![Fasulyeden 20 yasinda!](http://www.fasulyeden.com/wp-content/uploads/2024/05/fasulyeden-20-3.png")
“E takip etselermiş kızlarını…”
Münevver Karabulut. Geçtiğimiz aylarda kafası kesilmiş cesedi çöp konteynerinde bulunan liseli bir kız çocuğu. 17 yaşında. Cesedinin bulunmasının ardından ortadan kaybolan erkek arkadaşı baş şüpheli. Cem Garipoğlu. 18 yaşında. İşadamı Mehmet Nida Gariboğlu’nun oğlu, Hayyam Garipoğlu’nun yeğeni. Evlerinde silinmiş kan lekelerine rastlanınca anne ve babası gözaltına alındı, “biz birşey bilmiyoruz” dediler, serbest bırakıldılar. Oğulları nerede bilen yok. Polis arıyor lafta, 2 ay kadar süre geçti hala bulunamadı. Büyük ihtimalle bir Yunan Adası’nda çıtırlarla gününü gün etmekte an itibariyle…
Konu tekrar gündeme gelmiş, Ayşe Arman vesile olmuş. Daha önce de, Habertürk’te benzer haberler çıkmış, Garipoğlu ailesi gazeteye bu işi kurcalamayın mesajı göndermişti. Fatih Altaylı dellenmişti filan.
Ayşe Arman Celalettin Cerrah’la görüşmüş. İstanbul Emniyet Müdürü. 56 yaşında. Demiş ki “E takip etselermiş kızlarını… Sizin kızınız olsa, kaçta eve gelmesini istersiniz? Gece erkek arkadaşının evinde geç saatlere kadar kalmasına izin verir misiniz?”
Vallaha doğru… Ne Cem suçlu, ne annesi babası, ne onları serbest bırakan hakim, ne Cem’i bulamayan polisler, ne onların müdürü Cerrah…
Kız suçlu bir kere kafadan… İmam nikahı var mı? Yok…
Anne-baba da suçlu… Kızlarını elin erkekleriyle… Tövbe tövbe…
Biz de suçluyuz… Çünkü bu zihniyete tahammül edebiliyoruz… Çünkü “Sen nasıl emniyet müdürüsün lan?” demiyoruz… “Sizin göreviniz katilleri yakalamak, ahlak dersi vermek değil” diye suratına tüküremiyoruz çünkü… En çok biz suçluyuz ya… İnsan olamadığımız gibi, olmayanları tahta oturtuyoruz çünkü… En çok biz… En az insan…
Yakında 1 Mayıs da var. O coşkuyla…
Ha bir de
————
Behey! kaburgalarında ateş bir yürek yerine
idare lambası yanan adam!
Behey armut satar gibi
san’atı okkayla satan san’atkar
Ettiğin kâr kalmayacak yanına !
Soksanda kafanı dükkanına,
dükkanını yedi kat yerin dibine soksan;
yine ateşimiz seni
yağlı saçlarından tutuşturarak
bir türbe mumu gibi damla damla eritecek!
Çek elini san’atın yakasından çek!
Çekiniz!
Bıyıkları pomadalı ahenginiz
sürüyor gözlerini hala
“koyda çıplak yıkanan Leyla’ya” karşı
fakat bugün ağzımızda ateş borularla
çalınıyor yeni san’atın marşı!
Yeter artık Yenicami traşı, yeter!
Ayağa kalkın efendiler”
Nazım Hikmet Ran
Istanbul Emniyet’te…
Paran varsa, kalantorsan, yuksek yerlerde uc bes tanidigin varsa sen emniyettesin, emniyet sende, emniyet senin…
Polis teskilati bunlarla dolu artik iste. Erkek arkadasi olan bir kiza vahsice oldurulmeyi reva goren adamlarla. “17 yasinda bir kiz, hemi de erkek arkadasi var, hemi de erkek arkadasinin evine gidiyor, hemi de gece kim bilir ne vakte kadar erkek arkadasinin evinde kaliyor.” Bir oh olsun denilmedigi kalmis…
Boyle ulkeye boyle vali, boyle valiye boyle emniyet muduru…
“E takip etselermiş kızlarını” diyen sayın Emniyet müdürü bak sen bu lafı zırvaldıktan 1 gün sonra ne oldu???* Dinlenen, takip edilen, ismi, hücresi ve hatta eylem planları bile daha önceden Emniyet Müdürlüğünce bilinen yani TAKiP EDiLEN
bir kişievet1 Kişi1 i komiser 1 i sivil iki kişiyi evet evet 2 Kişiyi öldürdü ve 6 polisle 1 basın mensubunu yaraladı. Senin emniyetin senin istihbaratın her haltı biliyordu ama gidip sokakta, evden çıktığında yakalayamadıTAKiP ETTiŞi o kişiyiama akıl veriyorsun “E Takip Etselerdi” kızlarını…Önce birileri Emniyet teşkilatımızı böyle operasyon şeflerinden ve istihbarat uzmanlarından korusun, sonra emniyet görevlileri bizleri korurlar… Takip mi? Ne takip i ? Takip makip yok…
(Vestel reklamındaki ufaklık “sorun mu ne sorunu?)
Elemanın babası tutuklanmış zanlı olarak. Bana polis falan demeyin gözünüzü seveyim. Allah a yakın benden uzak.
Gram saygı duymuyorum bunlara. Onlar ancak hakları olmasına rağmen dışarı çıkarılan taraftara yada önünde sözlü protesto yapmaya gayret eden insanlara polisler. Elinde silah, bomba olan tek bir piçe ise 2 can 7 yaralı verdirirler. Ne çevreyi kapatırlar nede evin komşularını tahliye ederler. Gram plan yok gram program hak getire. Onlar sadece para alıp nereden rüşvet götürürüm diye düşünürler. Bir olayda ne yapılmalı diye sorsak bir tanesi bilmez ne yapacağını. Koskoca komiser lap diye atlayıp ölüyor tek bir kişiye karşı. Yokmu bunun bir çevrelemesi yokmu bunun bir püf noktası. İçeride ki adam çaresizce sıkıyor sağa sola. Kamereman 10 metre yakında ölen genç çocukta öyle. Pastaneden bakan kızı apartmanda kameraya çeken insanları saymıyorum bile. Neyse bu rezaletten sonra 1 mayıs onlara ilaç olacak yine polis olurlar.
Konuyu da biraz değiştirmiş oldum galiba ana konudan saptım. Cerrah efendi seninde başına gelsin diyeceğim ama senin kadar insafsız değilim. Seni Allah’a havale ediyorum diyecek başka hiç bir şey yok. Ama sana olan nefretim de sınır tanımıyorum boyumu aşıyor uçuyor. Seni oralarda tutanı , seni tutanı oralara getirenide ismini kullanarak pirim yaptığınız yaradana havale ediyorum…
Kırıldı ağalar paşalar, kellere kaldı köşeler bu olsa gerek. edepsizliğin, hayasızlığın emniyet müdürlüğü hali. işin en acı yanı bu açıklamayı yapanın suratına bir adet olsun soru sormayan gazetecilerimizin oluşu.
Ülkede bir kritersizliktir aldı başını gidiyor. emniyet müdürü emniyeti zaten sağlayamıyor, üstüne failleri yakalayamıyor ve aynı kodaman beyimiz pala bıyıklarının altından ahlak ve aile dersleri veriyor.
Abimize kocaman bi Afferim demek lazım. başı ne ki altı ne olsun:) altı ne ki başı ne olsun:)
vali 1, polis müdürü 2, yök başkanı 3… bunları karşıma alıp okeye 4 yapmam…
Vallah ben diyecek aslinda pek bir kelime bulamiyorum bu olaya. komser kalkar derki e kizina sahip cksaymis,ulan senin kizin kimbilir nerelerde sürtüyor ,ama ona birsey olmaz cünkü babasi komser.Peki senin kizina böyle birisi yapsa ne yaparsin.Ne yaparsin biliyormusun para icin susarsin.
O cem serefsizine ve ailesine gelince cakal uyusturucu silah pazarlamasi yapan serefsizler siden büyük allah var, hic mi vicdan mertlik dürüstlük yok sizde, ama dogru olsa zaten orospucocuklugu yapmazsiniz o pici getiri teslim edersiniz.
Kizin babasi ailesi normal siradan bir vatandas kendi halinde diye bindirin bakalim korkutun gözlerini iki üc kurus paranizla bakalim ilahi adalet ne yapacak sizin gibi serefsizleri aslinda serefsiz kelimesi sizin icin cok serefli.
O orospu cocugunu gördügüm yerde diri diri yakacagim bakalim nasil oluyor ve kameraya cekip anasina babasina gönderecegim zevkli olur belki.Hadi bakalim Bucak asiretiylede ugrasinda görelim.
soktuklarim. ulan kelime az geliyor size lan.
sunun surasinda yasayacaginiz ortalama 20-40 sene arasi birsey sonra zaten geberip gidiceksiniz bi düsünün uyusturucu tacirleri. Artik sizle öbür tarafta görüsürüz götler.
Herif geldi, avukatıyla teslim oldu. Vali çıkıp ne diyor? Biz görevimizi yaptık, gerisi yargının işi. Lan ne yaptın? Ne görevmiş birader, oturduğun yerden yapıveriyorsun
Bu ülkede hergün çok daha vahşi cinayetler işleniyor. Ama ilginç bir şekilde (!) bu konu sürekli gündemde olmayı başardı. Komple bir köyün taranması olarayı bile bu kadar gündemde kalamadı. Sırf bu yüzden yakalandığına sevindim. Bahçelievlerde teslim olmuş. Dün oturduğumuz mekanın tam karşısına.
Bu eski Nokta Dergisi’nin orası mı werdure? Sucuk Ekmek deyince orası geldi aklıma. Durağın orda bir büfe vardı. Kokoreç, köfte, sucuk filan…
İncirli’nin Bakırköy ayağında teslim olmuş. Oradan Bahçelievler İlçe emniyete götürülmüş.
eski bir haber.. başlığı görünce aklıma geldi..
Sonrasında Cem ve Münevver’in büyük aşkı başlıyor.
Hayatlarının büyük bölümü Beşiktaş ve Bebek civarında geçiyor. Münevver, Cem’i o kadar seviyor ki ailesiyle tanıştırmakta bir an bile tereddüt etmiyor. Münevver’in doğum günü yaklaştığı sıralarda Cem tatsız bir olay yaşıyor. Bahçeşehir’den bir arkadaşı evinde kaldığı sırada annesine ait ek kartı çalıp sekiz bin lira harcama yapınca, 12 Ocak 2009’da arkadaşı T. ile karakolluk oluyor. Arkadaşının annesi, Cem’in annesine yalvarıyor, “Şikayetçi olmayın, ne olur, siciline işlemesin,” diye ama anne Tülay Gariboğlu şikayetini geri almıyor. “İyi evlat yetiştirseydiniz,” diyor. Cem ve en yakın arkadaşı karakolluk olup, küsüyorlar.
Ya sabır diyorum kendi kendime. Ama olmuyor. Nasıl bir medya gazı ile sürüp gidiyor bu hikaye anlamak mümkün değil. Her gün nerelerde ne suçlar işleniyor kanınız donar. Resimlere bakın.
http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/GaleriDetay.aspx?cid=26504&p=5&rid=2
Teyzeler amcalar yollara dökülmüş adamı yuhlamak için. Sanki her yuhlanacak şeyi çıkıp yuhlamışlar gibi. Aileden gelen zenginlik bu çocuğun en büyük günahı. “Vay ibne hem zengin hem katil” psikolojisi. Medya da verince gazı kamuoyu olarak biz zaten astık adamı.
Anket yapılsın Cem garipoğlu antipatisi imralıdakini geçer. Ceza azmışmış çokmuşmuş. Apo yu bile asamadıktan sonra bu ülke sikeyim cezasını yatmasın bile. Terörist başına “sayın öcalansız çözüm olmaz” , “dağdan inmeyiz” “Tsk kork bizden” diye konuşanlara bir bok yiyemez ama medya gazıyla zengin piçini yuhlayalım dersiniz.
Bir de internet te sağda solda tehditler. -ki yukarı da da örneği mevcut- o kadar hak hukuk meraklısıysan git o meclisteki yavşakları vur. Onların elleri daha kanlı yeminle. Hem onlara ulaşması daha kolay seminerlerine katılan angutlar bile bulabilirsiniz buralarda.
Ne Türkiye’de işlenen ilk cinayet, ne de en vahşisi. Ama bu tepkiyi anlamak da çok zor değil. Bu zengin çocuk, fakir kız hikayesi. Kızın ve ailesinin toplum ortalamasında ya da belki üzerinde bir yaşam sürmesi çok önemli değil. Adı bu, zengin çocuk ve fakir kız.
Ve Cem denen piç yakalanmadığı her saniye, toplum ne kadar zayıf, ne kadar korunmasız olduğunu hissetti. Dedi ki, benim başıma böyle birşy gelse, beni kimse korumaz. Zengin bir işadamı, katil oğlunu dilediği gibi kaçırır, dilediği gibi hayat sürer önüne. “Ben yalnızım”
Tepki verecek başka birşey yok mu? Var. Daha önemli mevzularımız olmadı mı? Oldu. Medya gazlamasının etkisi yok mu? Var. Hepsine eyvallah.
Ama olur bu tepki. Ve sadece Türkiye’de değil. Her az gelişmiş toplumda, daha doğrusu sosyal sınıflar arası şirazenin kaydığı her ülkede olur. Eksik değil ama fazla fazla olur. Çok da anlaşılmayacak bir şey değil.
İnsan kendi gibi düşünennleri görünce çok mutlu oluyor yahu.
O KADAR ŞEHİTİ UNUTTUKDA BİR MÜNEVVERİ UNUTAMADIK ?
http://www.facebook.com/group.php?gid=178341981608
Bu konudan ilerleyerek de sehitlere ulastik. Tumevarimin varim noktasi oldu artik. “o kadar sehidi unuttuk facebook’ta her gun aklimiza gelen cumleden grup kuruyoruz” grubu kurayim bari ben de. o kadar sehidi unuttuk sabah aksam fasulyedene yorum yaziyoruz, dea akilli olsun, fenerbasket’i acsin oraya yazalim (benim tumevarimim da fenerbasket).
Yaşanan bir rezalete, felakete, ihmale, suistimale tepki verme/vermeme eşiği şehitler oldu hakikaten. Her olayda ağzımıza dolar olduk. Ee bu akdar ucuz mu? O götü boklular facebook’ta grup açınca sıralarını savdılar mı? Biz de açınca savmış sayılacak mıyız?
Türk aktivizm tarihi incelense, kırılma anı insanların facebookta grup açmaya başlamaları sayılmalı bence. Bir anda tüm toplum bişeylere karşı mücadele eder oldu. Hem de iki tıkla…
Bir mevzu medya tarafından piç edilirse bu kadar, birilerinin de sikicem mevzunusu, hüznünüzü, acınızı, fakirinizi, zengininizi başka derdimiz mi kalmadı lan deme hakkı vardır. Ki bu tür saçma grupların içinde en az saçmalayanıdır bana göre.