmaktır. İntifada eyleminin durmadan, taşla, sopayla, hatta silahla sürdürülmesinin yanı sıra, Arap dünyasının şerefsizliğinin, bir zamanlar balya balya parayla sattıkları o toprakları geri alabilmek için verdikleri savaş sırasında bir an bile unutulmaması gerektiğini düşünüyorum. Tavrım budur. Bu tavrın çok çok ötesinde başta Arap ve Arap manyağı dinci kesimin tavrı ile ilgili aklıma takılan sorular var. Merak içindeyim, uykularım kaçıyor, gözlerim kan çanağı. Sormakla mükellefim.

Ekonomistin kralı Kasımpaşalı!

Her ne kadar ana eğilimim köşe yazarları, keyif verici siteler, forumlar, bloglar olsa da lanet olasıca işim gereği gün boyu internetten, televizyondan, gazetelerden tüm ekonomik gelişmeleri takip etmek durumunda kalıyorum. Kriz lafları çıkalı beri, her yerde aynı can sıkıcı kelamlar mevcut. Tehlike çok büyük, çok ciddi boyutlarda, o battı, bu bitti, aman dikkatli olalım, önlem paketi lazım vesaire, vesaire… FED Başkanı çıkıyor konut sektörü için 300 milyarlık paket yaptık diyor, İngiltere merkez bankası başkanı çıkıyor otomotiv için 200, ona 100, buna 50… Paket paket üstüne, teknik terimler, bol bol dolarlar falanlar filanlar… Düpedüz kapitalizmin can çırpınışları…

Şeker Tatiliniz Kutlu Olsun!

Şu malum özgür medyanın önüne çıkınca toplumsal uzlaşma, birlik beraberlik gibi lakırdılar sarfettiği halde danışmanlarının saatlerce uğraşarak yazdığı politik metinlerin dışına çıkınca, yani spontane konuşunca şirazesi kayan, bayram tatilini kendisi…

Tayyip’le aynı masada oturup, içki içmek

Bilindiği üzere AKP’ye ait belediyelerin yetki alanlarında, o belediye ait işletmelerde içki yasağı uygulanıyor. Uygulansın, gram rahatsız değilim. Moda İskelesi’nin işletmesinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Beltur’a geçmesinin ardından, diğer Beltur iştirakları gibi burada da içki yasağı başladı. Tabii Modalılar bundan rahatsız, hem Moda sahilde oturacaksın, hem de içki içemeyeceksin. Cümleyi kurmak bile mantıksız aslında. Bu ahvalde Modalılar da her Cuma iskele önünde bir protesto düzenliyorlar.

Deniz Feneri ve Tayyip’in gemiciği

Deniz Feneri Derneği’ne ilişkin Almanya’da yürütülen bir soruşturma var, malumunuz. Malumunuz dedim ama gündemi Zaman, Sabah, Yeni Şafak, Vakit, Milli Gazete gibi gazetelerden takip ediyorsanız eğer haberiniz olmayabilir. Zira bu gazeteler soruşturma ile ilgili iç sayfalarında Zahit Akman’ın açıklamasına yer vermek dışında konuya eğilmedi. Gözden kaçtı belli ki. Diğer gazeteler, televizyon kanalları ve internet siteleri ise konuyla ilgili çok ciddi haberler taşımaktalar.