Year: 2008

FasulyedenKom 2008 özeti (çok sıkıcı oldu lan)

FasulyedenKom 2008 özeti (çok sıkıcı oldu lan)

2008’i de devirdik, sıra 2009’da. Ben tüyoyu vereyim şimdiden. Ne uzayacağız, ne de kısalacağız. Bol bol savaşıp, bol bol dayak yiyeceğiz. Arada küçük zaferler belki kazanacağız ama, sıklıkla kaybedeceğiz. Sonra 2010 için umutlanacağız. Bu böyle sürüp gidecek. Adet yerini bulsun kavlinden herkese iyi seneler dileyelim yine de. Herkese sağlık, sıhhat, huzur, gurur, para, pul nasip etsin yaradan. Seneye görüşürüz. Bik bik bik… Tam da bu…

¡Ya Basta İntifada!

¡Ya Basta İntifada!

İnsanlarına başka ölümler sunan, sunmaya zorlanan ülke. Başka başlıyor, bambaşka bitiyor burada hayatlar. Kimi çocukların derdi Emmy teyzesinin yaptığı elmalı turtadır ya hani, televizyonda izler, “lan nasıl bir hayat bu?” dersin; işte bu coğrafyanın çocukları bilmez turtanın ne olduğunu… Yan cepheden ahşap görünümlü arabalarla değil, alabildiğine zırhlı tanklar arasında, ellerinde sapanlarla geçer ömürleri… Sonra bir gün, annesinin kucağında mı, bir sokak arasında mı, yoksa 11…

Fethullah Gülen ve Futbol

Fethullah Gülen ve Futbol

Hocaefendiye(!) kahvaltıya giden Galatasaray futbol takımı, kabeyi Ertuğrul başarılı olsun diye tavaf eden Fenerbahçeli, Fetto Galatasaray’a sempati duyuyor diye bir gecede Galatasaraylı olan cemaat, ya da öyle olduğunu sanan cemaat önderi… Bonus olarak da aynı cemaat önderinin UEFA kupasının dua ile alındığını sanması… Hastayım ülkemin din modeline de, futbol modeline de, işadamı modeline de… Alayınız ruh hastasısınız olum!

La Bombonera’dan selam getirdik

La Bombonera’dan selam getirdik

Bu bir gezi yazısı değildir. Belki de öyle ama ben gezi yazısı nasıl yazılır, onu bilmem. Sadece kısa kısa aklıma gelenleri anlatmak istiyorum. Lakin hala nasıl başlayacağımı bilmiyorum (Haliyle görünüyordur, bok gibi bi’ giriş oldu). En iyisi geldiğim günden başlamalı. Yaklaşık iki ay önce, Arjantin’e gelebilmek için yola çıktım. Türkiye’den çıkışta bin bir soruyla karşılaşan ben, İspanya ve Arjantin’de tek bir sorun yaşamadım. Ha ama…

En uzun gece…

En uzun gece…

21 Aralık en uzun geceydi… En huzurlu değil ama… Günlerdir uyku problemi çekiyorum. Deliksiz, uzun uzadıya bir uyku için 21 aralık ayağıma kadar gelmişken faydalanamamak ne kadar üzücü. Şimdi geceler gitgide kısalacak, azalacak, kaybolacak, yol olacak… Hayat gitide daha mı çok acıtıyor, daha mı güçsüzüz günden güne? Daha mı çok uyumalıyız hissetmemek, acımamak, kanamamak için… Daha mı çok uzaklaşmalı insan olmaktan… Gitgide…

Dön Bak Ayna’ya…

Dön Bak Ayna’ya…

Ortaokulda mıydım ilk albümlerini çıkarttıklarında, emin değilim. “Gurbette yorgun düştün be ceylan” ile baya baya sükse yaptıklarını hatırlıyorum. Böyle rock gibi, metal gibi, ama bildiğin arabesk bir müzik türüydü Ayna’nın ki… Bugünlerde halet-i ruhiye gereği bünyeyi müziğe verince playlist döndü, dolaştı, “Adı konmuş ayrılığın” üstünde durdu. Lan dedim, Ayna vardı ya, melankoli de zirve yaptığın anların eşsiz dostu. Keltoş Cemil ile meçhul şarkıcı Erhan…

Kadir Topbaş’a sorular…

Kadir Topbaş’a sorular…

Malumunuz, yavaş yavaş gündemin orta yerine kurulmaya başlayan bir yerel seçim kapıda. Muhtarından, büyükşehir belediye başkanlarına kadar tüm mahalli idarecileri belirleyeceğimiz bu seçimler öncesi seçmenin genel bakış açısının “hırsız olsun da benden olsun” ya da “abi çalıyor ama adam iş de yapıyor” tadında olması politika, siyaset filan değil bilfiil koskoca toplumun çürümüşlüğünün GBT’sidir. Neyse, topluma olan inancını çoktan yitirmiş olan birisi olarak bu detaylardan uzak…