Ülkemiz gençlerinin buhranlarına yıllardır ‘yurtdışına kapağı at da gerisini geç’ diyerekten kurtulma yolu öneriliyordu. Ve ilk kaçış noktası olarak ta Amerika gösteriliyordu. Orada ne yapacakları sorulduğunda ‘En azından pompacılık yaparsın’ gibisinden bir cevapla bütün sorunlar giderilmiş olunurdu. Bu konuyu biraz düşününce Amerika ile pompacılık arasında ilginç bir bağlantı var. Ortamın kralı olarak bilinen Amerika kurulduğu andan itibaren kendisini siyaset pompalamaya adamış bir ülkedir. 1...
Şehir hattı gemilerinin yönetimini tecrübeli denizcilerin elinden alıp kadrolaşmak için tecrübesiz insanların eline verirlerse DENİZDE FACİAYA DAVET ÇIKARIRLAR.Yakın geçmişte yaşadığımız tren facialarını deniz ulaşımında yaşamak istemiyoruz .Istanbul halkı tecrübeli gemicilerin çalıştığı gemilerini istiyor. Dikkat! Aşağıdaki telefon numaralarina tepkilerinizi bildirebilirsiniz:Istanbul Büyükşehir BelediyesiTel:02124494000Fax:02124552700Türkiye Denizciler Sendikası Bütün gemilerde, bütün...
buraya bakarlar

Hayatın girdaplarından bir an olsun çıkıp alkolün girdabına dalacağız Siktir ol git 2004 diyerekten.. Kan, terör, savaş, irtica, satılmış medya, yozlaşmış tv’ler.. 2005 sen de böyleysen eğer tornistan etmenin tam sırasıdır..
Umutlu olmak istiyoruz.. Gelecek için, barış için.. Herkesin yeni yılı huzurlu geçsin.. Şerefe dostlar..
Beleşçiliğin püf noktaları..Nasıl beleşçi olunur ? Yoksa olunmaz doğulur mu ? Her yiğidin harcı mıdır ? Bu yazı dizisi hayata beleşçilik penceresinden bakan bir faninin klavyesiyle yazılmaktadır..Yalnız öncelikle şunu söyleyeyim..Bu dünyaya girmek için önce vicdanınızı, ahlaki duygularınızı vestiyere bırakırsanız sevinirim..Burası beleş dünya burda etik yok..
Türkiye sanırım çizgi filmle bizim kuşakta tanıştı. Yani genel anlamda, kitlelere yayılması bizim kuşakta oldu.
Televizyonun tek kanal olduğu dönemleri hayal meyal hatırlıyorum. Sadece TRT-1 vardı. Bir de Voltran izlediğimizi hatırlıyorum. Hayatımızda görmediğimiz bir hayal dünyasının içinde bulmuştuk kendimizi. Düşünsenize, hayatında ilk kez çizgi film gören kaç çocuk, aklına çizgi romanları getirip “Şerefsizim aklima gelmişti benim!” dememiştir ki!
Boğazın iki yakasının yıllardır buluştuğu bir randevudur Fenerbahçe – Galatasaray maçları .. Sarı bir zemin üzerinde Kırmızı ve Lacivert noktalar ve bu noktalarda hayatın anlamını arayan milyonlarca futbol sevdalısı… Ağlatan, güldüren, sarsan, şaşırtan bir futbol bayramı… Dünyada siyasal, etnik, dinsel temellere dayanmayan ender kanlı canlı derbilerden birisi. Ve ortada hiçbir sebep yokken birbirine bu kadar zıt iki kulüp… Bu sebeble dünyanın en büyük derbisi değilse...
Herşeyi yazmak mümkün..
Ama neye yarar?..
Eğer anlamlı bir sonuç beklenecek olsa,yazmak gibi,herşeyi yapmak da mümkün..
Ama bizi bütün bunlardan alıkoyan birşeyler var..
İlki basit bir soru
Neden?
Yazınca ne olacak?..
Yapınca ne olacak?..
Ece Temelkuran’dan vizyona yeni giren Yazı-Tura filmi ve bir savaşın yarasını taşıyanların hayatları hakkında bir yazı.. Okunası..
Güneydoğu’da savaşan iki gencin öyküsünü anlatıyor Yazı – Tura filmi… Erkeklik mitinin karnını deşiyor, acıyı efendi gibi anlatıyor..
Son Mudahaleler