Maçta niye 5 yedik?
Yeni golcü getirdik Parası neyse verdik Rıdvan hocam sen söyle Maçta niye 5 yedik?
Yeni golcü getirdik Parası neyse verdik Rıdvan hocam sen söyle Maçta niye 5 yedik?
07/10/2008 Salı, Saat 19:00 civarı, Lig Radyo Fırat İşbecer: Maldonado’yu şuan Süper Ligin ilk 8’inde yer alan herhangi bir takımın ortasahasında oynatır mısın? Mehmet Demirkol: Lig sonuncusunun orta sahasında bile oynatmam. Oynayamaz. SMS ile katılan bir dinleyici: Ben Maldonado’yu oğlumun sünnet düğününde bile oynatmam.
Futbolda bazen öyle anlar gelir ki, skordan ziyade saha içerisinde yapılan mücadele taraftara daha çok zevk verir. Sahadaki oyuncuların azmi, mücadelesi, takım ruhu seyircinin önemsediği şeylerdendir. Bazen takımınız o maçı kaybeder, ama oyuncularının sahada yüreklerini ortaya koyarak mücadele etmeleri size o mağlubiyeti unutturur ve avuçlarınız patlarcasına alkışlarsınız sahadaki topçuları, moral verirsiniz onlara. Yenilsen de yensen de taraftarın seninle mesajlarının kuru gürültüden ibaret olmadığını gösterirsiniz.
Yıllardan beri internet deryasında futbol adına iki kelam etme gayretinde olan, yol açan, yol gösteren başarılı futbol sitesi Verkaç yenilenmiş. “Tandemle alan daraltır, o biçim pres yapar” mottosu ile 9 yıldır yayında olan Verkaç sadece tasarımını değil, konseptini de değiştirmiş. Daha önceki yayın dönemlerinde içeriğini yazarların köşe yazısı tadında yazıları ile oluşturan (fasulyeden.com gibi) site, artık haber-yorum sitesi olarak yoluna devam etmekteymiş. Ben ezelden beri…
Abdullah Gül yazılarından da sıkılmıyor değilim aslında. Ama o makama yakışmayan adamın, o makama yakışmayan icraatlerini görmezden gelmek de mümkün değil. Arap kralları, İran cumhurbaşkanlarından sonra sıra Ermenistan’a gelmiş olmalı ki, ortada fol yok, yumurta yokken reis-i cumhurun Ermenistan’a gideceği açıklandı. Neymiş Erivan’da milli maç varmış da, Ermenistan’dan da resmi davet gelmiş de, ee icabet etmek lazımmış da, yoksa ayıp mı olurmuş, ne olurmuş da,…
Günümüz futbolu metalar üzerine kurulu. Ve günümüz futbol seyircisi her zaman en iyiyi isteyen bir canavar. En iyi futbolcu sen olmalısın, en yakışıklı, en karizma, en çok ses getiren… Ancak bu şekilde sevilirsin. Günümüz futbol ve futbol seyircisinin dünyası vahşidir bu yüzden. En iyi değilsen, hiçbir şeysindir. Sıfırsındır, belki bugün kıyısından, köşesinden varsındır ama bil ki yarın olmayacaksındır. Bu vahşileştirilmiş “entertainment” dünyasında, futbol denen “business”ta…
Her akşam yaşanan, Maslak’ta başlayıp, Avcılar’da son bulan eve dönüş ayini sırasında farkettim. Küçükçekmece’nin stadının adı Hasan Doğan Stadı olarak değiştirilmiş. Tam da o saatlerde, tam da oradan geçerken mütemadiyyen uyuyor olurum. Ama nedense dün uyuyamadığım için kulağımda kulaklık Fırat İşbecer’le Verkaç programını dinlerken bir yandan da etrafı kesiyorum. İğrenç bir tabela tasarımı ile koskocaman harflerle Hasan Doğan Stadı yazıyor protokol tribünün de bulunduğu bölümün…
Zor günler yaşıyoruz ülke olarak. Umut edip tutunacak çok fazla bir seçenek bulamıyoruz son aylarda. Nereye baksan kriz, kaos, tartışma, çekişme. Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal. Bütün olan biteni izliyoruz ama tepkisiz, hissiz ve de duyarsız. Bir gün bir adam çıkıyor diyor ki “tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkem” Umutlanıyoruz, hülyalara dalıyoruz. Güzel günlerin geleceğine inanmak istiyoruz. Biraz da olsa kopuyoruz yozlaşmış hayattan. Sonra…