Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Tag: insan

Dünden aklımda kalanlar

Milletin eğlenmeye gittiği bir yerde kendini kahretmek. Ne eğlenebilmek, ne ağlayabilmek. Yüzünde ısrarla o salak maskeyle dolaşmak. Herkese mutlu olduğunu göstermeye çalışmak. Aslında mutlu olamamak. Zaten hiç mutlu olamamak. Hep kendini mutlu sanmak. Kendini mutluyum diyerek kandırmak. Ama kendini kandıramamak. Belki diğer insanları da kandıramamak. Bunun da farkında olamamak

Kuru kuru gitmez o tostlar

Perşembe sabahı, gene geç kalıp servisi kaçırdığım için, işe giderken Eminönü'nden motora atladım. Kalkalı bir saati geçtiğinden de, acıkmış bir vaziyette, motorun üst kısmında, günün üçüncü sigarasını içerek, çay servisini bekliyordum. Yaşlı amca geldi, çay isteyen olup olmadığını sordu. "Amca, bir çayla iki tost ver buraya." dedim. Çayı bıraktı, tostları da getirmek üzere aşağıya indi. Getirdi tostları, o gelene kadar çayı sigaraya katık ettiğimden, boş bardağı uzatınca, bir tane daha isteyip istemediğimi sordu. Nazikçe hayır dedim.

Devinim teyze

Her sabah aynı otobüse binip iş hayatının monotonluğuna yelken açanlar bir el kaldırsın bakalım? Evet, muhtemelen bu yazımda bahsedilenleri sizler daha iyi anlayacaksınız. Aslında şimdi ben bu konuyu daha geniş tutup, etraflıca bir toplu taşıma faciası yazısı yazmak istiyordum, kim bilir o da belki bir dahaki yazımıza artık.

Samiyetsiz buram buram, yaşasın bayram!

Bayramlarda, kandillerde insanların birbirlerine mesaj göndermeleri ile ilgili herhangi bir sorunum yok. Yani tabii ki bu noktada "nerde o eski bayramlar, hey hey" demenin tam da yeri belki ama, teknoloji gelişiyorsa ve teknoloji geliştikçe insanlar uzaklaşıyorsa eğer; elimizden gelenin en iyisi de bu gibi günlerde yakınlarımıza kısa mesaj göndermek suretiyle bayramlaşmak ise, buna itirazım olmaz.

Hayvan olana hayvan gibi adalet lazım

Samsun'da 10 yaşındaki üvey kızına tecavüz eden 37 yaşındaki Erkal Karatekin'e verilen 24 yıl hapis cezası, yeni TCK hükümlerine binaen 5 yıla indirilmiş. Gerekçe olarak da Adli Tıp'tan gelen "Kızın…

Memleket çilesi

- Memleket neresi ? - Bayburt... Allah bu durumdaki insanlara güç versin, sabır ihsan eylesin. Hayır, tamam en nihayetinde vilayetimizdir, kanla kazanılmıştır. Oha ajitasyona bak. Fakatamalakin "Nerelisin?" sorusunu soran insan memlekete önem veren insandır, gelecek her türlü cevaba karşı bir refleks geliştirmiştir yıllar boyu.

Ctrl + F

Bu bir parola, bu bir cmylmz ekürisi, yo yo bu bir gereksinim beyler. Son günlerde hayatıma sokmak istediğim bir aparat. Yaşımızın ilerlediğinden midir nedir, nostaljika mode olduğumuz zamanlarda bazı anlar flulaşıyor. İtalik kısımda şair, -ika trendine / türkilizceye / bu taksim işareti silsilesiyle de Perihan Mağden'e taş atmaktadır. Esas derdime dönersem, kemere takılan eski çağrı cihazları modelinde bir ctrl f aygıtı istiyorum. Bunun sayesinde search nahiyesine neslihan yazınca, kuvözden itibaren hayatına girmiş olan neslihanları, ki undernet zurna'da konuştuğun nesli_18f ler dahil botlar da dahil anasını satim, senin önüne dökebilsin güncellenmiş datayla.

Kahvehane

Hani kahvede oturup bir çay yudumlamayalı, muhabet aromalı sigara kokusunu üstümüze başımıza sindirmeyeli bayağı da olmuştu. Bayağı derken, bayağı bayağı olmuştu. En son lise yıllarında 7 sene kadar önce, yeni başladığımız sigara ile rahat rahat suni tenefüs yapmanın, okey şıkırtısı ile başlayıp 52'liklere geçişin, özellikle cuma günleri öğleden önce peş peşe gelen Edebi Metinler ve Matematik derslerinden kurtulmanın en keyifli en güzel yoluydu. Açılışını, yarım saat kadar daha erken kepenk kaldıran karşı pasajdaki atari salonunda bekleyerek geçirirdik ki; bi' şeyi beklemek ancak bu kadar zevkli olur hani. Yalnızca, sağlamda kareydik diye geçiştirilmeyecek derecede de sağlam kareydik doğrusu. Mekan (Selçuk İşhanı Yıldızeli Kıraathanesi) desen güzide lisemizin mezunlar lokaline dönmüştü. Eskisi yenisi herkes oradaydı. Sonra ne oldu yaklaşan öss stresi mi? Yoksa bi şekilde baş gösteren ortacılara tavır mı? -18 polis baskını korkusu mu? Ya da hepsi birden mi? Tam kestiremiyorum şimdi ama büyüsü birden bozuldu gitti.

Kimlere gülüyorum?

Başlık çok mu narsist bir hava kattı yazıya, tam olarak idrak edemedim. Ancak olayım şudur ki, bu topun sahibi kişisi (ki kendisi ortamlarda mütemadiyen "top benim, top benim" şeklinde dolaşmakta, ve kendi denyoluğunun ayırdına varmaksızın, yanlış anlaşılmaktan yakınmaktadır) sabah akşam başıma dikilmekte ve "Hani ulan yazı?" şeklinde çıkışmaktadır. Hatta son günlerde sanal ortamda bizlere attığı tripleri de, yer yer bu konuya bağlasak sanırım pek de haksızlık etmiş olmayız.