politika

81 Düzce 82 Hayfa 83 Tel Aviv

81 Düzce 82 Hayfa 83 Tel Aviv

Filistin konusundaki düşüncelerimi Ocak 2009’da yazmıştım. Hala daha arkasında duruyorum. Ordan hareketle, Türkiye’nin, Filistin’in ve daha da ötesinde Hamas’ın hamisi rolünü kendisine biçmesi beni çok da mutlu etmiyor. Ve hatta, bu yardım konvoyunun parçalarından ve gün itibariyle kilit isimlerinden birisi olan İnsani Yardım Vakfı’na da sempati beslemiyorum. Amacı sadece Müslümanlara yardım olan, gittikleri Müslüman olmayan coğrafyalarda bulunma amaçlarını da “İslam’ın güzelliklerini öğretmek için buradayız” diye…

Gömleğim Beyaz, Yakası Kolalı

Gömleğim Beyaz, Yakası Kolalı

CHP’de yaşanan Deniz Baykal skandalının ardından büyük bir coşkuyla göreve başlayan Kemal Kılıçdaroğlu, mazbatasını almasının 3. günü olan bugüne kadar o denli eleştirildi ki, insan “lan süpermene ihtiyacınız vardı da, Tayyip’in orda işi ne?” diye sormadan edemiyor. Adam daha koltuğa mabadının izine bırakamadan partide hiçbir şey değişmediğine, boş vaadlerde bulunduğuna, söylemlerinin popülist olduğuna dair tonla eleştiri yapıldı. Elbette mevzubahis siyaset olduğunda, bu tarz eleştirilerin mesnedi…

Hakkımızda hayırlısı…

Hakkımızda hayırlısı…

Nasıl oluyorsa oluyor, son birkaç aydır site için bir şeyler karalama amacıyla word dosyası açtığımda ikinci, üçüncü cümleden sonrası gelmiyor. Nasıl darlandım, nasıl canımı sıkıyor bu durum anlatmam mümkün değil. Misal, şu anda tam da üçüncü cümledeyim ve içimde tarif edilemez bir duygu “sil yazdıklarını, kapa word’u” diye bana çemkiriyor. Yemin ediyorum huzurum kalmadı ya… Acaba sorun word programında mı diye, wordpressin kendi editörünü, notepadi…

Korkun!

Korkun!

Allah’tan da korkmazsınız ya, allah gibi korkun Tekel İşçileri’nden… Korkun kurduğunuz bu rant, bu talan, bu peşkeş iktidarına zeval gelecek diye… Korkun hakkını çaldıklarınız, bir gün Tekel İşçileri gibi karşınıza dikilecek, hesap soracak diye… Salın üstlerine üniformalı piyonlarınızı… Eksik kalmasın, tutuşturun ellerine biber gazını, portakal gazını… Vursun copunu erkek, kadın, genç, yaşlı demeden… Durdurun otobüsleri, kimliklere bakın tek tek… Teröriste yapamadıklarınızı işçiye, emekçiye uygulayın hadi……

Çizgi Film

Çizgi Film

Bazen çizginin gerisinden izlemek gerekir. Karşındakiler bir film gibi akarken. Siyasi duruşun ne demek olduğunu bile kavrayamayan bir siyasi travmada, şiir okudu diye cezaevinde cezasını çeken bir adama acımakla başlar herşey. Yabancı değildi, Saray ilçesi Pınarhisar’a giden yolda, araç konvoylarını, zenginliği görürken… Ondan birkaç sene öncesi gol kralı Tanju Saray Cezaevi’nden el sallamıştı, Mercedes’in vergisini kaçırdı diye… Eşber Yağmurdereli de aynı zamanlarda oradaydı, ancak Tanju’nun…

Nazlı Ilıcak Demokratlığı

Nazlı Ilıcak Demokratlığı

Günün darbe karşıtı demokratı Nazlı Ilıcak’ın Tercüman Gazetesi arşivinden çıkan bazı cümleleri: “13 ilde sıkıyönetim yürürlüğü girdi. Huzura susamış milletimiz yürekten sesleniyor: Merhaba Asker”. (Nazlı Ilıcak, 17 Aralık 1978, Tercüman) “Kızıl ahtapotların kolları ülkemizi yavaş yavaş sarıyor. Ve hala at gözlüğü takanlar, faşizmin tırmanışından söz ediyor. Faik Türün’ü faşistlikle mi suçluyorsun, MİT’e kontrgerilla damgasını mı vuruyorsun, devlet teröründen mi bahsediyorsun, işkence iddiaları ile yeri göğü…

Cihaner’e Özgürlük!

Cihaner’e Özgürlük!

Erzurum, Erzincan ekseninde dönen yargı krizi ile ilgili iki satır yazmam lazım. Süreci ne kadar dikkatli takip ettiniz, bilmiyorum. Oldukça karışık ve gergin bir şekilde 3-5 günümüzün konusu olup yerini Balyoz darbe planına bıraktı. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ise hala tutuklu. Süreci biraz başa alıp, daha yalın, daha sade bir şekilde anlatmak gerekiyor. Zira o kadar çok bilgi, o kadar çok görüş, o kadar…

Yasama, yürütme, yargı…

Yasama, yürütme, yargı…

Kuvvetler ayrılığı diye bir ilke var. Yasama, yürütme, yargı kuvvetlerinin tek elde toplanamayacağını anlatıyor bu husus. Vatandaşlık derslerine giren komutanların anlattığı kadar biliyoruz biz de işte. Lakin önemli; diktatoryal rejimlerle, demokratik ve hukuka bağlı yönetimleri ayıran ince bir çizgi. Elbette Türkiye koşullarının ne derece bu imkanı sağladığını biliyoruz. Lakin Başbakan’ın ve iktidarın genel tavrı ve özellikle zat-ı şahaneelrinin torbasından çıkan son demeç kadar garabet içinde…