Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Tag: medya

Meme meme meme ulan!

Biz iki kadın plajda o gün, uzun uzun erkekleri ve ilişkileri konuştuk. Özeleştiri yaptık. Yaşlanınca nasıl kadınlar olacağımızı birbirimizi anlattık. Hayattan çalınmış iki saat... Bu kriz ortamında... Beyaz şarap eşliğinde... Çok iyi geldi. Size de tavsiye ederim.

Bir medya analizi #2

Engin Ardıç hazretleri yaşlandıkça iğrençleşen gazeteci sürüsünün önemli temsilcilerinden. Sabah Gazetesi’nin ve haliyle iktidarın önemli kalemlerinden Ardıç gündemi işgal eden Kemal Kılıçdaroğlu-Dengir Mir Mehmet Fırat tartışmasının neticesinden memnun değil sanırım ki, Kılıçdaroğlu hakkında ipe sapa gelmez, yer yer hakaret ve aşağılama dolu yazılamalar peşine düşmüş.

Detay kovalamaca…

Zorlu geçen bir haftanın ardından bir cumartesi sabahı bilgisayar başına oturup gazeteleri karıştırıyorsun. Çayını yudumlarken haber başlıkları birer birer geliyor önüne. Milliyet, Hürriyet, Vatan, Vakit, Zaman filan derken beynin süngerleşmeye başlıyor. İçinde Fenerbahçe geçen haberleri atlıyorsun tabii hemen. Sonra bir çay daha, bir de sigara. "Yeter lan!" diyip televizyona veriyorsun kendini. Evden dışarı adım atmamaya yeminlisin, belli. Hava kararırken yavaş yavaş, kelimeler dökülüyor Fasulyeden satırlara...

Ece Temelkuran: “Özgürlük ve Ülke”

Bir televizyon kanalı olan 24, enteresan bir biçimde dünya sinemasından güzel filmler gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde de İspanya İç Savaşı’nı anlatan, Ken Loach’un çektiği ‘Ülke ve Özgürlük’ filmi gösterildi. Orduyu eleştirdiği ve demokrasiyi savunduğu için AKP yandaşlarının kendi eşrafından saydığı entelektüel kesimin de piyasa mekânı olması hasebiyle; 24, ‘yeni Türkiye’nin cilalı ekranı sayılabilir. Orası, Türkiye’de yaşanan kafa karışıklığının şık yüzü. Bir tane bile başörtülü kadın yok ama herkes başörtüsü mücadelesini savunuyor mesela... Muhafazakâr gazete yazarlarının ‘kıro muhafazakâr’dan ‘havalı liberal’e geçiş için çıkmaları geren trambolin orası.

Bir medya analizi

Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki Anayasa Hukuku derslerimizin başındaydı, kürsüdeki hocamız şöyle seslendi: “Devlet organları 3’e ayrılır. Yasama, yürütme, yargı. Buna kuvvetler ayrılığı denir. Ama son dönemlerde bu organlara bir tane daha ekleyebiliriz: MEDYA. Yarı şaka, yarı ciddi, dersin giriş konusu böyle belirlenmişti. MEDYA artık siyasetin, hukukun iç işlerine iyiden iyiye girmişti. Günümüz dünyasında, özellikle ülkemizde, yazılı ve görsel basının ülke gündeminde yarattığı etkileri en derinden hissetmekteyiz. Bugünün en etkili propaganda aracı tartışmasız MEDYA olmuştur.

Ergenekon, heryerekon, korkbendenekon

Artık yazmayacağım diyorum, dayanamıyorum. Yine bilindik, beylik cümleyi ederek başlayayım yazıya. Bu soruşturmanın üzerinde bu kadar durmamız, eleştirmemiz Ergenekoncu olduğumuzdan değil; darbeci olduğumuzdan hiç değil. Eğer yargılama neticesinde misal Eruygur Paşa’nın darbeci olduğu sabit görülecekse, Sinan Aygün’ün, gazetecilerin filan destek verdiği sabit görülecekse elbette hapse alınsınlar. Anayasal düzene karşı yapılacak her türlü eylemin karşısında olmak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın gerekliliğidir. Çok şükür tüm derde, sıkıntıya, hayal kırıklığına rağmen T.C. vatandaşlığımızdan ödün vermeyiz.

Ergenekon hikaye, gasp şahane!

Sinan Aygün’ü çok sevmem. Kendisi bana göre içi boş, popülist ekonomik açılımlarda bulunur her daim. Bildiğin liberal ekonomicidir aslında ama şimdilerde ulusalcılarla anılan Ergenekon Soruşturması kapsamında gözaltında. Ergenekon ile ilgili olarak yeteri kadar kelam ettiğimi düşünüyorum. Anayasal düzene aykırı hareket eden, darbe planlayan, bu darbe için istikrarsızlaştırma politikası güden birileri varsa muhakkak cezalandırılsın. Kimse, ister şeriatçı olsun, ister darbeci, hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti anayasasına aykırı fiil ve eylem içerisinde olamaz. Buna izin verilemez.

Ergenekon yurdun adı

İsminin Ergenekon olduğunu bildiğimiz ancak cismi ile ilgili herhangi bir bilgimizin olmadığı nevi şahsına münhasır operasyonumuzun son ayağında Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı ve emekli Orgeneral Şener Eruygur, emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay gözaltına alındı. Fettocular bayramda.

Vaann tuuu tiriiii forrrroooo!

İbrahim Tatlıses bambaşka bir adam, bir fenomen. Çok da güzel şarkıları var. Hatta "Dertler Derya Olmuş"u rahatlıkla favori şarkılarımda zirvelere koyabilirim. Ama şarkı ne kadar güzel olursa olsun benim bu adamdan tiksinmemi engelleyemiyor. Tiksinmek duygusal bir his tabi. Ama hadisesinin mantık yönü de eksik sayılmaz. Bu adamın bu kadar rezalet işler ortaya koyduğu bu son demlerinde bile bu kadar gündemde olmasına, bu kadar çok para kazanmasına anlam veremiyorum, almıyor mantığım. Aynı şeyleri Hülya Avşar için de söyleyebiliriz rahatlıkla, hatta onun güzel şarkısı bile yok.