hayat

Bi’ Bakar mısınız?

Bi’ Bakar mısınız?

Özürlüler Vakfı’nın yürüttüğü “Bi’ Bakar mısınız?” sosyal etkinliği bugün Cevizlibağ metrobüs durağındaydı. Basın mensuplarının yakından takip ettiği, Tan Sağtürk’ün de destek verdiği grubun amacı toplumun %12’sini oluşturan engelli vatandaşlarımızın kent yaşamında çektiği zorluklara dikkat çekmekti. Bu çerçevede tekerlekli sandalye kullanan veya görme engelli vatandaşımızın İstanbul’da bir yerden bir yere, toplu taşıma araçlarını kullanarak gitmek istemeleri karşısında nelerle karşılaşacağını görmek, göstermek, ses çıkarmak istiyorlardı. Metrobüse ulaşmak…

10 Lira’m

10 Lira’m

Dün işten çıkarken ATM’den para çekmiştim. 3 tane 20’lik. Cüzdan da çektiğim paralardan başkası da yoktu kağıt olarak. 3×20, o kadar… Akşam eve gittim, yemek sipariş ettim. 11.75 tuttu. 20’liklerden birisini verdim çocuğa, “1,75 var mı abi?” dedi, “var” dedim. Cüzdanın bozukluk kısmı da sereserpe doluymuş, ordan 1,75 bulmaya çalışıyorum. Bulamadıkça terledim, terledikçe panikledim. Sanki çocuğun sabırsızlığı artıyor, ben 20 saniye içinde o parayı vermezsem…

Her saniyede bir can veriyorum…

Her saniyede bir can veriyorum…

Güzel insandı… Güzel konuşur, güzel yazardı… Her söylediğine katılmazdım da, her söylediğine bakılan adamdı… Mekanı cennet olsun… Uçurumun kenarındayım hızır, Bir dilber kal’asının burcunda, Muhteşem belaya nazır, Topuklarım boşluğun avucunda, Derim yar adımı çağırır, Kaldım parmaklarımın ucunda, Bir gamzelik rüzgar yetecek, Ha itti beni ha itecek, Uçurumun kenarındayım hızır, Cihan hazır, Divan hazır, Ferman hazır, Kurban hazır, Uçurumun kenarındayım hızır, Güzelliğin zülme çaldığı sınır, Başım…

Kapa Monitörü!

Kapa Monitörü!

İş yerinde yeni bir uygulama söz konusu. Uygulama değil de, sosyal sorumluluğa davet, telkin. Küresel Isınma teması adı altında ve bilhassa elektrikten tasarruf için, akşam çıkarken monitörü kapamak konusunda sık sık uyarılar yapılıyor. Bizim yönetici de, bu tip uyarılar karşısında askeri disiplinle tavır alıyor. “Tasarruf için monitörleri kapatmanızı rica ederiz” diye bir mail geldi, tamam, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Tüm monitörler kapanacak! Bunun…

TaşlaMA!

TaşlaMA!

Kotlar “imaj” için beyazlarken, imaj uğruna giydiğimiz bu kotlar, onları beyazlatan biz kot işçilerinin hayatlarını karartıyor. Böylesine derin bir uçurumda ölüme sürükleniyoruz. Sadece Türkiye’de 10000′e yakın işçi hasta! Silikozis hastalığına yakalananların büyük çoğunluğu daha 20′li yaşlarda. Hastalığın etkisiyle değil koşmak, yürümekte bile zorluk çekiyor ve haliyle başka işlerde de çalışamıyoruz. Çoğumuz sigortasız olduğumuzdan, hiçbir sağlık ya da sosyal güvence desteği alamıyoruz. Yakın zamanda ise Kot…

Kasımpaşalı Aşı Olmaz!

Kasımpaşalı Aşı Olmaz!

Domuz gribi götün götün yurt sathına yayılırken Sağlık Bakanı’nın yürüttüğü çok çok pahalı “Aşı olalım, olduralım” kampanyası, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Hadi lan! Ben aşı maşı olmam” tavrıyla sekteye uğradı ya, ondan cesaret alan Ertuğrul Günay da aşı olmayacağını açıklamış. Ehh, Başbakan’ın vurup, yaraladığı bir bakana gider yapmak kolay; cesaretiniz olsaydı da, başbakanla beraber değil de, başbakana rağmen aşı olmayacağınızı açıklasaydınız, görseydik. Biz de parlementer sistemin,…

Henke

Henke

Bu siteyi takip edenler az çok bilirler Celtic sempatimi. Yurtdışından takımlara sempati duymak bu ülkede çok rastlanan bir şey. Kimimiz Barcelona’yı tutar, kimimiz Lazio sempatizanıdır, kimisi sırf renklerinden ötürü Boca Junior’ı takip eder, Juventuslu mu ararsın, Livornolu mu, liste saymakla bitmez. Ben de uzun yıllardır Glasgow Celtic FC’yi, ya da çok bilinen adıyla Celtic’i seviyorum. Politik arkaplanı, İngiltere’ye olan mesafeleri, İskoçya’da ezilen kesim olan Katoliklerin…