Oğul uşak yetiştirdim on tane Aldı hepsin bırakmadı bir tane İkisini verdim Yemen çölüne Üç tanesi kılınç taktı beline Üçü düştü zaptiyenin eline İkisini aldı, bilmem neyledi Zaman bize bunu böyle eyledi Ağlamaz da bu gözlerim güler mi? Acep bize bir gün bir el erer mi? Osmanlı köylüsü, katmerli bir sömürü düzeni içindedir: Başta mültezim, zaptiye ve vergi memurunun köylüyü aşırı soyma çabası, sonra da ilkel asker toplama sistemi. İşte, köylünün devletle resmi ilişkide bulunduğu ve karşı...
Çakıcı da dağdan iniyor Mor fesi giymem diyor Varmayın Çakıcı’nın yanına Sovan gibi doğruyor Ona da Çakıcı derler Yar fidan boylu Her yanı fişek dolu “Tarih tepedekilere yeterince hizmet etti, sınırlarını genişletiyor artık. Çoğunluğun, halkın, toplumun, toplumların sesini duyurma yoluna” diyen Salih Özbaran, dünyada “eski tarih” olarak nitelenen ve ülkemizde hâlâ “egemen” olan siyasi, askeri ve diplomatik tarih anlayışını eleştiriyordu. Ülkemizde son yıllara gelinceye kadar sultanların...
buraya bakarlar

Madem günü davetiye üzerinden açtık, Google Wave ile devam edelim. Google’un bir süredir internet dünyasının bir numaralı gündemi halini alan yeni servisi Wave için davetiye arayanlar, davetiye dağıtanlar arasında duymamanın imkansız olduğu bir ses var; “Hacı nedir bu wave?” Wave, Google tarafından “web üzerinden iletişimin ve paylaşımın yeni aracı” olarak tanımlanmıştı. Tabii herkeste büyük bir merak… CNet “They came up with Google Wave, which organizes Internet discussions in the trendy...
Ömrümün hiçbir döneminde, anında, saniyesinde çalışkan birisi olmadım. Olamadım değil tabii, olmadım. Bir tercih çünkü tembellik. Okul öncesi çocuklara yüklenen sikimtırak sorumluluklardan tutun da, okuyalım-öğrenelim öğleden sonralarına, kesirler vesaireden evrilip tanjant, kotanjant bahçesinde dal olamadığımız o ergenliğin en sivilceli günlerine, ordan daha yukarıya, üniversiteye… Şimdi de karnımızı doyurabilmek için sabah 8 akşam 6 mesailere… Çalışkan olmamak demek kaybetmek demek bu...
Günlerin aynı salaklık ve anlamsızlık içinde sürüp giderken bile ne olduğunu bilmediğin mesnetsiz bir umut vardır ya içinde, yalan bir huzur… İnşallah bu bayram onu bulursunuz diyerekten, bayramınızı kutlarım. Kurban kesemeyiz, verelim paramızı bir derneğe, onlar halletsin diyenleriniz için Deniz Feneri’nden hallice bir oluşumdan bahsedelim; Fasulyeden Ketenpere Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği. Bakmayın hesap numarasının İngiliz bankasından alındığına, yatırdığınız paralarla Kenya’da...
Ey zahit şaraba eyle ihtiramİnsan ol cihanda bu dünya faniEhline helaldir na ehle haramBiz içeriz bize yoktur vebali Sevap almak icin içeriz şarapİçmezsek oluruz duçarı azapSenin aklın ermez bu başka hesapMeyhanede bulduk biz bu kemali Kandil geceleri kandil oluruzKandilin içinde fitil oluruzHakkı göstermeye delil oluruzFakat kör olanlar görmez bu hali Sen münkirsin sana haramdır badeBekle ki içesin öbür dünyadaBahs açma Harabi bundan ziyadeÇünkü bilmez haram ile helali “Ey Zahit Şaraba Eyle...
Günün anlam ve önemine uygun çiçekli böcekli, bol hatıralı bi yazı döşemek farzdı aslında. Gerçi öğretmenler gününün bende anlam erozyonuna uğraması nerden baksanız 5 belki 10 seneye de dayanıyordur. O da ayrı bi yazının konusu. Benim lafı uzatmadan asıl bahsetmek istediğim konu “Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu”. Yine geç kalmak ile beklemek arasına sıkışmış hayatımın beklemek safhasında, bir haber kanalının radyo yayınında duydum feryatlarını. Yıllarca bin bir emekle...
İnsan yağının kozmetik sektörü için bulunmaz nimet olduğunu Fight Club filminde öğrenmiştik. Filmimizde Tyler Başkan bir sağlık merkezinin tıbbi atık çöplüğünden liposuction yaptıran kişilerin yağlarını çalıyor; bunlarla sabun yapıyor ve şık bir kozmetik dükkanında bu sabunları satıyordu. “We were selling rich women their own fat asses back to them.” Ohh yeah maann! Merdivenaltı sabun üretimi yasalara aykırı olsa da bu en azından insancıl bir yöntem. BBC’den öğreniyoruz ki (ki malum dünya...
Son Mudahaleler