raporlama

10 Lira’m

10 Lira’m

Dün işten çıkarken ATM’den para çekmiştim. 3 tane 20’lik. Cüzdan da çektiğim paralardan başkası da yoktu kağıt olarak. 3×20, o kadar… Akşam eve gittim, yemek sipariş ettim. 11.75 tuttu. 20’liklerden birisini verdim çocuğa, “1,75 var mı abi?” dedi, “var” dedim. Cüzdanın bozukluk kısmı da sereserpe doluymuş, ordan 1,75 bulmaya çalışıyorum. Bulamadıkça terledim, terledikçe panikledim. Sanki çocuğun sabırsızlığı artıyor, ben 20 saniye içinde o parayı vermezsem…

Kapa Monitörü!

Kapa Monitörü!

İş yerinde yeni bir uygulama söz konusu. Uygulama değil de, sosyal sorumluluğa davet, telkin. Küresel Isınma teması adı altında ve bilhassa elektrikten tasarruf için, akşam çıkarken monitörü kapamak konusunda sık sık uyarılar yapılıyor. Bizim yönetici de, bu tip uyarılar karşısında askeri disiplinle tavır alıyor. “Tasarruf için monitörleri kapatmanızı rica ederiz” diye bir mail geldi, tamam, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Tüm monitörler kapanacak! Bunun…

Bugün Ben Bir GÜZEL Gördüm

Bugün Ben Bir GÜZEL Gördüm

Yaşama mefhumundan nasibini alan herkesin hayatında özel anları vardır. Özel günleri, bitmesini istemediği, sanki bu bitmesini istememek durumunun farkındaymışçasına fütursuzca akıp giden dakikaları vardır. O dakikalar özeldir. Diy mi? Öyle bir özelliktir ki bu, işleyişin öznesi veya nesnesinin yerine bir başka özne veya nesne yerleştirildiği zaman, hiçbir özelliği olmayacağına emin olunan özelliklerdendir. İçimize çekmeye kıyamadığımız özelin, ufak isim değişiklikleriyle bir anda rutinleşeceğini bilmemizin, hala yitirtemediği …

Buradan bir Michael Jackson Geçti

Buradan bir Michael Jackson Geçti

Yaramaaa baaaastı geçtiii… Yalan… Yarama basıp geçmedi. Ölüm haberini ilk duyduğumda şaşırmadım bile aslında. Ya da şaşırmadım doğru olmadı belki, üzülmedim daha doğrusu. Michael Jackson ölmüştü, o kadar. Tamam, her ölüm erkendi, ama Michael Jackson’dı en nihayetinde, ve ölmeyecek diye bir şey yoktu. O da ölecekti, ölmüştü. Bu yazıyı aslında ölümünden hemen sonra yazacaktım. Her zamanki üşengeçliğim sağolsun, bu güne kadar kaldı. Dört aydan fazla…

25Lira.com

25Lira.com

Ev sahibim tam bir cinnet sebebi. 7 senedir aynı evdeyim, bir gram mı kanım kaynamaz adama, yok kaynamıyor. Ev kirasını 1-2 gün geciktirince 3-4 aydır kira vermiyormuş gibi bir poza bürünmesi filan… Anlatsam roman olur. Bir keresinde tatile gideceği için 3-4 gün önce istemişti kirayı. Abi sen bana 3-4 gün için iyi niyet gösterdin mi bugüne kadar diyince susmuştu. Cebimdeydi halbuki parası. Ama vermedim, vermem…

İnternet dediğin nedir ki?

İnternet dediğin nedir ki?

Yaşadığım internetsizlik ile ilgili son derece çarpıcı, değme gerilim filmlerine anatema olabilecek kadar sinir bozucu gelişmeler yaşandı. Sabah işe geldim, açtım Word dökümanını, karaladıkça karaladım. Sanırım 3. sayfaya gelmiştim ki (Times New Roman, 12px, Satır aralığı Single), o kabus dolu dakikaları tekrar yaşadım, gözlerim doldu, ellerim istemsiz titremeye başladı, anneee annneeciğim diye çığlık atıyordum ki müdür yardımcısı tokatladı, kendime geldim. Ve anladım ki bu hikayenin…

20 gün, 9 ülke, 27 otostop, 6000 km (vol.2)

20 gün, 9 ülke, 27 otostop, 6000 km (vol.2)

Turistik bilinçle gezmediğimiz Bükreş şehrinin bende bıraktığı iki farklı tat var. Şehre girip yürümeye başladığımız sokaklar ve merkez olduğunu düşündüğümüz kısım boyunca binaların soluk renginden (gezdiğimiz balkan ülkelerinin çoğunda yer yer hakim olan komünist dönemden kalma bloklar, çok kişinin yaşadığı renksiz apartmanlar) sokakların renksizliğine ve insanların mütevaziliğine kadar her yerde boyun eğmişlik ve kabullenmişlikle gelen bir tutukluk hakimdi diyebilirim. Kaldığımız hostel çevresinin ise daha şık, renkli,…