Ordular ilk hedefiniz: Google’dır; İleri!

Dün zilyon tane haber sitesine yansıyan bir haber vardı. Habere göre Atatürkçü Düşünce Derneği, Atatürk’e ve Kemalizm’e hakaret eden bir sitenin Google Sites hizmetinden faydalanması sebebiyeti ile Google‘a erişimin engellenmesi için mahkemeye başvurmuştu. ADD’nin resmi web sayfasında konuyla ilgili bir açıklama olmadığı için, bu haberlerin mutlak doğruyu yansıtıp yansıtmadığından emin değilim. O yüzden yazıyı “Eğer doğruysa…” ekseninden götüreceğim. Elbette aksi yönde bir haber ya da açıklama gelmesi durumunda bunu belirtmemiz hiç te umrumuzda olmayan basın meslek ilkelerinden birisi. Misal ADD aslında Google’un değil de, sadece o sitenin kapatılması için talepte bulunmuş olabilir, o durumda yazının bir bölümü hükmünü yitirir tabii.

Öncelikle, Türkiye’de kafalardaki internet algısı ile ilgili çok ciddi bir sorun olduğunu kabul etmemiz gerekmekte. Tabiiki bu ülkelerin yasaları ve uyulması gereken kuralları var. Ancak yeni yüzyılın merkezine oturmuş ya da çok yakın zamanda oturacak olan internet ile ilgili olarak kanunların gözden geçirilmesi ve çağın gereklerine göre yeniden düzenlenmesi şart. Eğer bu düzenlemeyi yapmaz iseniz, serverları ABD’de yer alan bir sitenin Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suç teşkil eden bir faaliyet içine girmesi durumunda, siteyi yasaklayalım tepkisi ile kafasını kuma gömen bir devekuşundan farkınız kalmaz.

İkinci olarak, servis sağlayıcı ile servisten faydalanan ayrımını çok iyi yapmak gerekiyor. Türk interneti daha önce bu sebebten blogspot.com‘un sansürüne tanıklık etmişti. Justin.tv üzerinden yasal olmayan bir şekilde Lig TV yayını yapanlar, bu yayınlarını yaymak amacıyla Blogspot.com’u kullanarak blog açınca, ceza o bloga değil de, tüm bloglara kesilmiş, Türkiye’deki tüm bloglar yerle yeksan hale gelmişti. Bu hadisede de benzeri var elbette. Tayyip’in dediği gibi, “Burda öldürme var” Hatta gazetelere yansıyan ADD açıklamalarında sitenin en altında Google tarafından desteklendiğine dair bir ibarenin varlığından bahsediliyor ki, bu bahsedilen Google Sites hizmetinden faydalanan sitelerin footer alanına otomatik olarak eklenen “Powered by Google Sites” ibaresi değilse, ben de hiçbir şey bilmiyorum. “Burda iddaa var.”

Servis sağlayıcı ile servisten faydalanan ayrımını ayırt edemezseniz, yarın makasla kaynanasını öldüren bir taze gelin haberinden sonra ülkede infial çıkar, yurt sathında makas kullanımı yasaklanır. Terziler ne der bu duruma, bilemiyorum. “Burada sektöre bir saldırı var”

Üçüncü ve belki de en acısı da, Atatürkçü Düşünce Derneği gibi, etimolojik olarak incelendiğinde Atatürk’ün işaret ettiği hedeflere en çok sahip çıkması gereken bir derneğin bu amaçtan oldukça uzakta görünen bir eyleme imza atması. Muhasır medeniyetler seviyesini işaret eden bir liderin mirasına sahip çıkmak, yaymak gibi bir amaç edinen oluşumun İran’a, Kuzey Kore’ye, Tunus’a, Mısır’a öykünmesi akıl alacak iş değil.

Elbette internette Mustafa Kemal karşıtı birçok site açılmıştır, açılacaktır da, bununla mücadele etme yöntemi “aman siteyi kapatalım da kimse göremesin” demek değildir. Böyle yapmak kolaya kaçmak hatta mücadeleden kaçmak demektir. ADD’ye düşen görev gerek etkinlikleri, gerek halkla ilişkiler çabaları, gerekse sanal ya da basılı yayın organları ile bu mücadeleyi sürdürmek olmalıdır.

Örneğin derneğin resmi web sayfasını inceliyorum son birkaç dakikadır. Çok zengin ve detaylı olduğunu söyleyemesem de, kayde değer bir içerik var. Peki ama bu içerik neden çeşitli dillere çevrilmez? En basitinden İngilizcesi neden yoktur? Atatürk milli kahramanımız, ancak yaşadığı çağda emperyalizmle mücadele eden tüm toplumları derinden etkileyen bir lider. O yüzden Güney Amerika’da heykeli var. Peki ama neden İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca gibi temel diller ve bu dillerin çok daha ötesinde, Rumca, Azerice, Çince, Japonca, Arapça, Portekizce, İtalyanca gibi dillere çevrilmez bu bilgiler. Fantastik olduğunu mu düşünüyorsunuz? Hayır hiç te değil. Bugün Che hakkında, Castro hakkında, ne bileyim Napolyon hakkında 55bin farklı dilde bilgiye ulaşabiliyorsunuz, Mustafa Kemal için bunu söyleyebilir misiniz? Hayır. Peki bunu yapmak Türkiyce Cumhuriyeti’nin ilgili birimlerinin görevi değil midir? O birimler bunu yapmıyorlarsa eğer, görev Atatürkçü Düşünce Derneği’ne düşmez mi? “Burada görevi ihmal var.”

ADD’den herhangi bir açıklama okumadığımı, ulusal gazetelerin web sayfalarına yansıyan haberlerden hareketle bu görüşlerimi dile getirdiğimi ifade edeyim. Nasıl ki Harun Yahya isminden menkul bir garip adamın Evrim çalışması yapan bilim adamlarının sitelerini kapatmak gibi bir çabası var ve biz de bu çabayı eleştiriyorsak, aynı şekilde Atatürk’ün manevi şahsiyetini koruyacağız diye bu şekilde bir garabete imza atan Atatürkçü Düşünce Derneği’ni eleştirmeliyiz. “Burada adil eleştiri mekanizması var.”

İnternet’e ve internette özgürlüğe sahip çıkmayan her insan 3. dünya ülkesi olma hedefine sahip çıkmış demektir. Ve bu hedefle Atatürk’ün uzaktan yakından ilgisi yoktur.