Bizim Mağripli Çocuklar Aklın ve Bilimin Peşinde

Bizim Mağripli Çocuklar Aklın ve Bilimin Peşinde

Ortaokuldan beri biliriz Emeviler döneminde İslam ordularının İspanya’yı fethederek Endülüs Devleti’ni kurduklarını. Ezberletildi bir şekilde. Lakin Fatma’nın Eli yazısını yazarken bu simgenin Alhambra Sarayı’nda bulunduğunu öğrendikten sonra, kıta Avrupası’nın ilk Müslüman Fatih’i Tarık bin Ziyad’ı yazmaya karar verene kadar 7 yüzyılı aşkın orada kaldıklarından haberim yoktu. Elbette İber yarımadasındaki Müslüman etkilerini, Endülüs’ü, Alhambra Sarayı’nı vs. ’genel’ kültür adı altında atmışım hafızaya ama ne yalan söyleyeyim,…

Beynelnecm

Beynelnecm

Filmi gece seansında izlediğim için, sinemadan çıkıp da eve geldiğimde saat geceyarısını çoktan geçmişti. Sabah da kalkılıp işe gidilecek, dedim hemen yatağa yumuşak geçiş. Yatağa yumuşak geçiş iyi fikir de, yatakta uykuya geçiş ne zaman kolay oldu ki, o gece olsundu. Girdim yatağa, dön baba dönelim, film de kim ne derse desin etkileyici olmuş, takıldı aklıma. Orasında görüntüler nefisti, burası mantıksız olmuş, şuradaki diyalogda kime…

Herkül’ü yenen adam: Tarık bin Ziyad

Herkül’ü yenen adam: Tarık bin Ziyad

Neanderthal’ler günümüz modern insanından DNA kodları bakımından sadece %0,12 kadar uzaktaydılar. 250.000 yıl kadar önce neredeyse tüm Avrupa’da hüküm sürüyorlardı. Modern insan’ın Avrupa kıtasına ulaşmasından 5000 yıl kadar sonra yokoldular. Bu iki akraba muhtemelen ilk olarak Doğu Akdeniz’de Levant bölgesinde karşılaştılar. Evrim tıkır tıkır çalışıyordu, daha güçlü olan insanoğlu, çok çok yakın akrabalarını çok çok az daha güçsüzler diye yeryüzünden sildi. Neanderthal abilerimizin 28000 yıl…

Fatmanın Eli’nden Afrodit’e…

Fatmanın Eli’nden Afrodit’e…

Fatma, İslam peygamberi Muhammed’in kızı, İslamiyette ilk fitne olayının kahramanlarından Ali’nin karısı, ikinci fitnenin kahramanlarından Hüseyin ve Hasan’ın annesi. “Fatma Anamız” diye anılır. Hadis kaynaklarında Fatma ile ilgili en önemli hikaye Muhammed’in eşlerinden birisi olan Ümmü Seleme’den aktarıldığına inanılan “Örtü Ehli” hikayesidir. Hikayeye göre Ümmü Seleme’nin evine Fatma elinde bir kap çorba ile girer. Muhammed Fatma’dan eşini ve iki oğlunu çağırmasını ister. Ali, Hasan ve…

Tayyar Ahmet

Tayyar Ahmet

Tayyar Ahmet her ayın ikisinde eve gece saat 2’de gelir. Karaköy’de işini halleder her ayın ikisinde. Düzenli cinsel hayat diye ben buna derim işte. Her ayın ikisinde… Apartmanın kapısını deliği bulmadan açar, tek seferde. Yüzü ayda bir kez güler, her ayın ikisinde… Sekiz basamakta bir sağa dönerek, 4 molada iner evin tahta beyaz kapısına. Evin kapısı bir dışarıya beyazdır gerçi, o da apartman ışığınının düğmesine…

LeMaN Ekolü’nün Türk Sinemasındaki Etkileri

LeMaN Ekolü’nün Türk Sinemasındaki Etkileri

Aslında bu yazının başlığı “Ahmet Yılmaz ve Korku Gerilim Klasiklerinin Yerli Parodileri” olacaktı. Tabii haliyle konusu da… Konunun ilk ışığı kafamda (daha önceden duymuştum ama unuttuysam artık demek ki) geçenlerde sadece Türk filmleri gösteren bir kanalda Kutsal Damacana’ya denk gelmemle başladı. Film bilgilerini karıştırırken, “Senaryo: Ahmet Yılmaz”ı gördüm. Yalnız bu noktada ufak bir istirhamım olacak, evet sırf kumandada o özellik var diye, daha önceden 28…

Birleşin!

Birleşin!

Kürt kimliği üzerindeki baskıları kaldırdığın için, Ülkeyi bir şantiye sahasına çevirip, duble yollar, viyadükler, köprüler, alt geçitler yaptığın için, Türk Ticaret Kanununda yaptığın köklü değişiklikler ile ticareti teşvik ettiğin için, Özel sektör ve teşebbüslerine verdiğin destek ile sermayeyi güçlendirdiğin, devletin denetleyici olduğunun altını çizdiğin için, Türk sporuna, özellikle tesisleşme konusunda verdiğin üstün hizmetler için, Olimpiyat Stadı gibi bir garabeti yapan senden önceki hükümetlere, TT Arena’dan,…

Başvekil Günleri ve Şu Siktiğimin Hayatına Dair…

Başvekil Günleri ve Şu Siktiğimin Hayatına Dair…

Belki daha güzel olurdu yazdıklarımız, eğer bize yaşanacak güzel bir dünya bıraksalardı. Belki de seçtiğimiz kelimeler, daha güzel gelirdi kulağa, hatırladığımız güzel anılarımız olsaydı. Olmadı, insan yaşamının en büyük, en kutsal, en ölümcül kişisel hakkı olan güzel şey biriktirme yetisini aldılar bizden. Zorla… Verdik biz de… Gönülsüzce… Belki şimdi oturduğum sandalyede, önümdeki birayı yudumlamak büyük bir keyif, müthiş bir haz olarak kodlanırdı beynimdeki proteinlere… Olmadı….