Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Yearly Archives: 2009

TaşlaMA!

Kotlar “imaj” için beyazlarken, imaj uğruna giydiğimiz bu kotlar, onları beyazlatan biz kot işçilerinin hayatlarını karartıyor. Böylesine derin bir uçurumda ölüme sürükleniyoruz. Sadece Türkiye’de 10000′e yakın işçi hasta! Silikozis hastalığına yakalananların büyük…

O div senin, bu class benim…

16 Eylül 2008’de değiştirmiştik tasarımı en son. Ufak, tefek, görsellerle oynama yazı tipini değiştirme filan gibi küçük sürprizler, belli belirsiz mutluluklar yaşasak da, 1 yılı aşkın süredir aynı tasarımla devam ediyoruz. Ve tabii çok normal olarak belli bir bıkkınlık, belli bir sıkıntı hali hasıl olmadı değil. En azından ayran gönüllü olan bendeniz de... O yüzden tasarım değiştirmeyi çok uzun zamandır düşünsem de, Wordpress temalarında tam istediğimi bulamama ve css editleme konusunda kendime hiç güvenememe nedeniyle sürekli erteliyordum. Ama artık zamanı geldi... Yaktık gemileri, geliyoruz!

2009 Bütçe Açığı: 15 niree, 43 nireee?

Hükümetin ekonomik programını çok beğeniyorum. Tayyip Erdoğan’ı Allah başımızdan eksik etmesin, neydi o beylik cümleleri, hah, Cumhuriyetin 80 yılda yapamadığını, AKP hepitopu 7 senede yaptı. Bu tablo karşısında şapka çıkarması…

Metrobüs Zammının Detayları

Asrın projesi, Türk insanının Çin Seddi’nden sonra dünya kültür ve tarihine armağan ettiği ikinci büyük miras olan metrobüs’te ulaşım ücreti 2 liraya çıkartılmış. Günde 700.000 yolcu taşınıyor metrobüs ile. Tam…

Hukuk hiçe sayılıyormuş, vah vah…

Millete ve hükümete komplo planında imzası bulunan Kurmay Albay Dursun Çiçek, ikinci kez tartışmalı şekilde tahliye edildi. Çiçek'in, cezaevine gönderilmesinin üzerinden 43 saat geçmeden tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına hukukçu…

Fasulyeden Muhabbetler II : Tosun

rehavet

Sizin için tembel hayvanları bile kıskandıracak derecede bir miskindir, kanı akmaz onun, aksa da kokmaz türden bir insan deniyor. Çok ağır ithamlar değil mi bunlar sizce de? Öncelikle bana bu fırsatı sunduğu için fasulyedenkom ailesine teşekkür ederim. Sorunuza gelecek olursak, tembel kelimesinden ne anladığınıza bağlı olarak değişir bu durum. Tembel kelimesini olumsuz bir sıfat olarak görebilen insanlarla zaten ben bu konuyu tartışmam bile. İnsanlık tarihi boyunca böyle olmuştur bu zaten, insanlar kendilerinden farklı olanı dışlayıp toplumdan uzaklaştırmaya çalışmışlardır. Biz ağırkanlı insanlar, sizlerin deyiminizle tembeller, tembelliğimizden utanmıyoruz. Tembellik bir yaşam biçimidir. Tembel adam yaratıcı olur. Bakın tarihe, mucitlerin çoğunluğu tembellerden çıkmıştır. Zamanında atalarımız, ayağına üşenmeseydi, heryere yürüyerek gitselerdi, buhar gücünden tut, motorlu taşıtlara, oradan devam et toplu taşıma sistemlerine ve hatta akbile kadar bütün bu icatlar silsilesi nasıl gerçekleşeceğidi be adam? Antep'e deplasmana gitmek istediğinde dabanların şişmeyecek miydi? Tembellerin t*şaklarını yiyin lan...

Telefon dinliyorum, gözlerim kapalı…

Yalnız ve güzel, alabildiğine çekici, seksi, ateşli ülkemde bir dinlenme yaygarası daha kopuyor bugünlerde. Bu kez dinlenen İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı. Dedikodu, iddia filan da değil; Adalet Bakanlığı’nın başsavcısını dinleyen bir ülke olduğumuz resmen kanıtlanmış durumda. Türkiye için şaşılacak bir durum mu? Değil. O zaman bu yaygara neden değil mi? Yani, kendi adıma konuşuyorum, Adalet Bakanlığı’nın başsavcıyı dinlemediği kanıtlansaydı, hani demokratik bir ülkede normalde olması gereken şey olsaydı, ben asıl o zaman şaşırırdım. TİB Başkanı yasadışı bir şey yok mahkeme kararı ile dinledik demiş. Lakin o mahkeme kararlarının nasıl alındığı da daha önce kanıtlanmamış mıydı? Adalet Bakanlığı müfettişleri isim yeri boş olan dinleme izinleri alıyorlardı mahkemelerden. Yargıçlar da ne yapsın, tepelerinde hükümetin, o hükümetin müfettişlerinin baskısı ile el mecbur, basıyor mührü, imzayı izin belgelerine.

İyi ki doğdun Tayfa!

Beyazıt'ta, Avcılar'da, deplasmana giderken yan koltukta, Kadıköy'e geçerken vapurda, nizamiyenin kapısında, Nevizade'de biranın yanında, ameliyathane önünde voltada, hatta kabristanda fatiha'da, kah orda kah burda ama 8 yıldır omuz omuza...

Fasulyeden Muhabbetler – İlk Konuk: Dea

Öncelikle röportaja başlamadan bazı flu noktaları aydınlatmak istiyorum, size neden çirkin diyorlar? Vücudunuzda güzel bulduğunuz yerleri sıralar mısınız? Çirkin olduğum için olabilir mi? Hem güzellik dediğin nedir yani? Vücut filan bunlar boş işler. Bak Behlül’e on numara, lokum gibi çocuk da noluyor? Yengesine askıntı… Halimden memnunum valla. Ömrümün hiçbir noktasında dış görünüşüme önem vermedim, “aman iyi görüneyim” gibi dertlerim olmadı. Vücudumda değil de, kendimde güzel bulduğum tek şey budur herhalde. Her konuda olduğu gibi, bu konuda da düsturum “Koy götüne, rahvan gitsin”Blog Ödülleri için onlarca tanımadık insana oy için yarandığınız iddialarına ne diyorsunuz? Hatta caddeajanı’nın siz olduğunuz ve rekabeti çekici kılmak için böyle bir plana başvurduğunuz söylendi Dahke tarafından. Ne diyeceksiniz?