23 Nisan Editörü: Batucan Yüreksiz

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı‘nın alamet-i farikası anlı şanlı makamlara ilkokuldan bir afacan getirip, bir günlüğüne o makamı teslim etmektir. Bir günlüğüne dediğime bakmayın, lafın gelişi elbette. En fazla 15-20, bilemedin 30 dakika. Basın mensupları gelir, 2-3 kare poz alır, yalancıktan “Evet, Ahmet bugün Başbakan sensin, ilk icraatın ne olacak?” diye sorarlar, yavrucak da sınıf öğretmeninin, okul müdürünün, ilçe ve il milli eğitim müdürünün onayından geçmiş, başbakanlık görevlerinin de olurunu aldığı “Dünyada savaşı bitireceğim, çocuklar ölmesin” filan gibi kendi içinde gayet sevimli demecini verir. Gülüşülür, oynaşılır sonra çocuk evine postalanır. Belki de o günkü gazete haberlerini filan torunlarına göstermek amaçlı saklar, bilemeyiz. Daha Fazlasını Oku

Bobiler’de Lailacılar Fasulyeden’de La ilahe İllallahçılar

Evet, şayet Allah’ın selameti üzerimize olursa bu oylamadan alnımızın akıyla çıkacağımızı düşünüyorum. Niye? Çünkü İslam’ın bütün şartlarını yerine getiren, bununla yetinmeyip kıçıkırık bir oylama için diğer dinlerin de şartlarını yerine getiren gözleri dönmüş bir topluluğuz. Oylama bittikten sonra keşiş olarak hayatımızı geçirebiliriz.

Ickisitesi.com, alkoledoyamadim.cjb.net gibi sitelerle ilişki içindeyiz. Bir üyemiz ordan sipariş verdiğinde admin hemen bizim mümine işaret çakıyor. Yediklerimize dikkat eder olduk; brownie’de cheesecake’te bile helal kesim arıyoruz, zemzem suyunda marka seçiyoruz. En büyük rakibimiz olan bobilere kimlerin oy verdiğini de çok iyi biliyoruz. Ip’lerini, youtube’a hangi dns’ten girdiklerini, oynadıklarını oyunların cracklerini çözdük. Velhasıl-ı kelam dersimize iyi çalıştık, geçemesek bile çıkışta hocayı dövmek üzere dahkedeki arkadaşları kiraladık. Blog ödülleri sitesine de iki çift lafımız var, geri dönüşüm kutularından FasulyedenKom oyları çıkmasın lütfen. Kalbinizi kırarız. Daha Fazlasını Oku

Senin için Ulvi, senin için!

Nasıl ki Türkiye doğu ile batı arasında bir köprü; bizim Ulvican‘ımız da vahşi Afrika ile modern Türkiye arasında bir köprü vaziyeti görmektedir. Lakin bu barış elçisi dün sabaha karşı 5 sularında, maceradan maceraya koştuğu bir gecenin sonunda evine dönerken düşüp, köprücük kemiğini kırmış. “Köprücük kemiği neresiydi tam olarak?” sorusuna cevap veremediği gibi, Nasıl düştün olm? sorusuna da “Hatırlamıyorum kanka” diye cevap vermekle yetinmiştir kendisi. Sabaha karşı 5’te sarhoş bir şekilde eve gelen bir bünye, sabah 8’de kalkıp işe gidemeyeceği için, iş yerine uydurduğu bir sakatlık hadisesi de olabilir pek tabii ki. Ama biz yine de geçmiş olsun diyelim. Senin için alacağız bu ödülü Ulvi… Ödülü alırken yapacağım konuşmada sana 35 saniye kadar süre ayıracağım, söz veriyorum!

BÖ2009: Neden en iyi biziz, neden değiliz?

Blog Ödülleri’ne Topluluk Blogları kategorisinde aday olduğumuzu, çok iddialı olduğumuzu, eğer seçilmezsek ödül törenini döner bıçakları ile basacağımızı daha önce duyurmuştuk. Herhangi bir aksilik olmaması durumunda 15 gün sürecek oylama süreci bu gece 00:00’da başlayacak. Sitedeki sayaç şu sıralarda 12 saat gibi bir sürenin kaldığını gösteriyor. Heyecanla rakamların düşmesini izlerken FasulyedenKom’un neden yılın en iyi topluluk blogu olduğunu ve neden olmadığını sıralamak isterim. Daha Fazlasını Oku

Yılın en iyi topluluk blogu değilsek, neyiz?

Yılın en iyi topluluk blogu muyuz, bilmiyoruz; ancak eğer öyleysek bunu duymak bizim de hakkımız. Yıllarca bu gerçeği bizden saklayanlara bir özür şansı doğdu: Blog Ödülleri oylaması. Bu sene ikincisi yapılacak olan Blog Ödülleri organizasyonuna FasulyedenKom olarak Topluluk Blogları kategorisinde aday olarak katılmış vaziyetteyiz. Kayıt kısmı tamam, şimdi de ödül alırken yapacağımız konuşma üzerinde çalışıyoruz. Ya kürsüden, ya da döner bıçaklarıyla töreni basarken, kısmet… Daha Fazlasını Oku

Google’dan mı geldin anacım? #2

Google aramaları ile ilgili çok ciddi takıntı sahibi, manyak bir insan oldum. Her gün analytics raporları başta olmak üzere farklı birkaç kaynaktan sitenin istatistiklerini kontrol ediyorum. Olağanın aksine şu kadar hit almışız, bu yazı şu kadar okunmuş, bak görüyor musun şu siteden bu kadar ziyaretçi gelmiş gibi verilerle çok ilgilendiğim söylenemez. Çünkü az çok idrak ettim ki, Türkiye’de hit almak aslında hiç te zor değil. Daya erotik içeriği, daya pornografik etiketleri, tıkır tıkır ziyaretçi gelsin. Bu. Gerçekten bu. Ehh biz de bu yolun yolcusu olma niyetinde olmadığımıza göre, “keşke yazılarımızı daha çok kişi okusa” arzusu ile, “obarey sitemize bir milyon abaza gelmiş” tedirginliği arasında yaralı bir güvercin modundayız.

Velhasıl-ı kelam hit verileri çok ilgimi çekmiyor, hatta zaman zaman en az ziyaretçi rekorunu kırıyoruz bugün diye salakça bir heyecan yaşıyorum. Ama dostlar google aramaları diye birşey var ki, dedim ya, manyaklık derecesinde saplantılı bir haldeyim. Her gün bakıyor, o aramayı kimin yaptığını tahayyül etmeye, nasıl bir ruh hali içinde olduğunu anlamaya çalışıyorum. Ve son olarak yaptığı arama neticesinde bizim siteye girince acaba ne düşündü, yüz ifadesi nasıldı gibi sorularla manyaklığımı tescilliyorum. Daha Fazlasını Oku

1700 kere maşallah…

Sitenin en altına bir sayaç koyduğumuzun ve bu sayaca göre bugün sitenin 1700. günü olduğunu biliyor musunuz? Muhtemelen hayır. Peki bilmenizin gerekmediğini ben biliyor muyum? Muhtemelen evet. “1700 ne ki? Ne gibi bir önemi var” derseniz eğer, verecek cevabım var mı? Muhtemelen yok. 2000’e kadar beklese miydim acaba? Üff çok var daha… Gerçi bakmayın 1700’ün kulağa az birşeymiş gibi gelmesine, nerden baksan bir 5 yıla tekabül ediyor. Tam değil de, götün götün yanaşıyoruz.

Zaman zaman bloglarda sitelerde filan, “ahanda 1000. yazım hadi beni tebrik edin, ne kadar güzel bir blog olduğumdan, siteyi gezerken ne kadar çok eğlendiğinizden, girmediğiniz gün kendinizi mutsuz hissettiğinizden, sabah uyanır uyanmaz ilk yaptığınız işin buraya girmek olduğundan bahsedin” anatemalı yazılar olur ya, özeniyorum lan işte, napayım? Daha Fazlasını Oku

Günbegün…

FasulyedenKom 27.07.2004’te yayın hayatına başladığında, yazar kadrosunda, bir düşünelim; dea, Atbs, dellez, canoglan, aristokrat ve ustad vardı. dea, Atbs, dellez ve canoglan hala buralarda. Aristokrat ile yollar hayatın gereği olarak ayrıldı. Bir zamanlar her akşam birlikte olduğum kendisiyle an itibariyle görüşmüyoruz bile. Siteye çiziktirdiği sadece 1 yazı var. Ancak sitenin şekillenmesinde sabahlara kadar süren fikir telakki seansları ile çok katkısı vardır. Ustad ise, buradan kimsenin tanımadığı, memleketten arkadaşımdı. İlginç fikirleri ve yazım tarzı vardı. 4 yazı bıraktı Fasulyeden mazisine. Onunla da yollar ayrıldı. Ne yazık ki. Dünüyle, bugünüyle toplam 31 farklı yazarın, 31 farklı insanın çiziktirdiği cümleler var sitede. İnsan duygulanıyor zaman zaman. Can sıkıntısından, şöyle bir mazide dolanayım istedim. Affınıza sığınarak… Daha Fazlasını Oku

Sonunda bitti

Hazırlıkları çok önceden, kendisi ancak Cumartesi öğle saatlerinde başlayan taşıma işlemini, Pazar günü hava kararmadan sonlandırdık nihayet. Şimdi de tüm dns güncellemelerinin gerçekleştiğini ummaktan başka yapacak birşey kalmadı. Birçok uygulamanın yeniden kurulması gerektiği için sağda, solda hata, eksik, aksaklık olması çok normal. Misal yazıların hangi yazarlar tarafından yazıldığını pek idrak edemedi yeni server. SS kuralı kapsamında eğitimlere devam ediyoruz. Siz bu veya buna benzer bir durumla karşılaşırsanız, bana bildirmekten çekinmeyin. Tekrar hoşgeldiniz.

Önemli: http://www.fasulyeden.com/mecmua şeklinde link verenler ya da bookmark ekleyenler http://www.fasulyeden.com olarak düzeltebilirlerse şahane olur, şöbiyet olur.
Daha da önemli: Veritabanı aktarımı sırasında kullanıcıların nickname sahaları ile ilgili bir sıkıntı oldu. Profil sayfasından nicknamelerinizi kontrol edin.