Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

medya

Kriz ve Medya

Tüm dünyayı kasıp kavuran, Türkiye’yi ise hamdolsun ki teğet geçen krizin medya yansımaları da netleşmeye başladı. Akşam Gazetesi Ramazan Bayramı’ndan bu yana maaşları ödemekte zorluk çekiyordu. Tam da bu dönemde Amerika’ya gidip, içtiği şarapları anlattığı için tepki çeken Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut görevinden alındı. Yerine Ankara bürosundan, muhabir kökenli, acar gazeteci İsmail Küçükkaya getirildi. Söylenene göre Küçükkaya yönetimindeki Akşam’da, köşe yazarlarından ücret istemediklerini belirten bir kağıt imzalamaları istenmiş. Beleş mi yazıcak bu adamlar anlamadım ama Oray Eğin gibi bir adamın para almadan 2 yazı yazacağını pek aklım almıyor. Hürriyet Gazetesi’nin de her departmanda %20 oranında tensikat yapacağı konuşuluyor. Aydın Doğan online!

Meme meme meme ulan!

Biz iki kadın plajda o gün, uzun uzun erkekleri ve ilişkileri konuştuk. Özeleştiri yaptık. Yaşlanınca nasıl kadınlar olacağımızı birbirimizi anlattık. Hayattan çalınmış iki saat... Bu kriz ortamında... Beyaz şarap eşliğinde... Çok iyi geldi. Size de tavsiye ederim.

Bir medya analizi #2

Engin Ardıç hazretleri yaşlandıkça iğrençleşen gazeteci sürüsünün önemli temsilcilerinden. Sabah Gazetesi’nin ve haliyle iktidarın önemli kalemlerinden Ardıç gündemi işgal eden Kemal Kılıçdaroğlu-Dengir Mir Mehmet Fırat tartışmasının neticesinden memnun değil sanırım ki, Kılıçdaroğlu hakkında ipe sapa gelmez, yer yer hakaret ve aşağılama dolu yazılamalar peşine düşmüş.

Ece Temelkuran: “Özgürlük ve Ülke”

Bir televizyon kanalı olan 24, enteresan bir biçimde dünya sinemasından güzel filmler gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde de İspanya İç Savaşı’nı anlatan, Ken Loach’un çektiği ‘Ülke ve Özgürlük’ filmi gösterildi. Orduyu eleştirdiği ve demokrasiyi savunduğu için AKP yandaşlarının kendi eşrafından saydığı entelektüel kesimin de piyasa mekânı olması hasebiyle; 24, ‘yeni Türkiye’nin cilalı ekranı sayılabilir. Orası, Türkiye’de yaşanan kafa karışıklığının şık yüzü. Bir tane bile başörtülü kadın yok ama herkes başörtüsü mücadelesini savunuyor mesela... Muhafazakâr gazete yazarlarının ‘kıro muhafazakâr’dan ‘havalı liberal’e geçiş için çıkmaları geren trambolin orası.

Bir medya analizi

Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki Anayasa Hukuku derslerimizin başındaydı, kürsüdeki hocamız şöyle seslendi: “Devlet organları 3’e ayrılır. Yasama, yürütme, yargı. Buna kuvvetler ayrılığı denir. Ama son dönemlerde bu organlara bir tane daha ekleyebiliriz: MEDYA. Yarı şaka, yarı ciddi, dersin giriş konusu böyle belirlenmişti. MEDYA artık siyasetin, hukukun iç işlerine iyiden iyiye girmişti. Günümüz dünyasında, özellikle ülkemizde, yazılı ve görsel basının ülke gündeminde yarattığı etkileri en derinden hissetmekteyiz. Bugünün en etkili propaganda aracı tartışmasız MEDYA olmuştur.

TMSF, Çalık ve Liboş Memo

TMSF ne iş yapar bilir misiniz? İçtihatı, tüzüğü, gayesi bin bir türlü teknik detayla anlatılabilir ama özetle para babalarından birisi devlete borçlanır ya da devleti hortumlamaktan yargılanır mesela, TMSF hemen devreye girer ve devlet adına o kişinin şirketlerine el koyar. Amaç devletin alacağını tahsil etmektir. En nihayetinde şirket başka bir para babasına satılır. Devlet tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan milyar dolarları kasasına geri koyar. Ve hikaye biter.

Beleş Gaste’cilik

Sabah erkenden kalkıp Ihlamurdere Caddesi'nden başlayan, Barbaros'taki Nobel'in önünde son bulacak olan rotamda can sıkıcı bir pantolon ve ayakkabı eşliğinde yürüyorum. Hacıoğlu'nun ordan Kartal Heykeli'ne doğru kıvrılırken görüyorum ilk kez. Turkuazımsı-yeşilimsi yelekli, şapkalı bir abi birşeyler dağıtıyor. Önünde binlercesi dağıtılmayı bekleyen şey bir gazete. Adı da "Gaste" Sokakta dağıtılan broşür, ilan, dergi, ıvır zıvır konusunda gayet muhafazakar ve can sıkıcıyımdır. Ama nezaketi de elden bırakmam. Kibarca bir "sağolun, almayayım" hareketi çekiyorum. Artık aklımdaki tekşey Uniş'ten peynirli bir poğaça alabilmek. Yani o olmalıydı, olamadı...

Kovulduk ey halkım; unutma bizi!

Geçtiğimiz aylarda Hürriyet'ten kovulan usta yazar Emin Çölaşan "Kovulduk ey Halkım, Unutma Bizi" adlı kitabıyla okuyucusuyla buluşuyor. Çölaşan'ın Hürriyet'ten uzaklaştırılma operasyonu ile ilgili ayrıntıları anlattığı kitabının kapağında yakışıklı Tayyip Erdoğan…

Fan-ila zine sokaklara iniyor.

Mail kutumuza düşen bir habere göre sokak edebiyatı yeni bir piç doğurmuş. Fan-ila Zin #1 sayısı ile karşımıza çıkmış vaziyette. İçeriği de kabaca şu şekilde: "amerika zin raporu, yerli punk…