detay

Dünden aklımda kalanlar

Milletin eğlenmeye gittiği bir yerde kendini kahretmek. Ne eğlenebilmek, ne ağlayabilmek. Yüzünde ısrarla o salak maskeyle dolaşmak. Herkese mutlu olduğunu göstermeye çalışmak. Aslında mutlu olamamak. Zaten hiç mutlu olamamak. Hep kendini mutlu sanmak. Kendini mutluyum diyerek kandırmak. Ama kendini kandıramamak. Belki diğer insanları da kandıramamak. Bunun da farkında olamamak

Kuru kuru gitmez o tostlar

Perşembe sabahı, gene geç kalıp servisi kaçırdığım için, işe giderken Eminönü’nden motora atladım. Kalkalı bir saati geçtiğinden de, acıkmış bir vaziyette, motorun üst kısmında, günün üçüncü sigarasını içerek, çay servisini bekliyordum. Yaşlı amca geldi, çay isteyen olup olmadığını sordu. “Amca, bir çayla iki tost ver buraya.” dedim. Çayı bıraktı, tostları da getirmek üzere aşağıya indi. Getirdi tostları, o gelene kadar çayı sigaraya katık ettiğimden, boş…

Google’dan mı geldin anacım?

Dünyanın en etkin arama motoru ve daha fazlası google.com’dur malum. İnterneti yemiş yutmuş, türlü komünite sitelerinde cirit atmış, internet teknolojilerini dibine kadar kullanan adamdan tutun da; ayda yılda bir internet cafeye gitmiş, birkaç porno siteye takılıp sonra kahveye pişti oynamaya gidecek adam bile google.com ve nimetlerinden faydalanmakta. İnternet kullanıcısı google.com’da arama yapıp sitelere ulaşıyorken, aynı şekilde internet siteleri de SEO adı verilen ayarlarla birlikte en…

Bir metrobüs hikayesi

Detaylı bir araştırma yapmadım aslında, ama bu dalganın inşaatı 2006 Mayısında başlamıştı sanırım. Ve hedef olarak okulların açılacağı Eylül’2006 koyulmuştu. Sistem basit, E5’in tam ortasında iki yönden de birer şerit alarak izole bir yol oluşturulacak, buradan metrobus dediğimiz araçlar trafik derdi olmadan kendilerine ayrılan özel yoldan Küçükçekmece-Topkapı arası gezinip duracak. Sistem basit ama bunu yapmak pek kolay iş değil. Zira takdir edersiniz ki zaten perişan…

FasulyedenKom Şehir günlüğü – 2 (Çizgi karakteriz hepimiz)

Çizgi film tadında bir ülkede, şehirde, mahallede yaşıyoruz ailecek. Misal şu cumhuriyetin 84 yıllık başkenti bir haftadır susuzluktan kırılıyor, hastenelerde ameliyat yapılamıyor ama daha bir kişi bile istifa etmedi. Aksine “Rabbim yağmur yağdırırsa sorun çözülecek” diyor yetkili ama etkisiz kimseler. Sanki Rabbim Arap çöllerine peynir ekmek gibi yağmur yağdırıyor, adamların suyu gürül gürül, bizimkisi “tısss”.

En büyük taraftar kimde?

Yurdum internet kullanıcısı, hele hele taraftar forumlarını kendilerine mesken tutanları pek bir garip oluyor. Zaten futbolu tek renkle izleme, tartışma hallerinden mütevellit en doğru biziz, en büyük biziz, diğerleri hep ezik ruh hali içindeler, anlıyorum. Ama bu türlü salak saçam sitelerin düzenlediği en büyük taraftar kimde anketlerine ambargo koyma hırsı bardağı taşırıyor resmen.

Götü tutuşasıcalar!

Geçen gün, sabah 7.30 civarı Mecidiyeköy’de servise yetişmek için uyku sersemi seri adımlarla yürürken, yolun karşısına geçmek için bir kırmızı ışıkta durdum. Bir an önce ışık yeşile dönsün de artık karşıya geçeyim diye beklerken, yolun tam karşısındaki reklam panolarına gözüm takıldı. Uzaktan bir şeyler seçiyorum, ama herhalde uykunun mahmurluğundan olsa gerek yanlış görüyorumdur diye düşündüm. Artık yeşil ışığı daha bir sabırsızca bekleyip, bir an önce…

Katakulli

FasulyedenKom “Acayip Olayların Arkasında Neler Var Acaba?” projesinin gönüllü denekleri olarak bu gece de yine enfes gereksizlikte bir husus üzerinde duruyoruz. Art arda tekrarlanan olayların birbirine benzerliklerini araştırıyoruz diyebiliriz büyük resme bakarsak. Bu deneyde bize gereken bir sohbet programı, iki klavye ve iki boşbeleş. Internet dünyasının karanlık girdaplarında kulaç atmaya hazır mısınız?