Author: canoglan

Fasulyeden Muhabbetler IV : Altar Tuco bin Samsa

Fasulyeden Muhabbetler IV : Altar Tuco bin Samsa

İnsanlara Altar’ ın en belirgin özelliği nedir diye sorsak, yüzde doksan oranında çok keskin köpek dişleri vardır cevabı alırız. Bir insanın sadece bu farklılığıyla anılması ben bu hayatta bir şeyleri yanlış yapıyorum ama neyi diye sorgulamasına yol açar mı? Kimilerince nefretle, kimilerince sevgi ile anıldığımız doğrudur. Ancak bunu kalsiyuma indirgeyen tek kişi sensin. Her zamanki gibi realitede tek alkışlayanı sen olan sağlıksız fikirlerini, genele yayarak…

Gemilerde talim var

Gemilerde talim var

Bugün aldığımız muştulu bir habere göre, tosun arkadaşımız Deniz Kenarı’na düşmüştür. Kendisi artık bahriyelidir bu böyle biline, rakı-balık uğruna hazırdır ölmeye. Denizden komutanı çıksa yemesini, ayağını mayıs ayında ilk cemre düştüğünde suya çipçip sokmasını, yaslı gidip şen dönmesini, Cuma akşamı son kez Süt Kardeşler’i izlemesini, boş bulduğu bir vakitte tayfasıyla beraber Pao deplasmanı tatbikatı yapıp en azından karşı kıyıya üç beş bira şişesi fırlatmasını diliyor,…

Fasulyeden Muhabbetler III : Ağa

Fasulyeden Muhabbetler III : Ağa

Ben bir “Ağa” bilirim, o da Taksim Cami’nin yan sokağında Hacı Abdullah’ın kankası “Ağa Restaurant”. Ne de güzel yaparlar özbek pilavını, yanında vişne kompostosu. Çık ordan ver kendini Tünel’e Galata’ya, gez Mısır Çarşısı’nda Sirkeci’de. Akşamına bir mırra söyle Tophane’de, nargile üfle. Benim bildiğim ağalık böyle olur, peki seninki nasıl oluyor açıklar mısın? Bu Ağa’nın hikayesi şu. Biliyorsun Fasulyeden’deki bu tayfa sabah akşam Türk dizileri izleyen…

Fasulyeden Muhabbetler II : Tosun

Fasulyeden Muhabbetler II : Tosun

Sizin için tembel hayvanları bile kıskandıracak derecede bir miskindir, kanı akmaz onun, aksa da kokmaz türden bir insan deniyor. Çok ağır ithamlar değil mi bunlar sizce de? Öncelikle bana bu fırsatı sunduğu için fasulyedenkom ailesine teşekkür ederim. Sorunuza gelecek olursak, tembel kelimesinden ne anladığınıza bağlı olarak değişir bu durum. Tembel kelimesini olumsuz bir sıfat olarak görebilen insanlarla zaten ben bu konuyu tartışmam bile. İnsanlık tarihi…

Fasulyeden Muhabbetler – İlk Konuk: Dea

Fasulyeden Muhabbetler – İlk Konuk: Dea

Öncelikle röportaja başlamadan bazı flu noktaları aydınlatmak istiyorum, size neden çirkin diyorlar? Vücudunuzda güzel bulduğunuz yerleri sıralar mısınız? Çirkin olduğum için olabilir mi? Hem güzellik dediğin nedir yani? Vücut filan bunlar boş işler. Bak Behlül’e on numara, lokum gibi çocuk da noluyor? Yengesine askıntı… Halimden memnunum valla. Ömrümün hiçbir noktasında dış görünüşüme önem vermedim, “aman iyi görüneyim” gibi dertlerim olmadı. Vücudumda değil de, kendimde güzel…

Agbonlahor

Agbonlahor

Yediğimiz, içtiğimiz bize kalsın eyvallah da kardeşim bu fiyatlarla bize kalırsa çatlarım, o yüzden hemen üçüncü paragrafa gelmek istiyorum. Biz Avrupa kapılarında yok efendim uyum paketidir, vay efendim kriterlerdir savruladururken gerçekten Romanya’nın hangi vasfından dolayı almışlar bilemiyorum. Neyse madem almışlar dedik, hazır Euro’ya da geçmemişlerken bir görelim istedik siz fasulyeden okuyucuları için. Anekdot anekdot gidelim ki sıkmayalım.

Dostluk 0-1 İtfaiye

Dostluk 0-1 İtfaiye

Uçaktan indiğim an karşıma çıkan çöl sıcağı başlarda beni maçın havasına sokamasa da sonrasında gazeteci edasıyla siz Fasulyeden okurları için maçtan notlar almaya başladım. Maçın önemi malum sol vurgusu ve işçi kardeşliği olduğundan sahadaki futbolla alakalı bir şey demeye gerek yok; zira sahada futbol yoktu. Peki neler vardı bu atmosfer içinde gelin beraber kurcalayalım.

Dikenli Yol

Dikenli Yol

Gün içinde etrafımızda devamlı bir hapşurma sirkülasyonu oluyor ve peki ben bu çemberin neresindeyim? Herkese yetişemiyorum bazen, o yüzden kendime bir çap koydum. 3 metre yarıçaplı hayali çemberin ötekisinde insanların çok yaşayıp yaşamamalarıyla ilgilenmiyorum. Üzerimden öyle büyük bir yük kalktı ki, anlatamam size. Sırada, üçüncü kez art arda hapşuran bir insana birinci kez çok yaşa diyip ikincisinde koy götüne dedikten sonra üçüncüdeki tavrımız ne olmalı…