tribun

Alavere Dalavere Şaktar Koydu Werder’e

Alavere Dalavere Şaktar Koydu Werder’e

Yalnız ve güzel şehrimize UEFA finali gelmiş, üstüne de sponsor bileti gelmiş. Daha ne ister bir genç futbolsever? Bira, evet bira. Sözümona, maç biletini gösterene stat etrafındaki Carlsberg standlarında beleş bira veriyorlarmış diye beni kim yediyse yazıklar olsun, ulan gururumla oynadın. Geçen seferki final öncesinde de Liverpoollularla Taksim’de içip sıçıp eğlendiğimizden bu sefer daha tecrübeli ve yılışığız. Bir gece önce Nevizade’de 50 kadar Bremen’liyle takılmıştık…

Bu Semtin Çocukları

Bu Semtin Çocukları

Bu hikâyede geçen kişiler belki gerçektir, belki hayalidir belki de yazarın işine geldiği gibidir. Nasıl isterseniz öyle olsun bizim için fark etmez. Her şey cuma akşamı başladı. Saat sekiz buçuğa doğru Deniz Birahanesi’nde toplanmaya başlayan bu semtin çocukları yarı final maçının heyecanına çoktan girmişlerdi. Çerezin dışarıdan alınıp getirildiği bu küçük ama sıcak mekânda başlama vuruşu beklenilmeye koyuldu. Zaten az sonra başlayacak maçtan çok pazar günü…

Hastasıyım!

Hastasıyım!

Fenerbahçe’den umduğunu bulamayan bünye, aradığı coşkuyu Güney Amerika sırtlarında, Arjantin dolaylarında arar. Napsın başka? Gerçi Boca da insan üzmesini iyi bilir. Burda insan üzme var. Boca Juniors: 1 River Plate: 1

Kara Sevda

Kara Sevda

O kadar tribün peşinde koşturuyoruz, bağırıyoruz, çağırıyoruz. Peki bunları kimin için yapıyoruz? Tamam arma, forma, şan, şeref, renkler için tabii ki, ama saha içinde de etki alanımızda bulunan sporcular var. Somut olarak verdiğimiz desteğin hedefi en nihayetinde onlar. Deplasman yasağının olmadığı her maçta sahadaki her adamın destekçisi var tribünde. Ya kimin yok? Gariban hakemlerin. Bu noktadan sonra olay kopucak, ütopik noktalara kayacak hatırlatayım.

Cefakar Maraton geri dönüyor

Cefakar Maraton geri dönüyor

Fenerbahçe tribünleri vaktinde güçlü inşa edilemeyen bir omurga ve tribüne savaş açmış yönetim odaklı sorunlarla boğuşurken, Saraçoğlu koltuklarına Beyaz Türk sessizliği, adaletsizlik gerginliği ve zaman zaman cinnet çığlıkları, ve tüm bunlara bağlı olarak tribün bıkkınlığı hakim durumda. 52000 koltuk var Saraçoğlu’nda ve mevcut durumdan rahatsız olan koltukların gittikçe azaldığı da bir gerçek. Rahatsız olanlar ise nicelik olarak azalmanın çarelerini düşünmekten bıktı, usandı; lakin çözüm bulmak…

Salak ile Avanak Londra Deplasmanında – IV

Salak ile Avanak Londra Deplasmanında – IV

Previously On SİALD ; SALAK ; “AVANAK oğlum ben can yeleğini alcam.” AVANAK ; “lan manyak mısın oğlum ne yapcan onu nerene sokacan?” ********************************************************* -Arkadaşını göz altına aldık -……………………….. -Ne dediğimi anlıyorsun değil mi? -Evet -Arkadaşını göz altına aldık -……………………….. -Ne dediğimi anlıyorsun değil mi? -Evet -Şu an karakola götürülüyor. ********************************************************* – Ben SALAK’a danışmak istiyorum bakayım o ne yapacak? – Hayır polisler sormanıza müsade…

A.C.A.B.

A.C.A.B.

Polisten nefret etmek için sebep çok aslında ama ruha biraz tribüncülük sosu çalınması da yeterli zaten. Buna biraz da muhalif, isyankar bir kimlik koydun muydu Atina sokaklarında araç yakarken bulabilirsin kendini. Yöntemler tartışılır, elbette çoğu direniş gibi bu da rayından çıkmıştır. Zerre ilgilenmiyorum. Bu olayda tek ilgilendiğim husus Yunan sivil toplum örgütlerinin, öğrencilerinin, muhaliflerinin ya da anarşistlerinin, adını ne koyarsanız koyun, koca bir toplumun bir…

Salak ile Avanak Londra Deplasmanında – III

Salak ile Avanak Londra Deplasmanında – III

Salak ifadesini vermiştir. Daha önce anlaştıkları gibi olayı olduğu gibi anlatmıştır. Aslına bakarsanız Avanak zaten dürüsttü ama derdini anlatamadı garibim. Bu arada Salak’ın ifadesinden ufak bir anektod; – Why did you take? – For fun – Is it Funny? – No İfade odasında kısa bir sessizlik… – Why did you take Life Jacket? – For fun – Is it Funny? – No Bu arada figüranlarımız…