Author: chuck

“Turn the Page”

“Turn the Page”

Doğduğumuz gün hepimize birer rehber versinler. Gelecekte alacağımız kararların, hayatımızı hangi kavşağın neresinden ne tarafa götüreceğini uzun uzun anlatsın. Risk sevmemek, yaşla gelen bir şeymiş. Trafikte şerit değiştirmek bile akabinde ölümcül riskler doğurabiliyormuş. Yediğin tavuklar bile hormonluymuş zaten. Dünyada sanki hiçbir hamlenin riski yokmuş gibi yaşıyorken, daha küçücükken bile; 3.Dünya ülkesi olmayan herhangi bir yerde dünyanın en risksiz eylemi olan ekmek almaya giderken kafandan vurulup,…

Siyasi Liderler

Siyasi Liderler

Dea siyasi yazılarla buraları aktifleştirmiş. Benim de çorbada tuzum olsun istiyorum. Partilerin siyasi ataklarına, avantaj-dezavantajlarına, seçim çalışmalarına vs. hiç girmeyeceğim. Girsem zaten yetersiz kalırım, o kadar takip edemedim açıkçası. Zaten hepsinden tamamıyla ümidimi kesmiş biri olarak, ne vakit gazetede, televizyonda, internette bir siyasi lideri görsem; beynim direkt olarak bireysel değerlendirmelere girişiyor refleks olarak. Son zamanlarda en çok takıldığım konu, siyasi lider çıkarma konusunda ne kadar basiretsiz…

Gerçekten İstedin mi?

Gerçekten İstedin mi?

Birey, tek başına, dışarıya bağımlılığını sonradan kazanıp, alışan, değişik bir mevzu. Devlet gibi değil mesela, ben doğduğumda devlet yine dışa bağımlıydı. Çocuğum doğduğunda da öyle olacak. Bunu anlayabilirim. Velhasıl, zamanla dışarıya bağlanmayı, kendi kararlarını alamamayı anlayamıyorum. Nasıl bir süreçle gelişiyor bu hadise, bilmiyorum. İnsanın bağlanma isteği, zayıflığından mütevellit. Neden bu kadar çok hayata yön verme unsuru mevcut? Gerçekten istediğini yapmak kadar kolay bir şey varken,…

Şehit Sonrası Faşizmi

Şehit Sonrası Faşizmi

Resmi ideolojide açıkca belirtilmiştir: “Bir şehitiniz varsa istediğiniz kadar faşizm saçabilir ve ötekileştirme işlemlerine uygun ortamı yakalayabilirsiniz. Milli hassasiyetin vuku bulduğu olayların ardından bu işlem, legaldir.” Öyle resmi bir açıklama yok tabi. Fakat keşke resmi ideolojinin resmi bir manifestosu da olsaydı. Biz de okuyup kolayca çözümleyebilseydik. Ne söylersek vatan haini ilan ediliriz, ne dersek milli değerlerimize saygısızlık etmiş oluruz, ne dersek kürt sempatizanı falan oluruz……

İstanbul Emniyeti’ne Teşekkürler: İsabetli Vuruyorsunuz!

İstanbul Emniyeti’ne Teşekkürler: İsabetli Vuruyorsunuz!

Sokak kavgalarında genellikle şartlar karşılıklı olarak eşittir. Sopa, levye, taş ve benzeri cisimlerden yararlanma olanağı her iki taraf için de mevcuttur. Bu şartlar altında, elleri, ayakları, kafaları ve ellerdeki materyalleri verimli kullanan ekip mücadeleden zaferle ayrılır. Mevzu bahis kavgalarda materyalleri edinme imkânının her iki taraf için eşit olduğunu göz önünde bulundurursak, adil bir mücadele sayılabilir. Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’ndan sorumlu (güvenliği sağlamak için sorumlu olduğu söyleniyor)…

Anekdot #1

Anekdot #1

* Bence filozoflar da; en az şairler ve Mehmet Coşkundeniz kadar gayrı-samimi. Ama samimi olmamaları yanlışlarda oldukları anlamına gelmiyor. * Ergenlik sonrası ‘piçe kasmak’ evresi çok uzun sürünce sıkıntı oluyor. “Çok piçiz” hep. * Ünvan sevmediğimiz ve istemediğimiz yalanını daha fazla söylemeyin. Sahiden döverim. * Yükselmek için gerekli olan kaideleri, ‘sorgulamamak‘ ve ‘kuralına göre oynamak‘ olan mesleklerin toplum nezdinde değerleri azalsa ya? * Msn ortamında…

Dünyanın En Gereksiz Yazısı

Dünyanın En Gereksiz Yazısı

Ya mesela bulaşık yıkarken uzun kollu giyeceğin kollarının sürekli düşüp ıslanarak insanı tilt etmesi var. Ben ona da karşıyım. Ama bu karşındalığım yeterince önemsenmiyor. Hak – hukuk demokrasi naraları atılıyor. Çok güzel esip gürlüyorlar sağda solda. Ama benim kaygılarım yeterince önemsenmiyor. Ben yeni bi ideoloji kuracağım. Adı Chuckizm olabilir ama tam olmayabilir de. Chuckcılık diyerek ‘benim de kürt arkadaşlarım var tabi ama…’ softluğuna büründürebiliriz. Tanrısal…

Otur Da (,) Efendi Gibi (,) Yadırgasınlar Seni.

Otur Da (,) Efendi Gibi (,) Yadırgasınlar Seni.

Zor oluyor böyle yazıların girizgahı. Ne yazsan yapmacık kalıyor. İyi bir giriş yapma kasıntısı şiirleştiriyor yazıyı. İyi bir şey değil yazının şiirleşmesi bana sorarsanız. Sormazsınız biliyorum, olsun. Güzel değil. Ben aslında insanın hayattaki öncelikleri, bu önceliklerin değişkenliği hakkında konuşmak istiyorum. Önceliğin bir günde, bir haftada, belki bir yılda değişmesi demek; yadırganmak demek. Yadırgayan kendinde bu hakkı görebiliyor. Ben de yadırgayan oluyorum çok zaman, yaptığım şeyi…